Denetim karmaşası asansörlerde güvenlik açığı yarattı
Her gün milyonlarca insanın kullandığı asansörler denetim karmaşası nedeniyle tehlike saçıyor.
Asansör ve yürüyen merdiven sektöründe yönetmeliklerin birbirleriyle çelişmesi ve kavram kargaşası yaratması, denetim mekanizmalarının da sağlıklı işlememesi sonucu yılda 1000'e yakın ölümlü kaza meydana geliyor. Sektörde 1000 euro veren herkes hem asansör üretme hem de denetleme yetki belgesi alabiliyor. Mevcut 160 bin asansörün Sanayi Bakanlığı koordinasyonunda denetlenen 13 bin 305'inin sadece yüzde 30,7'si güvenli. 750 milyon dolarlık sektördeki asansör firmalarının sayısı Avrupa Birliği ülkelerindeki firma toplamından fazla.
Her şehirde farklı uygulamanın olduğu sektörde, denetim şartlarını yerine getirip getirmediğine bakılmaksızın isteyen her firmaya yetki belgesi veriliyor. Asansör Sanayici ve İşadamları Derneği (TASİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Aksöz, sektördeki 3 bin firmanın 800'üne, "tam yetkili firma" belgesi verildiğini ve ürünlerine CE işareti yapıştırma hakkı kazandığını söyledi. Bu rakamın Avrupa Birliği ülkelerindeki firmaların toplamından bile fazla olduğuna işaret eden Aksöz, "Bu firmalar hem ürün üretmeye hem denetlemeye hem de ürününe CE işareti yapıştırma yetkisine sahip" diye konuştu.
Yaklaşık 750 milyon dolarlık büyüklüğe sahip Türkiye asansör sektörünün yüzde 25'ine 5 yabancı firma hakim. Schindler Türkeli, ThyssenKrupp, Buga Otis, Mitsubishi ve Kone pazarın en büyük oyuncularıyken, sektörün kalan bölümü binlerce küçük işletmeden oluşuyor.
Toplam 160-170 bin adet asansör ve yürüyen merdiven bulunan Türkiye'de ortalama her yıl 7-15 bin arasında asansör ile 400 yürüyen merdiven kurulumu gerçekleştiriliyor. Son yıllarda konut ve alışveriş merkezi yatırımlarındaki artış, sektörün büyümesine önemli bir ivme kazandırdı. Ancak mevcut asansörlerin çok az bir kısmı denetimden geçiyor. Verilere göre, 2007 yılında 160 bin asansörün sadece 13 bin 305'i yani yüzde 8'i Sanayi Bakanlığı denetimden geçerken, denetlenen bu asansörlerin de sadece yüzde 30,7'si kullanılabilir durumda, yüzde 14'ü eksiklikleri giderildikten sonra kullanılabilirken, yüzde 54,5'i ise kesinlikle kullanılamaz durumda. Bir başka veriye göre ise, yılda en az bin ölümlü kaza meydana geliyor.
CE belgesi bile güvenliğin garantisi değil
Aksöz "Yetkili firmalar hem ürün üretmeye hem denetlemeye hem de ürününe CE işareti yapıştırma yetkisine sahip. Önceden 15 bin euro olan bu belge, şimdi 1000 euroya kadar düştü. Bu da belgelerin gerekli denetim yapılmadan verildiğini gösteriyor" diye konuştu.
ThyssenKrupp Asansör Teknik Koordinatörü Mustafa Kavukçu, çok sayıda firmanın hak etmediği halde "modül h" belgesi (tam yetki belgesi) almasının sektörde problem yarattığını dile getirerek, "Modül h kendi kendini denetleyen firmaların alabileceği bir belge. Ancak yetkisiz ve yeteneksiz çok sayıda firma modülü belgesine sahip oldu" diye konuştu.
Kavukçu, denetimlerin Sanayi Bakanlığı tarafından yapıldığını ancak denetim konusunda eksiklikler yaşandığını vurguladı. Sektör temsilcileri, onaylanmış kuruluşlar, meslek odaları, Sanayi Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile belediyelerin bir uyum içinde çalışması gerektiğine, yetki ve sorumlulukların belirlenip ilgili yönetmelik ve kanunların düzenlenmesi gerektiğine işaret eden Kavukçu, önlemler alınmadığı taktirde var olan sistemin kaotik yapısının zaman ve para kaybına neden olmayı ve sektörün verimli çalışmasını engellemeyi sürdüreceğinin altını çizdi.
Okul kurdu, eleman yetiştiriyor
Kone Türkiye'nin Genel Müdürü Cüneyt Işın ise, son yıllarda konut sektöründeki gelişmelere paralel olarak asansör sayısında ciddi artışlar yaşandığını, 2010 yılına kadar bu artışın devam edeceğini ifade etti. Her geçen gün asansör stoğunun yaşlandığına dikkat çeken Işın, "Günlük yaşantımızda sürekli kullandığımız 160 bin ünitenin, çok az bir kısmı yeterli kişi ve kurumlarca yapılıyor. Asansörün uygun koşullarda çalışmasıyla ve bu hizmeti sağlayacak kişilerin yeterlilikleriyle ilgili ölçütler belli değil" dedi.
