Kent Haberleri

Depremzedelerden yüksek kira istenmesine ve ev verilmemesine idari yaptırım! 5 bin 958 TL cezası var! 

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, depremzedelere yönelik "ayrımcılık yasağı" ihlal edilirse idari yaptırımlar uygulanabileceğinin altını çizdi. İşte ayrıntılar... Dr

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 şehirde büyük yıkıma neden olan ve "asrın felaketi" şeklinde gündeme gelen depremlerin ardından açıklamalarda bulundu. 

Depremler sonrası bölgeden çevre şehirlere göç artarken bu durumu "fırsat" şeklinde değerlendiren bazı emlakçı ile konut sahiplerinin yüzde 50'ye varan fiyat yükselişiyle depremzedelere ev kiralamaya başlaması ayrımcılık şeklinde nitelendiriliyor. 

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, konuya ilişkin açıklamasında, depremzedelerin karşı karşıya kaldığı temel eşitsizlik ve ayrımcılık konuları ile yüksek kira talebine karşı TİHEK'in uygulayabileceği idari yaptırımlar ile ilgili de kouştu. 

Afetin ardından pek çok konutun yıkıldığına ve barınma hakkının temel ihtiyaçlar listesinin başında yer aldığına vurgu yapan Kılıç, "Depremzedeler, özellikle konaklama, iletişim, eğitim-öğretim ve sağlık hakkı açısından birtakım zorluklarla karşılaşıyor" diyerek, depremin ardından müdahale, iyileştirme ve yeniden inşa çabalarına eşitlik ile insan hakları ilkelerinin dahil edilmesinin önemini işaret etti. 

İşte ayrıntılar...

TİHEK Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, depremzedelerden yüksek kira talep edilmesini "dolaylı ayrımcılık" çerçevesinde yorumlayarak, "Bir gerçek veya tüzel kişinin, görünüşte ayrımcı olmayan her türlü eylem, işlem ve uygulamalar sonucunda, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanma bakımından nesnel olarak dezavantajlı konuma sokulması durumunda dolaylı ayrımcılıktan söz edilir" açıklamasında bulundu. 

Özellikle deprem bölgesine yakın şehirlerde fahiş kira yükselişleri yaşandığının altını çizen Kılıç, depremzedelerin yüksek kira bedelleriyle karşı karşıya kalmasının, sosyal haklar çerçevesinde barınma hakkının ihlalini gündeme getirdiğini söyledi. 

Açıklamasında "Konut ve barınma hakkı, sosyal devletin en önemli gereklerinden biri olarak bireylere insan onuruna yaraşır asgari yaşam standardını sağlamanın en önemli aracıdır" diye konuşan Muharrem Kılıç, Avrupa Konseyinin 5 No'lu 2009 tarihli barınma hakkının uygulanması üzerine yayınladığı öneriye atıfta bulundu ve evlerin "ödenebilir" olması ve özellikle ülke içindeki kırılgan gruplara yönelik özel tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizdi. 

Keyfi kira yükselişlerinin, depremzedeleri, daha savunmasız duruma getirdiğinin altını çizen Kılıç, konuya ilişkin "Tüm yurttaşlarımızın dayanışma temelinde seferber olduğu günlerde bu yıkımın fırsat bilinerek konut fiyatlarının fahiş biçimde artırılması, insan haklarının temel ilke ve değerlerine aykırılık teşkil ediyor" ifadelerini kullandı. 

Kılıç, TİHEK'in en önemli görev alanlarından birinin hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden faydalanmada ayrımcılığın engellenmesi olduğunu da dile getirerek, "Depremzedelere ev verilmemesi ya da ev kiralamada yüksek kira bedeli istenmesi gibi uygulamalar 6701 sayılı kanun kapsamında taşınmazların kiralanması ve kira akdinin şartlarının belirlenmesi kapsamında değerlendirilebilecek ve kanunda sınırlı sayıda belirtilen ayrımcılık temellerinden en az biriyle ilgili olması durumunda araştırma ve inceleme konusu yapılabilecektir" ifadelerine yer verdi. 

Para cezasının alt sınırı 5 bin 958 TL 

TİHEK'in, ayrımcılık yasağı ihlallerini resen ya da başvuru üzerine inceleme, araştırma, karara bağlama ve sonuçlarını izleme görevi olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Muharrem Kılıç, açıklamasında "Ayrımcılık yasağı ihlalinden zarar gördüğü iddiasında bulunan her gerçek ve tüzel kişi kuruma başvuru yapabilir. Kuruma başvuru, illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar aracılığıyla da yapılabilmektedir" bilgisini de paylaştı. 

Kılıç, depremzedelerden yüksek kira istenmesi, depremzedelere konut verilmemesi veya istihdamın sağlanamaması gibi eylemlerin insan hakları ihlali olduğuna dikkat çekerek TİHEK'in bu konularda idari yaptırım uygulama yetkisinin olduğunu da belirtti. 

"Ayrımcılık yasağı ihlali iddiaları hakkındaki başvurular ve resen incelemeler doğrultusunda ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar verilmesi halinde ihlal kararı ile birlikte ilgililer hakkında idari yaptırım kararı verilebilir" diye konuşan Muharrem Kılıç, 2023 yılı itibarıyla yeniden değerleme sonucunda verilebilecek idari para cezasının alt sınırının 5 bin 958 TL, üst sınırı ise 89 bin 571 TL olduğunu aktardı. 

Ayrımcılıkla mücadele hukuku açısından idari para cezasının caydırıcı etkisinin temel amaç olmadığına vurgu yapan Kılıç, yükselen ev fiyatları için başlatılan resen incelemelerin kamuoyunda ayrımcı muameleler konusunda farkındalık yaratmasını temenni ettiklerini dile getirdi. 

Depremden etkilenen çocuk, yaşlı ve engelli gibi dezavantajlı gruplarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kılıç, "Depremde zarar görmüş engelli bireylerin acil hizmetlere, tıbbi ve diğer imkanlara erişimi için kamu kurum ve kuruluşlarının yaptığı bilgilendirme ve duyuruların farklı engel türleri de gözetilerek erişilebilir olması kritik önem taşıyo" diyerek açıklamasını tamamladı. 

Bina güçlendirme kredisi kullanacaklar dikkat! 

Kentsel dönüşüm müteahhitlerin eline bırakılamayacak kadar önemli! Şehirler nasıl dönüşmeli?

Bakan Kurum açıkladı: TOKİ 855 konut için ilk kazmayı vurdu!