Sigorta

Depreme karşı konut değil bina sigortalanmalı!

Türk Reasürans'ın Genel Müdürü Selva Eren, "Konut yerine “bina” sigortalanmalı. Bir deprem anında, o bina komple yeniden yapılacak şekilde tazminata konu olmalı" dedi ve "Bizim verdiğimiz tazminat ile bina yeni ve güvenilir halde yerini bulmalı" açıklamasında bulundu.

Kuruluşunun üzerinden bir yıl geçen Türk Reasürans AŞ, blockchain teknolojili bir yatırım hayata geçirdi. 

Dünyanın önde gelen 21 sigorta ve reasürans şirketinin ortaklaşa kurduğu B3i Blok Zincir girişimine yatırımcı olan Türk Reasürans, İzmir depreminin ardından DASK’ta sınav verdi, iç pazarın yüzde 40’ına hakim oldu, KOBİ’ler için çıkardığı ürünü ile de yabancıların dikkatini çekti. Dünya'dan Handan Sema Ceylan'ın haberine göre; Türk Reasürans'ın Genel Müdürü Selva Eren, Kovid-19 salgınına rağmen zorlu geçen 2020’de küresel hedeflerinden geri kalmadıklarına dikkat çekerek, hızla global oyuncu olma yolunda yürüdüklerini belirtti. 

Birinci seneleri itibariyle, 17 elementer sigorta şirketinin, 34 farklı tretesinde yer aldıklarını belirten Eren, DASK ve İzmir depremiyle ilgili de açıklamalarda bulundu. Eren, şunları kaydetti: 

İzmir'de şimdiye kadar 170 milyon TL ödedik

İzmir depreminin hemen ardından bölgeye geldik ve çalışmalarımıza başladık. Depremden sonraki ilk günde eksperlerimiz sahaya çıktı ve üçüncü günde ilk ödemeleri gerçekleştirdik. O günden bu yana da hasar ihbarlarını en kısa sürede sonuçlandırmak için aralıksız çalışıyoruz. Bugüne kadar toplam 22 bin 600 hasar ihbarı aldık. Sonuçlanan dosyalar için de 170 milyon TL ödeme yaptık. Kalan dosyaları da en hızlı şekilde sonuçlandırmak ve ödemeleri tamamlamak için zorlu pandemi şartlarına rağmen aralıksız çalışmaya devam ediyoruz. DASK Yönetim Kurulu Üyesi, Prof. Dr. Alper İlki’ye, onunla birlikte hasar tespit çalışmaları yapan Çevre Şehircilik Bakanlığımız, AFAD yönetimimiz ve en önemlisi de kıymetli eksperlerimiz ile DASK çalışanlarımıza içtenlikle teşekkürü borç bilirim.

Depreme karşı konut değil bina sigortalanmalı

DASK’ta önceliğimiz, zorunlu deprem sigortasından tüm vatandaşlarımızın faydalanması. Hem de yüzde 100 oranında. Malumunuz DASK, kanunda çerçevesi çizilmiş olarak sadece bazı yapı gruplarını sigortalıyor. Genel anlamda bunun şehirlerdeki konutlar olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bununla birlikte, yaşanan depremler bize gösterdi ki, konutu sigortalamak yetmiyor. Çünkü sigortalılık oranından giderseniz, neredeyse her binanın yarısı sigortasız. Biz sigortalılara tazminatlarını en hızlı şekilde ödüyoruz. Ve fakat, bu ödemeler konut imalatına geri dönmüyor. Bunun en büyük sebebi de o konutun olduğu binadaki sigortasız vatandaşımızın durumu. Onlar sigortadan para alamadıkları gibi, binanın yeniden inşasının maliyetlerini karşılayacak imkânları da olmayabiliyor. Biz bu bağlamda diyoruz ki, konut yerine “bina” sigortalanmalı. Bir deprem anında, o bina komple yeniden yapılacak şekilde tazminata konu olmalı. Bizim verdiğimiz tazminat ile bina yeni ve güvenilir halde yerini bulmalı.

Köy alanları da zorunlu deprem sigortalarına dahil edilmeli. Halihazırda gündemimizde olan bu konu, pandemi süreciyle zorunluluk haline geldi. Bu durum öngörülerimizin doğruluğunu teyit ederken, hedeflerimizi gerçekleştirmek adına da bizlere cesaret verdi. Çok yakında bu alanda müjdeli haberler vereceğiz.

DASK'ın hasar ödeme gücü 40 milyar liraya yükseltildi!

DASK İzmir depreminde 170 milyon TL hasar ödemesi yaptı!