27 / 11 / 2024

Deniz Palas'ın açılışı yapıldı!

Deniz Palas'ın açılışı yapıldı!

İKSV kurucularından Nejad Eczacıbaşı'nın hayali 37 yıl sonra gerçekleşti: Vakıf kendi mekânına, 90 yıllık bir yapı olan Deniz Palas'a sahip oldu...




37 yıldır İstanbul'un kültür sanat hayatına yön veren kurumların başında gelen İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) yeni mekânına kavuştu. 15 yıldır Beyoğlu'ndaki Luvr Apartmanı'nda `kiracı' olarak çalışmalarını sürdüren İKSV, artık Şişhane'deki tarihi Deniz Palas'ın `ev sahibi' oldu. Böylelikle İKSV'nin kurucularından Dr. Nejad F. Eczacıbaşı'nın vakfa, kendine ait bir mekân kazandırma hayali 37 yıl sonra gerçekleşti. Deniz Palas'ın açılışı için dün düzenlenen törene İKSV Mütevelliler Kurulu Başkanı Prof. Talat S. Halman, İKSV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Kocabıyık, İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı ve İKSV Yönetim Kurulu Üyesi Oya Eczacıbaşı, Beyoğlu Belediye Başkanı ve İKSV Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Misbah Demircan, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner'in yanı sıra sanat dünyasından pek çok isim katıldı.
Eylül 2006'dan bu yana restorasyonu süren Deniz Palas'ın açılış gününü `zafer günü' olarak nitelendiren Halman, "Deniz Palas, 90 yıllık bir yapı; 7 katlı, 4 bin 200 metrekare. 17 yıldır İKSV Yönetim Kurulu Başkanı olarak olağanüstü başarılara imza atan Şakir Eczacıbaşı 2004'ten beri emek verdi bu binaya. Onun sayesinde Deniz Palas, bir İstanbul şaheseri oldu. Ne yazık ki bugün burada bulunamadı.
Hastanesindeki odasından sevgi dolu dileklerini iletti" dedi. Oya Eczacıbaşı da  "Deniz Palas, gerek mimarisi, gerek çağdaş eserleriyle uluslararası düzeyde övüneceğimiz bir sanat merkezi olacak" şeklinde konuştu.
Yasemin Bay/Milliyet

Basında yer alan diğer haberler;

14 milyon dolarlık kültür merkezi  
 
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), 15 yıldır ofis olarak kullandığı Beyoğlu'ndaki Luvr Apartmanı'ndan, bir başka tarihi bina olan Şişhane'deki Deniz Palas'a taşındı. Böylece İKSV'nin kurucularından Dr. Nejat Eczacıbaşı'nın vakfa kendine ait bir mekân kazandırma hayali, 1993'te İKSV Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı devralan Şakir Eczacıbaşı önderliğinde gerçekleşmiş oldu.


Binada etkinliklerin gerçekleştirileceği Salon'dan tasarım mağazasına, Borsa Lokantaları'nın açtığı X Restoran'dan 22 sanatçının eserlerine kadar kültür sanatla ilgili her şey var. İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, "Eskiden binamıza 150 kişi geliyordu, artık bin kişi gelecek. Burası tam bir kültür merkezi olacak" diyor.

İKSV'nin kurulduğu 1973'te, Dr. Nejat Eczacıbaşı, vakfın kendine ait bir binası olmasını hayal etmişti. Ama imkansızlıklardan dolayı bir türlü olmamıştı. Ondan bu görevi 1993'te Şakir Eczacıbaşı devraldı. Tüm zorluklara, rağmen 2004'te kendilerine en uygun binayı seçti; Şişhane'deki Deniz Palas. 20. yüzyılın başlarında mimar Georges Coulouthros tarafından, art nouveau stilinde inşa edilen Deniz Palas, uzun süre konut olarak kullanıldı. 2005'te İstanbul Bienali mekânlarından biri oldu, 6 Eylül 2006'da restorasyonuna başlandı.
Bina, vakfın tahmininden daha çürüktü. Ancak 3 yıl sonra, geçen perşembe her şeyi tamamlanabildi. Ortaya 14 milyon dolarlık muhteşem bir görüntü çıktı.
Tarlabaşı ve Şişhane ayrımında yer alan Deniz Palas'ta, özgün mimari özellikler korunurken yok olmuş öğeler özenle gün ışığına çıkarıldı. Doğan Tekeli'nin danışmanlığında ve Burhan Satıcı'nın koordinasyonunda gerçekleştirilen yenileme çalışmaları, Saruhan Erim'in önderliğinde, Saruhan Mimarlık tarafından yürütüldü. İç mimari tasarımında Nazlı Gönensay, iç süslemeler ve tezyinatta ise Dr. Kaya Üçer'le çalışıldı. Ofis mobilyaları Koray Malhan (Koleksiyon), bina içi yönlendirmeler İKSV Kurumsal Kimlik Danışmanı Bülent Erkmen tarafından yapıldı. İKSV'yle yeniden yaşam bulacak 4 bin 200 metrekare büyüklüğündeki yedi katlı Deniz Palas, bir kültür merkezi haline geldi.

