Genel

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Türkiye-BAE İş Konseyi toplantısına katıldı!

Cumhurbaşkanı Gül, iş adamlarına hitap etti: "Riski minimum olan ama getirisi de büyük olan nadir ülkelerden birisi Türkiye. Geçici işbirlikleri, geçici ortaklıklar yerine stratejik, büyük ortaklıklar kurmamız lazım"

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin riski minimum, getirisi büyük nadir ülkelerden birisi olduğunu belirterek, BAE ile geçici işbirlikleri, geçici ortaklıklar yerine stratejik, büyük ortaklıklar kurulması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Jumeraih Beach Otel’de düzenlenen Türkiye-BAE İş Konseyi toplantısına katılarak, iş adamlarına hitap etti. Toplantıya Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Birleşik Arap Emirlikleri Ekonomi Bakanı Sultan Bin Said Mansuri de katıldı. Dubai’de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Gül, uzun süreden sonra BAE’ye Türkiye’den cumhurbaşkanı seviyesinde yapılan bu ziyaret çerçevesinde verimli görüşmeler gerçekleştirdiğini vurguladı. "Ziyaretim BAE ile Türkiye arasında var olan güçlü ilişkilerde yeni bir sayfa açacak ve ilişkilerimizi her alanda daha ileriye taşıyacak" diyen Gül, bunun olması için gerekli siyasi iradenin varlığına işaret etti. Ülkelerin yöneticilerinin bu iradeyi açıkça ortaya koymaları durumunda, bürokrasinin de iş adamlarının da ne yapacaklarını bileceklerini, doğru istikamete gideceklerini ve başarıya ulaşacaklarını belirten Gül, "Bugünkü başarılara çok daha büyüklerini ekleyeceğimizden eminim" dedi. BAE’nin dünyanın en hızlı gelişen ve kalkınan ülkeleri arasında yer aldığını ve geniş bir vizyona sahip olduğunu vurgulayan Gül’ün, "Bununla gurur duyuyoruz. Türkiye’nin başarılarıyla siz ne kadar mutlu olursanız, sizlerin başarılarıyla da biz o kadar mutlu oluruz, gurur duyarız" sözleri alkışlarla karşılandı. Dışişleri Bakanı olarak geldiği 2005 yılından bu yana geçen süre içinde BAE’de inanılmaz büyük gelişmeler yaşandığını, bunları uzaktan da olsa takip ettiğini anlatan Gül, ülkedeki gelişmeleri bugün yakından bizzat görmekten de heyecan duyduğunu ve etkilendiğini ifade etti.   "Yatırım ortamı iyileşti, hukuk ortamı güvenilir"   Gül, BAE’deki başarının temelinde çok büyük bir organizasyon kabiliyeti, çok etkin bir çalışma ve büyük bir disiplin olduğunun altını çizerek, "Yoksa BAE’nin her tarafında gaz ve petrol yok. Dünyanın gaz ve petrole sahip olan başka ülkeleri de var, oralardaki hali biliyoruz. Buradaki gelişmeyi biliyoruz. Bu tamamen vizyon istiyor. Bundan dolayı sizleri ve yöneticileri tebrik etmek istiyorum" diye konuştu. Türkiye’nin de BAE’den yakın takip edildiğini kaydeden Gül, iki ülke arasında geçmişten gelen ortak değerler, tarih ve kültürün var olduğunu ifade etti. Gül, "Bundan dolayı birbirimize ayrı bir sempati duyuyor ve takip ediyoruz. İstanbul ise adeta hepimizin başkenti gibidir. Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar... Herkesin baktığı, takip ettiği bir şehirdir" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’de son 10 yılda büyük değişim yaşandığına, olağanüstü bir reform sürecinden geçildiğine işaret etti. İş adamlarına "Bu reform süreci Türkiye’yi çok değiştirdi. Bazılarınızın daha eski yıllarda Türkiye ile bazı tecrübeleriniz olmuş olabilir. O Türkiye tamamen gitti, tamamen yeni bir Türkiye var. Bunu bütün dostlarımızın bilmesini isterim" diye seslenen Gül, siyasi, hukuki ve ekonomik alanlarda yapısal değişikler yapıldığını, bunun sonucunda da Türkiye’deki yatırım ortamının çok iyileştiğini, güvenilir bir hukuk ortamı ortaya çıktığını dile getirdi. Gül, "Yerli-yabancı ayrımı yapmayan, sadece kim haklı, haksız ayrımı yapan bir hukuk düzenimiz var bugün. Bir firmayla ilgili bir sorun yaşandığında sahibinin Türk mü, Rus mu, Dubaili mi olduğuna bakılmıyor" dedi. Standartların AB düzeyine