Deprem uzmanları bu faylara dikkat çekti: 6 Şubat depremlerinden sonra stres yüklendi mi? SON DAKİKA!
Hacettepe, İskenderun Teknik, Eskişehir Osmangazi ve Tayvan üniversiteleri ile İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü'nden bilim insanları, 6 Şubat tarihindeki depremlerde kırılan faylarda stres yığılımı olup olmadığını araştırıyor. İşte uzmanların o açıklamaları...
4 üniversite ve 1 enstitü iş birliğinde Kahramanmaraş merkezli depremlerde kırılmaların meydana geldiği fay civarlarında jeotermal ve gaz potansiyellerinin araştırılması amacıyla çalışma başlatıldı.
Devlet Su İşleri ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan uzmanların da katılım gösterdiği araştırmaya, TÜBİTAK'tan da destek geldi.
"Antakya Fayı ile Doğu Anadolu ve Ölü Deniz Fay Zonlarındaki Aktif Fay Segmentleri Boyunca Çıkan Derin Kökenli Akışkanların Çok Disiplinli Yaklaşımlarla Deprem Aktivitesi Açısından İzlenmesi ve Hatay'ın Erzin, Kırıkhan, Reyhanlı İlçeleri Civarındaki Jeotermal Potansiyelin Araştırılması" ismi verilen projenin, 2.5 sene sürmesi öngörülüyor.
Halk TV'de yer alan habere göre; Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği'nden proje yürütücüsü Prof. Dr. Galip Yüce, projenin fay zonlarındaki aktif segmentler boyunca yer altı sularının takip edilmesi ve Erzin, Kırıkhan, Reyhan ve Hatay civarındaki jeotermal ve gaz potansiyellerinin soygaz ve duraylı izotop jeokimyasıyla kökenlerinin araştırılmasını kapsadığını dile getirdi.
Prof. Dr. Galip Yüce, "Son zamanlarda özellikle aktif tektonik ve yapısal jeolojiyle ilgili çalışan bilim insanları; Savrun Fayı'nda, Bingöl-Karlıova ve Ergenek segmentleri üzerinde ve İskenderun Düziçi fay segmentlerinde birtakım yeni kırılmalar olabileceğine ilişkin endişelere sahip" açıklamasında bulundu ve kendilerinin de bundan hareketle bu tür segmentler üstünde soygaz izotopları ile analiz yaptıklarını dile getirdi.
"Soygaz izotop analizleri, Türkiye'de yapılabilen analizler değil. Dolayısıyla bunun için de yurt dışından destek alıyoruz. Tayvan Üniversitesi öğretim üyeleri hem laboratuvar desteği, hem de arazide aktif çalışma desteğinde bulunacak" diyen Prof. Dr. Yüce, MTA'dan konularında oldukça yetkin, bilgili olan bir jeotermal grubu ve olduğuna, Devlet Su İşleri'nden yer altı konusunda uzman bir ismin ve AFAD'dan bir sismologun da katılacağına dikkat çekti.
AĞIR METALLERE BAKILACAK
Proje kapsamında aktif kırılması beklenen segmentlerden hem gaz, hem de su örneklerinin alınacağını vurgulayan Prof. Dr. Yüce, "Ağır metallere bakacağız. Çünkü deprem öncesinde biliyoruz ki ağır metallerde çevresel izotop verilerinde oksijen-18, döteryum, karbon-13, trityum seviyelerinde değişiklikler yaşanabiliyor" ifadelerine yer verdi.
Yüce, bunların muhakkak depremi önceden bilebileceğiz anlamına gelmediğinin altını çizdi ve "Ama bunları aydınlatmaya, anlamaya, doğru anlamaya, verilerle doğru anlamaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Yüce, soygaz izotop analizlerinin, derindeki mantodan ya da kabuktan gelen gazları belirten köken saptamaya yarayan analizler olduğuna dikkat çekti.
Reyhanlı tarafında sıcak su çıkışları yaşandığının altını çizen Yüce, Burada biliyoruz ki aktif faylar var. Erzin tarafında sıcak su çıkışları, gaz çıkışları var. Bu kesimleri özellikle yoğun bir şekilde taramak ve çalışmak istiyoruz. En az 3 defa sahaya gireceğiz. Farklı ekiplerle beraber gaz ve su örnekleri alacağız" açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Yüce, açıklamasında "Bizim belirlediğimiz yaklaşık 30-32 tane noktadan da sıvı ve gaz örnekleri alacağız. Bu çalışmanın en önemli 2 çıktısı bulunacak" dedi ve bunlardan ilkinin Şubat depremleri sonrasında özellikler kırılmanın olduğu Narlı Fayı ya da Ekinözü fayları civarında hala yerin derinlerinden gelen gaz faaliyetlerinin olup olmadığının tespit edilmesi olduğunu açıkladı.
Bunun dışında kırılması beklenen stres yığılımının olduğu fay segmentlerinde anormallikler olup olmadığının da görüleceğine dikkat çeken Yüce, "Diğer önemli çıktısı da jeotermal açıdan Reyhanlı ve Erzin tarafları da titizlikle incelenmiş olacak" diyerek açıklamasını tamamladı.