GİRİŞTE DÜKKÂN VE KAFE
Giriş katında, tasarım ve sanat tutkunlarının çok özel armağan alternatifleri bulabileceği yepyeni bir adres, İKSV tasarım dükkânı açıldı. Hemen karşısında, Borsa yönetiminde hizmet verecek olan Peralı adlı kafe yer alıyor. İKSV, konser, performans gibi etkinlikleri için artık giriş ve birinci kattaki Salon'u kullanacak. Ara katlarda ofisler, 6. katta ise Borsa'nın işleteceği, Haliç manzaralı X Restoran bulunuyor.

MAĞAZADA NELER VAR

İKSV Tasarım Mağazası, orijinal hediye arayanlar için bir cennet. Türkiye'nin önde gelen sanatçılarının eserlerinden uygulamalar, çok özel koleksiyonlar ve MoMA (New York Modern Sanatlar Müzesi), Picasso, Dali gibi dünyaca ünlü müze ve tasarım markalarının ürünlerini bulabilirsiniz. Mağaza hafta içi ve cumartesi günleri 10.00-20.00, pazarları 12.00-18.00 arasında açık olacak.

KONSERLER SALON'DA

Performans merkezi Salon, bu akşam The Bad Plus konseriyle açılıyor. Kapasitesi oturarak 200, ayakta 600 kişi. The Bad Plus'ı 18 Ocak'ta Yasmin Levy, 21 Ocak'ta Karanlık Korkusu adlı oyunla Studio Oyuncuları, 26 Ocak'ta Emiliana Torrini ve 27 Ocak'ta Bülent Evcil, Benyamin Sönmez ve Cana Gürmen'i aynı sahnede buluşturan Salon'da Buluşmalar takip edecek. www.saloniksv.com

İKSV Genel Müdürü Görgün Taner

GELİRİMİZ İLE SANATA KATKIMIZ DA ARTACAK

Deniz Palas, sadece yeni bir ofis binası değil, İKSV için yeni bir iş planı yarattı. Burası bir kültür sanat kurumu. Yerel ve merkezi idareden çok yüksek destekler almıyor. Artık burada sanat ve kültür üzerinden üretim yaparak ortaya çıkan parayı yeniden kültür ve sanata aktarabileceğiz. Üretimin yanı sıra halka da daha yakın olacağız.

Borsa ve Masa restoranlarının sahibi Rasim Özkanca

HER YEMEKTE ŞAKİR ECZACIBAŞI'NIN EMEĞİ VAR

Şakir Eczacıbaşı, 3 yıl önce buluştuğumuzda "Geçmişteki efsane restoranların çoğunun sahibi yakın arkadaşımdır. Çünkü yemeğe çok düşkünümdür. Sen de bu konuda benim son arkadaşımsın" dedi. İsteği, yeni binada sanatla iyi yemeği birleştirmekti. Yemekler de sanatsal olmalıydı. Üç yıldır mönü üzerine birlikte çalışıyoruz. Çıkış noktamız Türk mutfağı. Avusturya doğumlu, 12 yıl Michelin yıldızlı restoranlarda çalışmış Murat Karaduman'la anlaştık. Mönü üç ayda bir yenilenecek.

