Devremülk sözleşmesinin feshi davası!
Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince devremülk hakkı sahiplerinin hak ve borçları, yetki ve sorumluluklarının tespit ve uyuşmazlıkların çözümlenmesinde ilgili kanun hükümleri uygulanır. Peki, devremülk sözleşmesinin feshi davası nasıl açılır?
Devremülk sözleşmesinin feshi davası!
Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince, mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak hakkı olarak kurulabiliyor. Bu hakka devremülk hakkı deniyor.
Aksi resmi senette kararlaştırılmadıkça devre mülk hakkının bağlı olduğu pay, devrelerin sayı ve süreleri esas alınarak eşit bir biçimde belirlenir. Devremülk hakkı ancak mesken nitelikli, kat mülkiyetine veya kat irtifakına çevrilmiş yahut müstakil yapılarda kurulabilir.
Devremülk üzerinde bu hakla bağdaşan ayni haklar tesis edilebilir. Devremülk hakkı bağlı olduğu müşterek mülkiyet payına bağlı olarak devir ve temlik edilebilir ve mirasçılara geçer.
Devremülk hakkı sahiplerinin hak ve borçları, yetki ve sorumluluklarının tespit ve uyuşmazlıkların çözümlenmesinde bu Kanunda, sözleşmede veya yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde Türk Medeni Kanunu ve ilgili diğer kanun hükümleri uygulanır. Peki, devremülk sözleşmesinin feshi davası nasıl açılır? Devremülk iadesş hangi şartlarda söz konusu olabilir?
Devremülk sözleşmesinin feshi davası, Ankara 1. Tüketici Mahkemesi’nde görüldü.
- Mahkemede T. Oral adlı vatandaş, bir inşaat şirketiyle 600 dolarını peşin, kalan 5 bin 900 doları için 26 senet vermek suretiyle 1998’de devremülk sözleşmesi yaptı.
- Ancak 2001 yılına kadar tatil imkanından yararlanamayan Oral, sözleşmeye konu olan tatil köyünün mevcut olmadığını öne sürerek sözleşmenin iptali ve ödediği paraların geri verilmesi için dava açtı.
- Ankara 1. Tüketici Mahkemesi, davacının süresi içinde cayma hakkını kullanmadığı ve senetlerin bir kısmını ödeyerek sözleşmeyi benimsediğini belirterek davanın reddine karar verdi.
- Yargıtay 13. Hukuk Dairesi ise cayma hakkını kullanma süresinin, sözleşmenin yapıldığı tarihte değil, devre tatil yerinin müşteri tarafından görüldüğü tarihte başlayacağına dikkat çekerek, yerel mahkemenin kararını bozdu.
- KARARDA devre tatil sözleşmelerinin kapıdan satış niteliğinde olduğuna dikkat çekildi.
1) Kapıdan satış,
2) İşyeri gibi satış mekanları dışında yapılan tecrübe ve muayene şartlı satışlar olarak tanımlandı.
3) Yasaya göre, bu tür sözleşmelerde alıcının 7 günlük tecrübe ve muayene süresi sonuna kadar malı kabul edebileceği gibi, hiçbir gerekçe göstermeden reddetmekte de serbest olduğuna dikkat çekildi.
4) Dava dosyasında, taraflar arasındaki ihtilafın cayma hakkına ilişkin 7 günlük sürenin ne zaman başlayacağı konusunda yaşandığı belirtilerek şu açıklama yapıldı: “Satışın tecrübe ve muayene koşullu olduğu açık ve belirgin olduğuna göre, cayma süresinin malın tüketiciye ulaştığı tarihten itibaren başladığının kabulü gerekir.
5) Tüketicinin Korunması Kanunu ve Borçlar Kanunu’na göre tecrübe ve muayene şartıyla yapılan satış sözleşmesinden dönme hiçbir objektif koşula bağlanmamış, tamamen tüketicinin iradesine bırakılmıştır.
6) Sözleşmenin taraflarca imzalanması ile cayılıp cayılmayacağının bildirilmesi arasındaki sürede sözleşme henüz hükümlerini doğurmaz.”