Sektörün sorunlarının çözümüne yardımcı olmak amacıyla Türkiye'de okul kurduklarını anlatan Işın, bu okulda servis elemanları yetiştirdiklerini, bir asansörün uygun koşullarda çalışmasını sağlayacak teknik eğitimleri verdiklerini söyledi. Işın, eğitim süreci sonucunda, teknik elemanlara Kone pasaportu verdiklerini ifade etti. Işın, "Bu kişiler, dünyanın her ülkesinde bakım yapabilecek sertifikasyonlara sahip oluyor" diye konuştu.
Buga OTİS Asansör Genel Müdürü Bora Gülan da, Türkiye asansör pazarının son 5 yıldır ciddi bir büyüme kaydettiğini ve büyümenin devam edeceğini söyledi. Sektörün büyümesiyle birlikte iç denetimin zorlaştığını dile getiren Gülan, Türkiye'deki asansör firmalarının sayısının Avrupa'daki tüm ülkelerdeki asansör firması sayısından fazla olduğuna değinerek, her sektörde olduğu gibi asansör sektöründe de merdiven altı imalatın söz konusu olduğunu, bunun da denetimi zorlaştırdığını ifade etti.
Halk sağlığı tehlikede
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 750 milyon dolarlık bir ekonomik hacme sahip olan sektörde, toplam 160 bin asansörün 146 bin 695'inin tamamen denetimden yoksun olduğunu söyledi. Koramaz, "Bu tablo halkımızın can güvenliğinin nasıl büyük bir tehlike içinde olduğunun açık kanıtıdır. Bu asansörlerin yalnızca bilinemeyen küçük bir yüzdesi yetkisiz, yetersiz ve denetimsiz firmalarca kontrol ediliyor" dedi.
Asansör Yönetmeliği'nin ilgili olduğu, Yangın Yönetmeliği, İmar Yönetmeliği, Bayındırlık Bakanlığı'nın Kanun ve Yönetmelikleri'nin bazı yönleriyle çeliştiğine ve kavram kargaşasına yol açtığına dikkat çeken Koramaz, "Asansörle ilgili kontrol, ruhsatlandırma gibi prosedürlerde ülkenin değişik bölge, şehir ve belediyelerinde değişik uygulamalar yapılıyor. Bu durum denetim eksikliğinin yanısıra denetimi kimin yapacağının da belirsiz olmasına neden oluyor" dedi.
Arşimed icat etti ilk Neron kullandı
Dünyada ilk asansörü, millattan önce 285-212 arasında yaşayan Arşimed'in icat ettiği sanılıyor. İlk kullanan kişi ise millattan önce 68-37 arasında yaşamış olan Roma İmparatoru Neron. Bodrumdaki vahşi hayvanlar, kafeslerinden arenaya kayalar içine oyulmuş asansör kuyularından ahşap ve kayalar kullanılarak çıkarılıyordu.
1830'larda İngiltere'de hidrolik tahrikli asansörler fabrikalarda kullanılmaya başlandı. 1855'te Amerika'da buhar gücü ile çalışan yük asansörleri yapılmaya başlandı. 1867 yılında Edoux adında Fransız mühendis uluslararası Paris sergisi münasebetiyle yaptığı kaldırma makinesinin adını asansör (Asseneeur) koydu. Bu makine ziyarete gelen misafirleri en yüksek noktaya kadar çıkartıp indiriyordu. 1880 yılında Alman fizikçi Erner Van Siemens, elektrikten faydalandı.
Türkiye'deki ilk asansör, Orient Expres yolcularını ağırlamak için 1892 yılında Pera Palas'ta inşa edildi. Bundan 15 yıl sonra İzmir'de 1907'de Musevi Nesim Levi tarafından Karataş semtinde kuruldu. Özellikle yaşlı ve sakatların kullanımı gayesi ile yapılan bu asansör önceleri su buharı ile çalışıyordu, günümüzde ise elektrikle hareket ediyor.
En hızlı asansör Tayvan'da
Tayvan'ın Taypey kentindeki 106 katlı bir gökdelenin asansörü dünyanın en hızlısı seçildi. Asansör, 106. kata 30 saniyede çıkıyor. Guinness Rekorlar Kitabı, hızı saniyede 17 metre olarak tescilledi. Dünyanın en yüksek gökdeleni olan TFC 101 Tower'daki asansörde, 508 metreye aniden çıkan yolcuların kulaklarının basınçtan rahatsız olmaması için özel bir basınç kontrol sistemi bulunuyor. Söz konusu binada 34'ü çiftli, 61 asansör bulunuyor. Gökdelende ayrıca 50 yürüyen merdiven hattı çalışıyor.