5. KAT LEYLA GENCER MÜZESİ

Ünlü soprano Leyla Gencer'in müzesi, beşinci katta olacak. Yakın dostu, La Scala Operası'ndaki dekoratörü ve bugün Sferisterio Opera Festivali'nin sanat yönetmeni olan Pierre Luigi Pizzi tarafından düzenleniyor. Mart 2010'da açılması planlanıyor. Burada Gencer'in Milano'daki evinden getirilen özel eşyaları sergilenecek, piyanosu eşliğinde dinletiler düzenlenecek.

Yardımcı Küratör Arzu Yayıntaş

22 SANATÇI DENİZ PALAS İÇİN ÜRETTİ

Ayşe Erkmen pencerelerdeki jaluzileri sanata dönüştürdü. Sarkis'in Göbek Bağı isimli neon avizesi girişte. Salon'da Hüseyin Alptekin'in Venedik Bienali'nde sergilediği enstalasyonunun parçası Şikayet Etme - Don't Complain var. Fuayede İnci Eviner'in işi görülüyor. Tüm zemin bu siyah-beyaz eserle kaplı. Tüm katların merdiven duvarlarında Selim Birsel'in Tanşak Omurgası adlı işi var. Terasta ise Yang Jiechang'ın 10. İstanbul Bienali'nde sergilenen I Believe In Angels adlı yazısı olacak.
 
Deniz İnceoğlu/Hürriyet

İKSV artık ev sahibi!
  
37 yıldır İstanbul kültür sanat haritasının en önemli noktalarından biri olan İKSV, sonunda kendi yerine taşındı. Şişhane'deki 7 katlı Deniz Palas'a yerleşen İKSV, tasarım mağazasından performans merkezine, müzesinden restoranına artık sanatseverler için kusursuz bir ev sahibi olacak.

Kültür sanat ajandalarımızın vazgeçilmezlerinden olan İKSV'nin yeni yeri Deniz Palas'a taşınmasını biz de merakla bekliyorduk. Çünkü biliyorduk ki bunca yıldır müzikten sinemaya türlü etkinlik organize eden, İstanbul'un kültürel mirasına katkıda bulunan İKSV, Şişhane'deki yeni mekanı Deniz Palas'a taşındığında artık tam anlamıyla ev sahibi kimliğine bürünecekti.
2004 yılında satın alındığında bir yıkıntı olan Deniz Palas, 3 yıl süren yenileme çalışmaları sonunda, yeme-içmeden kültür sanat aktivitelerinin gerçekleşmesine imkan verecek alanlara kadar tam anlamıyla yaşayan bir mekan olarak karşımızda.
Bu heyecanda en büyük pay, anlatılana göre Şakir Eczacıbaşı'nın. 2004'te satın alınıp 2005 yılında Bienal mekanı olarak kullanıldıktan sonra restorasyonuna başlanan binanın ve bina içinde yer alan alanların her detayı ile bizzat ilgilenmiş.
Toplam maliyeti 14 milyona varan yenileme çalışmalarına destek veren sanatseverlerin isimleri de binanın girişindeki panoda yerlerini almış.
Biz de İKSV Medya İlişkileri'nden sevgili arkadaşımız Ayşe Bulutgil'in rehberliğinde, bu 7 katlı binayı didik didik ettik.

