Sektörel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yüksek faize karşıyım!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisinde DEİK Yönetim Kurulu üyeleriyle buluştu. Toplantıda konuşan Erdoğan, faiz indirimi çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe Ofisinde DEİK Yönetim Kurulu üyeleriyle buluştu. Hürriyet'te yer alan habere göre; toplantı öncesinde açklamalarda bulunan Erdoğan, enflasyonla mücadeleden, yüksek faize kadar birçok konuda önemli mesajlarını paylaştı. Ekonomi ve hukuk alandaki reform gündemiyle ilgili yoğun bir hazırlık dönemini geride bıraktıklarından bahseden Erdoğan, “Arkadaşlarımız iş dünyamızın ve STK’ların görüş, öneri ve taleplerini en ince ayrıntısına kadar dinlediler. Yakında bu reformları kamuoyuyla paylaşacağız. Reform gündemimize uygun adımları hızla hayata geçireceğiz. Ekonomide bu sene temel hedeflerimizden birisi, fiyat istikrarını sağlamak olacaktır. Enflasyon bu ülkede yaşayan her bir ferdin hayatına dokunuyor. Biz enflasyonu yüzde 30’lar civarından tek hanelere düşürmüş bir yönetim olarak, faiz oranının yüzde 63 olduğu böyle bir dönemden, 4.6’ya, enflasyonu da 6.4’e düşürdüğümüz bir dönemi biz yaşadık” ifadelerini kullandı.

YÜKSEK FAİZE KARŞIYIM

Yüksek faize karşı olduğunu söylemenin boşuna olmadığından bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Boşuna konuşmuyorum ben. Bütün bunları, bu işi yaşayarak söyleyen birisiyim. Şu anda karşımda ağırlıklı yatırımcılarımız var. Girişimcilerimiz var. Ve birçoklarınız faiz yükü altında nasıl ezildiğinizi biliyorum. Bu bankaların sizi nasıl sömürdüğünü biliyorum. Ve yeri geldiği zaman, Türkiye’yi bir faiz cenneti haline getirmekten bahsediyoruz. Ama öbür tarafta bankalarımız gerek kamu gerek özel sektör bankaları, ne kadar kâr etmişler bunu konuşuyorlar. Tamam da, sen ne kadar yatırımcı kazandırdın bu ülkeye, bir de bunu söylesene. Ve ne kadar yatırımcı var? Ne kadar istihdam sağlıyoruz? Bir de konuşun bakalım. Bunu konuşmuyorlar. Bana yatırım lazım. İstihdam lazım. Üretim lazım. İhracat lazım. Eğer bu 4 başlık yoksa, hiçbir şey yok. Biz bununla övüneceğiz. Şu anda dünyaya bakalım. ABD’de faiz oranı ne? Japonya’ya bakalım. Faiz oranı ne? Eksi. Gelelim Avrupa’ya. 1-2. İsrail; eksi. Bütün bunlar apaçık ortadayken biz yüksek faizlerle övünüyoruz ya. Yüzde 20, yüzde 25. Yüzde 30’lara kadar bir ara gitti. Bununla övünüyoruz. Ve birçok şirketimizi adeta batırmakla övünüyoruz” şeklinde konuştu.

MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM

“Arkadaşlar beni dinlerler, dinlemezler ben bunlara karşıyım”diye konuşan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Ve bunlarla mücadelemi de sonuna kadar devam ettireceğim. Kim ne derse desin. Çünkü ben buna inanmıyorum. İnandığım tek şey var: Yüksek faizle bir yere varamayız. Ve bana karşı , ‘efendim bizim işte şu kadar borcumuz var, ‘bu borcu ne ile ödeyeceğiz?’ Bu borcu yüksek faizle dışardan kendimize imkân sağlamakla değil, kendi kaynaklarımızla bunu nasıl öderiz, onun çalışmasını yapacağız. Bunun başka çıkışı olmaz.