yükseltildiğine değinen Gül, Türkiye’nin 1996’dan beri Gümrük Birliği üyesi olduğunu, Avrupa’nın en sanayileşmiş ülkeleriyle rekabet edebildiğini hatırlattı. Pazar bazında düşünüldüğünde, sadece Türkiye’nin 75 milyonluk nüfusunun değil, AB nüfusunun da göz önünde bulundurulmasının önemine işaret eden Gül, Türkiye’nin 10 senedeki reformlar sayesinde AB ülkelerinden çok daha dikkatli bir şekilde ekonomik kuralları uyguladığını da vurguladı. Maastricht kriterlerini en iyi uygulayan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu da ifade eden Gül, "Sizin de, bizim de kullandığımız bir atasözü vardır; ’Talihsizlikler meziyetleri test eder’. Talihsizlikler nedir Krizin yaşandığı dönemlerdir. Bu dönemlerde esas kim başarılı, kim başarısız, kim krize dayanıklı, kim dayanıksız o ölçülür ve o zaman gücünüz ortaya çıkar. Son iki krizde de Türk ekonomisi başarısını test etti ve gösterdi" diye konuştu.   Avrupa’da büyük borçlar ve bütçe açıklarından kaynaklanan sorunların bugün yaşandığını kaydeden Gül, Maastricht kriterlerine göre borç yükünün yüzde 60’ı geçmemesi gerekirken, Avrupa’da bu oranının yüzde 90 ila 120’lere çıktığını, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 40 olduğunu, yüzde 4’ü geçmemesi gereken bütçe açığının da Türkiye’de yüzde 1 olduğunu hatırlattı. Tüm bunların Türkiye’nin dikkatli bir mali disiplin uyguladığını gösterdiğini kaydeden Gül, kriz döneminde hiçbir Türk bankasının sıkıntıya düşmediğini, AB içinde en sağlam bankacılık sektörüne sahip ülkenin Türkiye olduğunun ortaya çıktığını belirtti.   "İmkanları yeteri kadar değerlendirebildiğimiz kanaatinde değilim"   Cumhurbaşkanı Gül, kardeşlik bağı olan Türkiye ile BAE arasındaki imkanların yeteri kadar değerlendirilemediğine işaret ederek, hükümetler arasında bu potansiyeli yükseltmek için çalışmalar yapıldığını, ancak bu noktada özel sektöre de görev düştüğünü söyledi. İki ülke arasında 5 milyar dolar seviyesinde olan ticaret hacminin en kısa sürede 10 milyar dolara çıkarılması için gerekli çalışmalara başlandığını dile getiren Gül, bu hedefin de üzerine çıkılabileceğini, Dubai’nin "reexport" yapan bir ülke olarak, ticari kapasitesinin nüfusuyla sınırlı olmadığını vurguladı. Gül, dünyanın en büyük konteyner limanına, 50 milyon kapasiteli havaalanına sahip olan Dubai’nin adeta dünyanın her tarafına satış yaptığını belirtti.   İncelediği bir kitapta, 40. kuruluş yıl dönümünü geçen yıl kutlayan BAE’nin bu süreçte nasıl ilerlediğini bir kez daha gördüğünü dile getiren Gül, "İnanılmaz bir süratle yapılmış. Sadece sizin kaynaklarınızla değil, dünyanın her yerinden buraya yatırım yapıldı. Burası yatırım açısından büyük imkanlar sunuyor. Bu büyük yatırımlarda Türk şirketlerinin de önemli roller almasından memnuniyet duydum. Bazıları yalnız, bazıları sizinle ortaklık içerisinde çok büyük, prestijli projeleri gerçekleştirdiler. Görünen ve görünmeyen yatırımlarda Türklerin katkısı var. Bunun daha çok olmasını arzu ederiz. O bakımdan fırsatlar burada çok" diye konuştu.   Türkiye’de de büyük fırsatlar olduğunu belirten Gül, Avrupa ekonomilerinin artık büyümediğini, nüfusunun yaşlandığını söyledi. Gül, Türkiye’de yatırıma davet ettiği BAE’li iş adamlarına şöyle seslendi: "Çünkü büyüyecekleri kadar büyüdüler. Yeni yapacakları bina, yol, metro, havaalanı yok. Zaten nüfusları da yaşlanıyor. Bazı ülkelerin en büyük problemleri nüfusun küçülüyor olması. Türkiye’ye baktığınızda ise nüfusu 75 milyon. Son 10 yılda ortalama yüzde 5 büyüyen bir ülke. Bu yıl, 2012 yılında yüzde 4 civarında bir büyüme öngörüyoruz. Hükümetimizin ’büyümeyi biraz soğutalım’ diye bir gayreti var ama ben size söyleyeyim ki bütün bunlara rağmen yüzde 4’ün çok üzerinde büyüyecek Türkiye. Çünkü kabına sığmayan bir dinamizm var Türkiye’de. Böyle bir ülke eminim ki sizler için de çok caziptir. Yatırım yaparken neye bakarsınız İki şeye bakarsınız. Bir; gerçekten potansiyel var mı o ülkede, güvenli bir ülke mi ve getirisi iyi mi İki; riskler nasıl Riski çok olur, getirisi de büyük olabilir. Ama riski minimum olan ama getirisi de büyük olan nadir ülkelerden  birisi Türkiye."   "Çok yol var, yollar da çok açık"   Türkiye’de sanayi, tarım, hayvancılık, turizm, sağlık, ulaştırma gibi çeşitli alanlarda yatırım imkanı bulunduğunu belirten Gül, gerekli analizler yapıldığında çok iyi ortaklar da bulunabileceğine işaret etti. Gül, kurulacak ortaklıklarla başka ülkelere de yatırım yapılabileceğini söyledi. Yöneticiler olarak yatırım ortamını yarattıklarını, teşvik sağladıklarını anlatan Gül, BAE’de Türk şirketlerine gösterilen ilgi ve güvene de teşekkür etti.   "İş yapmak isteyen yol da bulur, iş yapmak istemeyen sebep de bulur" Arap atasözünü hatırlatan Gül, "İş yapmak için çok yol var, yollar da çok açık, önümüzde duruyor. Bir de sizi destekleyen devlet adamları var. Gelin hep beraber bunları değerlendirelim, işbirliğinin, dayanışmanın örneğini verelim. Siz Türkiye’ye geldiğinizde yabancılık hissetmezseniz, Türkler de Dubai’de yaşarken yabancılık hissetmiyorlar. Geçici işbirlikleri, geçici ortaklıklar yerine stratejik, büyük ortaklıklar kurmamız lazım" dedi. Türkiye’nin de BAE’nin de büyük, dünya çapında şirketleri olduğuna işaret eden Gül, büyük ortaklıklar kurma zamanının geldiğini söyledi.   Diğer konuşmalar   TOBB Başkan Yardımcısı Faik Yavuz da yaptığı konuşmada, büyüyen küresel iş alanlarının ekonomik entegrasyonu artırdığını, 2000 yılında 6 trilyon dolar olan dünyadaki ticaret hacminin bugün 16 trilyon dolara yükseldiğini söyledi.  "Ancak bizim bölgemiz bu fırsattan yeteri kadar yararlanamadı" diyen Yavuz, kronik çatışma ve gerilimlerin Ortadoğu’ya faturasının 12 trilyon dolar olduğunun altını çizdi. Yavuz, "Ortak hedefimiz kaçırılan fırsatların yakalanması olmalı.  Bölgemizi ticaretin ve refahın merkezi yapmalıyız" dedi.   Türkiye’nin bölge ülkeleriyle ilişkilerini her alanda geliştirmek istediğini kaydeden Yavuz, iki ülke arasındaki hızlanan yakınlaşma sürecinin yeni ufuklar açtığını, son 5 yılda ciddi mesafeler alındığını belirtti. Yavuz, "İlişkilerimizi çok boyutlu kalıcı ortaklıklarla zenginleştirmek istiyoruz. Finans ve inşaat yatırımları ve turizm potansiyeliyle Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki şaşırtıcı atılımları hayranlıkla izliyoruz. Bu değişim sürecine Türk iş dünyasının dinamizmiyle katkıda bulunmak istiyoruz" dedi.   Türkiye’de 50’ye yakın Birleşik Arap Emirlikleri firmasının 5 milyar dolarlık yatırımı bulunduğunu belirten Yavuz, ilişkilerin daha ileriye taşınması için Türkiye’de yatırımların artırılması çağrısında bulundu. Yavuz, Birleşik Arap Emirlikleri yetkililerinden de iki ülke arasındaki vizelerin kaldırılması, gümrük vergilerinin azaltılması, oturma izni sürelerinin uzatılması gibi kolaylıklar istedi. Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu, Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinin ileriye taşınması için gerekli stratejileri oluşturduklarını, hedefleri koyduklarını dile getirerek, kamu-özel sektör diyaloğu ve ortak akıl ile bu hedeflere ulaşılabileceğini söyledi. Her iki ülke için karşılıklı yatırım fırsatı olan alanlar bulunduğuna dikkati çeken Kurdoğlu, yatırımların iki ülkeyle sınırlandırılmaması gerektiğini, kurulacak ortaklıklarla iş birliğinin üçüncü  ülkelere taşınabileceğini ifade etti.   Dubai Ticaret ve Sanayi Odası Konsey üyesi Abdurrahman Seyf de ikili ekonomik ilişkileri geliştirmek istediklerini belirterek, ülkede faaliyet gösteren 282 Türk şirketinin 10.5 milyar Dirhemlik projeler üstlendiklerini söyledi. Ticari ortakları arasında Türkiye’nin 19. sırada olduğuna işaret eden Seyf, değişik alanlardaki yatırım fırsatlarının keşfedilmesiyle iki taraf arasındaki ilişkilerin geliştirilebileceğini dile getirdi.   A.A.