DİKKAT SANAT ESERİ ÇIKABİLİR!
Deniz Palas'tan içeri girdiğinizde ilk dikkatinizi çeken orijinaline sadık kalınarak hazırlanan tavan süslemeleri ve 7 katta da merdiven boşlukları boyunca devam eden süslemeler. Bu süslemeler Selim Birsel'in 'Tanşak Omurgası' adını verdiği mühür uygulaması. Sanatçı tank kaşeleriyle kurguladığı başak formlarıyla, toprak ve petrol savaşına ve gittikçe artan militarist yaklaşıma işaret ediyor.  Deniz Palas içinde her an karşınıza çıkabilecek 22 adet sanat eseri yer alıyor. Fulya Erdemci'nin küratörlüğü ve Arzu Yayıntaş'ın yardımcı küratörlüğünde gerçekleşen proje kapsamında yapıtların çoğu Deniz Palas için özel olarak üretilmiş, bir kısmı da 10 yıllığına sanatçılardan ödünç alınmış. Ortak dolaşım alanları ile açık ofisler ve Leyla Gencer Toplantı Salonu'nda yer alan eserlerden bazıları şöyle...
İKSV binasında sanatseverleri karşılayan ilk yapıt, binanın ön cephesinde yer alan Ayşe Erkmen'in 'Rengarenk' adlı yerleştirmesi. Sanatçının tarihi binanın pencereleri için tasarladığı farklı renklerdeki stor perdeler, iç mekanı farklı renklerle boyayarak mekan algısını değiştirirken, yoldan geçenlere binanın içindeki ritmi de aktarıyor olacak. Ayrıca yine girişe Sarkis'in 'Göbek Bağı' adlı avizesi asılacak. Yukarı katlara çıkmak için asansörü tercih edenleri, Canan Tolon'un asansör boşluğuna yaptığı 'Kıl Payı' adlı ayna yerleştirmesi bekliyor. Ayrıca en üst kattaki X Restoran'ın terasına da Yang Jiechang'ın,   10. Uluslararası İstanbul Bienali için ürettiği 'I Believe in Angels' adlı neon yerleştirmesi burası için yeniden uygulanacak. Binanın 5. katında sanatçı Leyla Gencer'in Milona'daki evinin bir minyatürü olarak hazırlanacak bir müze açılacak. Burayı, La Scala Tiyatrosu'nda sanatçının dekoratörü olarak birlikte çalıştığı sanat yönetmeni Pierre Luigi Pizzi düzenleyecek.

TASARIM DÜKKANI DA VAR  PERFORMANS MERKEZİ DE
Deniz Palas'ın giriş kapısında yer alan iki vitrinden biri Peralı Cafe'nin diğeri ise tasarım dükkanının. Tasarım dükkanında Türk tasarımcıların hazırladığı koleksiyonlarla birlikte MOMA, Picasso, Dali, Gaudi gibi dünyaca ünlü müze ve tasarım markalarının ürünleri yer alacak. Mağazanın başındaki Aylin Kuntay, Abidin Dino, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Mustafa Pilevneli, Aliye Berger ve Devrim Erbil gibi sanatçıların eserlerinin ipek fularlar, kristal bardaklar, defterler, yastıklar gibi kaliteli ve şık ürünlerde hayat bulduğunu anlatıyor.
Güngör Taner'in tamamı sır altı tekniğiyle, her renk için ayrı çalışma yapılan özel tabakları, Devrim Erbil'in İstanbul panoları, Ela Cindoruk ve Nazan Pak'ın takı tasarımları gibi birçok tasarım ürünü de yine bu mağazada yer alacak. İKSV Tasarım'da İstanbul'un klasik yüzünü son derece çağdaş bir anlatımla çantalara, elbiselere, eteklere dönüştüren ürünler de... Mağazada yer alacak bir ürün ise, özellikle yurtdışına giderken geleneksel bir hediye götürmeyi tercih edenler için farklı bir alternatif sunuyor. Yeşim Demir'in tasarladığı baskı kutularda yer alan lokumlar...
Binanın giriş ve birinci katlarındaki müzikten tiyatroya, panel ve workshoplara kadar geniş bir kullanım alanı sunan Salon ise İKSV'nin performans merkezi. Oturarak 200, ayakta 600 kişiyi ağırlayabilen Salon'da İKSV festivalleri ile paralel konserler ve çeşitli etkinlikler düzenlenecek.
MANZARA MUHTEŞEM!
Gelelim Deniz Palas'ın en üst katında muhteşem manzarasıyla yer alan X Restoran'a... Borsa Lokantaları Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Özkanca ve Şakir Eczacıbaşı'nın dostlukları boyunca hep yemekle kültür-sanatı bir araya getirebilecekleri mekan hayalleri olmuş. İşte geleneksel Türk mutfağını füzyon tatlarıyla renklendiren X Restoran da bu hayalin gerçeğe dönüşmesi. İKSV'nin sanatsal atmosferi buraya da yansıyor. Örnek mi? Terasa çıkıp restorandaki cam bölmeden aşağıya baktığınızda, Canan Dağdelen'in 'nonplace.dot' isimli, bir cam küpün içindeki metal sicimlerden sarkan alüminyum kürelerin oluşturduğu yerleştirmesi. Ayrıca yemekler sır altı tekniğiyle yapılan özel tabaklarla servis ediliyor.

Selin Özavcı/Akşam


Geri Dön