Denizli'nin antik kentlerindeki kazı çalışmaları bitti!
Hierapolis, Laodikya, Tripolis ve Tabea antik kentlerindeki kazı çalışmaları bitti, kente giden turistler sadece Pamukkalede yürümeyecek, Helenistik döneme kadar yolculuk yapabilecek
Bembeyaz travertenleriyle Anadolunun incisi Denizli, yıldızı gün geçtikçe parlayan bir kent. Hierapolis, Laodikya, Tripolis ve Tabea antik kentlerindeki kazı çalışmaları bitti, kente giden turistler sadece Pamukkalede yürümeyecek, Helenistik döneme kadar yolculuk yapabilecek.
Bin yıllık uygarlıklara ev sahipliği yapan, suyun toprağı beyaza boyadığı bir şehir Denizli... Daha çok UNESOnun Dünya Miras Listesindeki bembeyaz travertenleriyle tanınan bu şehir, başka zenginlikleriyle de çok konuşulacak. Hierapolis, Laodikya, Tripolis ve Tabea antik kentleri, meşhur Buldan bezi... Yılda iki milyon turisti yeni şehir yüzüyle ağırlayan Denizli, artık arkeolojiden tarihe, kaplıcalardan doğaya, başlı başına bir turizm şehri olmaya doğru hızla ilerliyor.
Pamukkaledeki tarih
Termal suyunun tedavi edici özelliği çok eski çağlarda keşfedilen Pamukkale, dört-beş yıl önce bölgede bulunan otellerin çevreyi kirlettiği için beyaz rengini kaybedip kararmaya başladı. Alınan önlemler sayesinde eski görüntüsüne tekrar kavuşan Pamukkale, dünyanın pek çok yerinden ziyaretçi akınına uğruyor. Genelde Antalya ve civarına gelen turistlerin uğrak mekanı Pamukkale, yalnızca travertenlerin görülüp gidileceği bir yer değil, en az bir gün geçirebileceğiniz çeşitli alternatifler sunuyor.
Travertenlerin hemen arkasındaki antik Hierepolis kenti, ziyaretçilerini eski çağlara doğru zaman yolculuğuna çıkarıyor. Kutsal kent olarak adlandıran Hierapoliste tapınaklar dikkat çekiyor. Kent, Hz. İsanın havarilerinden Aziz Philipin burada öldürülmesinden dolayı da Hıristiyanlar için çok önemli. Kentin hemen yakınındaki tepenin yamacına kurulan antik tiyatro da mutlaka gezilmesi gereken tarihi yapılardan... Antik şehri ve tiyatroyu gezip yorulanlar için hemen yakında antik havuz var. Şifalı sulara sahip havuzda yüzmeden Pamukkaleden ayrılmayın!
Keşfedilmesi bekleyen tarihi zenginlikler ise Tripolis ve Tabea... Antik çağların en zengin kentlerinden biri olan Tripolis, Roma tarzında yapılmış yaklaşık 10 bin kişi ka-pasiteli antik tiyatro, yıkık bir hamam, nekropol, şehir binasıyla ziyaretçilerini bekliyor. Tabea ise farklı uygarlıkları bir arada görmenin mümkün olduğu tarihi yerlerden. Medeniyetlerin izlerini katmanlar halinde taşıyan kent, Hellenistik dönemden günümüze, kesintisiz yerleşime sahne olmuş. Karya, Helen, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminin izlerini taşıyor.
Mağaraları şifa dağıtıyor
Antik şehirleri, horozu ve tekstiliyle akıllarda yer edinen Denizli, termal kaynaklarıyla tatile çıkanların önemli uğrak yerlerinden biri... Pamukkale ve Karahayıttan sonra termal kaynaklarının zenginliğiyle dikkat çeken diğer ilçesi ise Sarayköy. Ziyaretçiler için açık havada çamur banyosundan spa ve havuzda jimnastiğe, birçok olanak sunulduğu Sarayköyde boyun, bel gibi rahatsızlığı olanlara fizik ve rehabilitasyon tedavisi de uygulanıyor.
Yer altındaki Pamukkale diye adlandırılan Kaklık Mağarasındaki suyun cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği söyleniyor. Denizliye gidince çarşısına mutlaka uğrayın. Dokumacılık kültürünün yaklaşık bin 500 yıldır yaşadığı, ipliğinin kalitesi ve dokumasıyla Denizlinin Türkiye ve dünya çapındaki ünlü ilçesi Buldanda renk renk şallardan kravatlara farklı alanlarda üretim yapılıyor.
En büyük ikinci antik kent: Laodikya
Denizlinin önemli özelliklerinden biri de uzun yıllar yapılan kazılar sonucu geçtiğimiz aylarda gün yüzüne çıkarılan Laodikya. Burası Efesten sonra ikinci büyük antik kent özelliğine sahip. Üçüncü yüzyılda kurulan ve Pamukkale yakınlarında yer alan Laodikya, Helenistik dönemde Suriye kralı Antiochus tarafından eşi için yaptırıldı. Kaynaklarda Laodikya için Batı Anadoluda para işlerini ve ekonomiyi kontrol eden şehirlerden biri olduğu belirtiliyor. Antik kent ayrıca İncildeki mektup yazılan yedi kiliseden birisine sahip. 12 bin kişilik stadyumu, iki tiyatrosu bulunan Laodikya, büyük bir kültür merkezi olarak kabul ediliyor. Kazı sonuçlarından elde edilen bilgiye göre Denizlinin meşhur horozu o dönemde de antik kentin sokaklarında uzun uzun ötüyormuş.
Denizli hak ettiği değeri bulacak
DENİZLİYİ yılda ortalama iki milyon turist ziyaret ediyor. Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, yerli turistleri de beklediklerini de söylüyor: Turizm, tarih, tekstil, tarım alanında Denizli önde gelen bir şehir. Son yıllarda da hayli gelişti. Şehir düzenlemesi, ziyarete açılan yeni antik kentler bu değişimin parçaları. İlerleyen zamanlarda Denizlinin Antalya veya İzmir kadar turist çekecek bir il olması için çalışıyoruz.
Bugüne kadar belki Pamukkalenin daha çok öne çıkması sonucu Denizlide Pamukkale odaklı bir turizm algılanıyor. Fakat Zolan bunun eksik bir bilgi olduğu görüşünde: Pamukkale yalnız travertenlerin güzelliğiyle değil oradaki antik kentle de bir bütün. Şu anda antik döneme ait tiyatro ve diğer kalıntılar oraya ayrı bir hava veriyor.
Patlıcanın bile tatlısı var
DOMATESTEN karpuza, mantardan portakala, incirden cevize birçok sebze ve meyvenin tatlıya dönüştüğü bir yer Hacı Şerif... Denizlide 1938 yılından beri hizmet veren Hacı Şerifte, günümüzde 150 çeşit tatlı üretiliyor. Dededen toruna dört kuşaktır bu işle uğraşan Necip Helvacının ailesi, akla gelen hemen her çeşit tatlıyı hazırlıyor. Hacı Şerifte sebze tatlısı da yapılıyor. Özellikle patlıcan tatlısını olanını tavsiye ediyorlar.
Star/Fatma Karaman