DASK Hürriyet Treni'nde!

15 vagon boyunca uzanan rengarenk Hürriyet Hakkımızdır Treni, dün bir duraktan ötekine, oldukça uzun sayılabilecek bir yolculuk yaptı.  Ankara  Kars arasında tam iki gece bir gün boyunca gittik. Dilekolay, yaklaşık 35 saat raylar üzerinde sallandık. Ankara'dan önce Kırıkkale'ye uzandık, daha sonra tek tek uğrayıp etkinliklerimizi yapacağımız Kayseri, Sivas, Erzincan ve Erzurum'u geçerek Kars'a ulaştık.

O arada boş durmadık tabii, bir gün tatil yaptığımız için eğlendik, arada çalıştık, mesela bu sayfayı yaptık, kitaplarımızı okuduk, filmlerimizi seyrettik. Elmadağ, Bağazköprü, Sivas ve Divriği'de "güneşe çıktık", hava aldık, su, mazot ikmallerimizi yaptık.

Siz bu satırları okurken, biz Karslılarla insan, çocuk ve mutluluk haklarımızı konuşuyor olacağız.

Deprem sonrası destek

İnsan haklarının en başta geleni yaşama hakkı. Herhalde, sağlam binalarda huzur içinde uyuyabilmek, ihmaller ya da çalıp çırpmalar nedeniyle bir sarsıntıda üzerimize yıkılarak öldürmeyen evlerde yaşamak da bu hak kavramı içinde sayılabilir. Diyelim ki yıkıldı, evimizi yeniden yapabilmemiz ya da onarabilmemiz için destek alma hakkımız da eksiksiz ve sorunsuz olmalı.

İşte Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) da bu yüzden Hürriyet Treni'nde. Her istasyonda zorunlu deprem sigortasının önemini anlatıyor. "Hürriyet Treni'nin sıcak atmosferinde halkımızla bir araya gelmekten son derece mutluyuz. Şimdiye kadar gara gelen ziyaretçilerden aldığımız olumlu tepkiler ne kadar doğru bir karar verdiğimizi gösterdi" diyor DASK Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar. DASK'ın ziyaretçilere bilgi verirken, yanlış algıları düzeltmek için önemle üzerinde durduğu birkaç nokta var: Birincisi, "Evim yıkıldıktan sonra ben de ölürüm, sigorta benim ne işime yarayacak?" yaklaşımı. Bu nedenle yalnızca konutların deprem nedeniyle tamamen yıkılması durumunda değil, deprem kaynaklı hasarlarda da tazminat ödendiğini anlatıyorlar. Nitekim bugüne kadar ödedikleri 20 milyon TL'ye yakın tazminatın yüzde 97'sini kısmi hasarlar oluşturuyor.

Pahalı bir sigorta değil

İkincisi, zorunlu deprem sigortasının pahalı bir sigorta türü olarak algılanması. Oysa ki aylık primler 10 lira civarında. Ayrıca indirim kampanyaları var; toplu başvurularda yüzde 20. Sigortanın nereden yapılacağı konusunda kafaları karışık olanları da aydınlatıyor DASK. Hazine Müsteşarlığı'na bağlı bir kamu kurumu, ama poliçeleri özel sektör satıyor. Zorunlu deprem sigortası 28 sigorta şirketine bağlı yaklaşık 13.500 yetkili acente tarafından yapılıyor. DASK Hürriyet Treni'ndeki faaliyetlerine önümüzdeki günlerde halka açık seminerler düzenleyerek devam etmeyi planlıyor. Ayrıca acenteler ve yerel idarecilerle trenin konferans vagonunda bir araya gelecek.

Özetle Hürriyet Hakkımızdır Treni, DASK'ın "Deprem geçecek, hayat devam edecek" mesajını da tüm Anadolu'ya taşıyor. Herkesi depremin konutlarına verebileceği zararın masrafını tek başına yüklenmemeleri ve deprem sonrasında hayat standartlarını koruyabilmeleri için zorunlu deprem sigortası yaptırmaya davet ediyor.

26 ÜNLÜ GÖNÜLLÜNÜN MESAJI TRENDE

DASK sigortalı konut sayısını arttırmak için Marmara depreminin 10. yılında çok yönlü bir kampanya başlattı. İş, sanat, medya, spor ve akademi dünyasının isimleri kampanyanın gönüllüsü oldu. (Soldan sırasıyla) Ahmet Mete Işıkara, Ahmet Zorlu, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Balçiçek Pamir, Bülent Uygun, Elif Şafak, Mustafa Koç, Nasuh Mahruki, Rifat Hisarcıklıoğlu, Suzan Sabancı Dinçer, Prof. Üstün Dökmen'in de aralarında bulunduğu 26 ünlü gönüllü, zorunlu deprem sigortasını teşvik eden mesajlar verdi. Bu mesajlar Hürriyet Treni'nin gittiği garlarda açılan standta seyredilebiliyor.

Bana bir şey olmaz demeyin

TÜRKİYE topraklarının yüzde 98'i aktif deprem kuşakları üzerinde. Bir süre önce 5. dereceden deprem bölgesinde yer alan, risk oranı en düşük şehirlerden Konya'da gerçekleşen 4 ve üzeri şiddetteki sarsıntılar hiçbir bölgenin istisna olmadığını da göstermiş durumda. Türkiye'de net istatistikî veriler olmamakla birlikte zorunlu deprem sigortası kapsamına giren konut sayısının yaklaşık 13 milyon. Bunların sadece yüzde 26'sı, yani yaklaşık 3,5 milyonu güvence altına alınmış durumda. Aslında Marmara depreminden önce sadece 500 bin özel sigortalı konut olduğu düşünülürse bu sonuç oldukça iyi de sayılabilir. DASK'ın hedefi 2010 yılının sonuna kadar ZDS'li konut sayısını 5 milyona çıkarmak.
Emel Armutçu/Hürriyet