23 / 11 / 2024
fuzul

Depreme karşı harekete geçmeliyiz!

Depreme karşı harekete geçmeliyiz!

Gazeteci Mehmet Barlas, deprem riskli bölgelerde oturan vatandaşları şu sözlerle uyardı; "İstanbul'da depreme hazırlıklı olmayan ama riskli oldukları bilinen semtlerdeki kardeşlerimiz için, artık mutlaka harekete geçmeliyiz."...




Sabah gazetesinin köşe yazarlarından Mehmet Barlas bugün köşesinde "Depremin nedenini de fay hatlarını da biliyoruz ama hazırlıklı değiliz" başlıklı yazısına yer verdi. İşte yazının detayları; 

Depremlerin nedenini galiba biliyoruz. Daha da ötesi Anadolu'yu hem Doğu'dan Batı'ya hem de Kuzey'den Güney'e taşıyan fay hatlarını, evimize giden yolları öğrendiğimiz gibi öğrendik. Fay kırılmasının cam kırılmasına falan benzemediğini de biliyoruz. Hatta depremlerin değil yıkılan binaların insanları öldürdüğünü de artık bilmekteyiz. Bütün bu bildiklerimizin çokluğuna karşın, depreme hazırlıklı olmanın, bizim coğrafyamızda fazla anlam taşımadığının da farkındayız.

Japonya'da bir deprem

Depreme hazırlıklı olmak konusunda örnek ülkelerden biri Japonya'dır. Yıllar önce TÜSİAD'dan bir heyetle birlikte Tokyo'daydık. Japonların TÜSİAD'ı olan Keidernan'daydık. Ben de konuşmacıydım. Bir binanın 18'inci katındaki toplantı salonundaydık. Ben tam konuşmaya başlamıştım ki, deprem başladı. 18'inci kattaki salonun tavanından sarkan avize sağa sola sallanıyordu. Ben de heyetin diğer Türk üyeleri de, o anda masaların altına mı girsek falan diye düşünürken, karşımızdaki Japonlar hiç istiflerini bozmuyorlardı. Hatta bazılarının gözleri kapalıydı. galiba uyukluyorlardı.

Sonunda bitti

Sonunda deprem bitti. Oldukça şiddetli bir depremmiş ama bulunduğumuz bina 8 şiddetindeki depreme bile dayanabilirmiş. Ne yaparsınız. ben de işi şakaya vurdum, konuşmamın etkisi deprem gibi oldu falan dedim. Ama o depremin benzerini İstanbul'daki bir binanın 18'inci katında yaşasaydık acaba ne yapardık diye de hep düşündüm.

Kum yığını gibi

Son Elazığ-Malatya depreminde yıkılan binaların görüntüleri, ürkütücü değil miydi? Bu çok katlı binalar sanki birer kum yığınına dönmüşlerdi. Belli ki binaları inşa edenlerin betonarme teknikleri ile, inşaatta demir kullanmakla falan fazla ilgileri yoktu... Deprem hiç olmayacakmış gibi yaşayan inşaatçıların, bu binalarda yaşayacak insanlara can borçları olacağı da herhalde hiç düşünülmemişti.

Hazırlıklı değiliz

İstanbul'da depreme hazırlıklı olmayan ama riskli oldukları bilinen semtlerdeki kardeşlerimiz için, artık mutlaka harekete geçmeliyiz. Son depremde rakamlar çok büyük değildi ama çok uyarıcıydılar. Büyük bir felakete karşı mutlaka hazırlıklı olmalıyız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan süratle yeniden inşa mesajı: Gecikemeyiz!


Geri Dön