FAİZ VE ENFLASYON

Kur istikrarı, enflasyonla mücadele oldukça önemli bir yer tutuyor. Ama değerli arkadaşlar, domates, patates, bilmem leblebi, çekirdek, bütün bunlarla beraber biz bu işle mücadele ederiz diyorsanız; kusura bakmayın bir yere varamazsınız. Asıl iş faizi düşürmek suretiyle, enflasyonu aşağı çekmektir. Bunun bir numaralı enflasyonla mücadele, alt yapısını faiz oluşturuyor. Faiz, enflasyonla doğru orantılıdır. Ne kadar aşağı çekerseniz, o da aşağı gelir. Çünkü biz bunu yaşadık.”

MALİ DİSİPLİN SÜRECEK

Bütçenin harcama tarafında da kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin desteği, esnaf destek paketi gibi ekonomiyi ve istihdamı desteklemesiyle ilgili artışların söz konusu olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Sağlık harcamalarındaki ilave artışlar da program hedeflerimizin üzerinde rakamlara işaret ediyor. Bütçeye gelen bu ilave yüklere rağmen, mali disiplinden taviz vermemekte kararlıyız. Bir taraftan maliye politikasını aktif bir biçimde kullanırken, diğer yandan bütçe açığını aşağıya çekecek tedbirleri hayata geçireceğiz” dedi. Böylece, mali disiplini, 18 yıldır yaptığımız gibi, önümüzdeki dönemde de ekonomimizin en önemli çıpası olarak kullanmayı sürdüreceğiz. Bu amaçla, 2021 yılı için bütçe açığını milli gelirin yüzde 3,5’i seviyesinde tutmayı yeni hedef olarak belirledik. Bütçede oluşturacağımız mali alanı, gerekmesi halinde, salgın kaynaklı ilave harcama ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanacağız.”

TÜRKİYE’YE GÜVENEN KAZANACAK

Ülke risk priminin de düştüğünden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Son 2 ayda, 5 yıl vadeli Türkiye CDS’leri 210 baz puanlık bir gerileme ile 320 baz puana indi. Yurtdışındaki yatırımcıların Türk varlıklarına olan talebinin de artmaya başladığını da görüyoruz. Son aylarda ülkemize yurtdışından 15 milyar doların üzerinde portföy girişi gerçekleşti. Türkiye’ye güvenen yatırımcılar, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da kazanmaya devam edecektir.” 

‘ATILAN ADIMLAR MÜSPET YANSIDI’

Serbest piyasa ekonomisi kapsamında atılan adımların etkisinin, finansal piyasa göstergelerine müspet bir şekilde yansımaya başladığından bahseden Recep Tayyip Erdoğan, “Kur cephesine baktığımızda, Türk Lirası’nın dolara karşı yüzde 12 ve Euro’ya karşı yüzde 10 düzeyinde değer kazandığını görüyoruz. Paramızın değerindeki artış ve altın fiyatlarındaki gerileme sayesinde kasım ayından bu yana, merkezi yönetim borç stokumuz yaklaşık 150 milyar TL azaldı. Sadece bu netice bile, 2020 yılı milli gelir tahminimizin yaklaşık yüzde 3’üne denk geliyor” diye konuştu.

‘GÜVEN VE İSTİKRAR ÇOK ÖNEMLİ’

Ekonomik olduğu kadar sosyal boyutunu da çok önemli gördüğü enflasyonla bütüncül bir mücadele içerisinde devam edeceklerini anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Tabii cari açıkla mücadelede yapısal önlemlere de hız veriyoruz. Avrupa başta olmak üzere, önemli ticaret ortaklarımızdaki canlanma ile turizm ve hizmet sektörlerinde beklediğimiz toparlanma cari açıkla mücadelemize katkı sağlayacak. Bu iki kavram çok önemli. Güven ve istikrar. Bundan asla taviz veremeyiz. Üzerimizdeki önemli faiz yükünden de önemli ölçüde kurtulacağımıza inanıyorum.”

Bankalarda faiz depremi!