Doğu Kudüs'te 200 bin konutluk yer var!

Avrupalı Yahudiler, aşırı sağcı unsurları barındıran İsrail hükümetine çok sert tepki göstererek, İsrail'in Yahudiler tarafından yıkıma götürüldüğü uyarısında bulundu. 
 
İsrail'e siyonist politikalardan vazgeçme çağrısı yapan Avrupalı Yahudiler, siyonizmde ısrarın İsrail devletinin sonunu getireceğini vurguladı. Mevcut İsrail hükümetini başta Türkiye olmak üzere ABD ve birçok Avrupa devleti eleştirmesine rağmen ilk defa dünya kamuoyunun yakından tanıdığı Yahudi aydınlarının açıklama yapması büyük ilgi uyandırdı.

Yeşiller grubunun ev sahipliğinde Avrupa Parlamentosu'nda (AP) basın toplantısı düzenleyen birçok Avrupa ülkesindeki Yahudi örgütlerinin temsilcileri, İsrail'i desteklemenin Filistin topraklarını ilhak politikasını desteklemek anlamına gelmediğini vurgulayarak "Siyonizm İsrail'in sonu olur." uyarısında bulundu. İsrail'in işgal ve ilhak politikasının barışa izin vermediğini belirten konuşmacılar, barışın İsrail'in de menfaatine olduğunu, İsrail-Filistin sorununun çözülmesinin İran tehdidine karşı İsrail'in elini güçlendireceğini savundu.

"Filistinliler acı çekerken biz mutlu olamayız." diyen konuşmacılar, Avrupalı Yahudi diasporasından geniş destek aldıklarını bildirdi. Ancak özellikle Fransa'da faal olan birçok Yahudi örgütü bu girişimi sert şekilde eleştiriyor. "Avrupalı Yahudilerin Akla Çağrısı" adını verdikleri hareketle İsrail hükümetine baskı yapmayı planlayan grubun fikir babası David Chemla, İsrail hükümetini aşırı sağ politikalarının endişe verici olduğunu belirterek Ortadoğu'ya barışın ancak iki devletli çözümle gelebileceğini ve bunun geciktirilmemesini istedi. Prof. Zeev Sternhell ise İsrail'i desteklemenin "İsrail hükümetlerinin tüm politikalarını desteklemek anlamına gelmediğini" kaydederek mevcut İsrail hükümetinin benimsediği politikaların orta ve uzun vadede İsrail'in milli menfaatlerine karşı olduğuna" işaret etti. Sternhell, mevcut politikaların sürmesi halinde İsrail'in yıkılacağı uyarısında bulundu.

Avrupalı Yahudilerin Akla Çağrısı hareketinin basın açıklamasında, Batı Şeria'da yerleşim ve Doğu Kudüs'ü ilhak politikasının ahlaken ve siyaseten yanlış olduğu ve İsrail'in meşruiyetini yok etmeye başladığına dikkat çekildi. Açıklamada, "İsrail hükümetinin her politikasını sistematik desteklemenin tehlikeli olduğu ve İsrail devletinin çıkarına hizmet etmediği" vurgulandı.

"İsrail'in geleceği, iki devletli çözüm temelinde acilen Filistin halkıyla barışın sağlanmasındadır." denilen açıklamada, "İsrail yakın gelecekte iki eşit derecede feci seçenekle karşılaşacak: Ya Yahudiler kendi ülkelerinde azınlığa düşecek ya da sosyal huzursuzluğa yol açacak ve İsrail'i kepaze edecek bir düzen kurulacak." uyarısı yapıldı.

'Doğu Kudüs'te 200 bin konutluk yer var'

İsrail'in önde gelen yardım kuruluşlarından İsrail Toprak Fonu, müstakbel Filistin devletinin başkenti Doğu Kudüs ile mevcut Filistin otoritesinin yönetim merkezi Ramallah arasında Yahudi yerleşimciler için 200 bin yeni konut yapılabilecek arazi bulunduğunu öne sürdü. Fonun kurucusu Aryeh King, Menahem Begin Heritage Center'da önceki gün yaptığı açıklamada, yeni inşa edilecek bu evlere 800 bin Yahudi'nin yanı sıra 200 bin Filistinlinin de yerleştirilebileceğini belirtti. Doğu Kudüs'te yeni konutlar için çok büyük bir potansiyel bulunduğunu söyleyen King, konutların Yahudilere ait özel arazilerle Yahudi Ulusal Fonu'na ait topraklar üzerinde inşa edilebileceğini iddia etti. King, harita üzerindeki sunumunda bu bölgenin Kudüs-Maaleh Adumim ve Ramallah-Beytullahim arasında olduğunu kaydetti Aryeh King, Doğu Kudüs'ün genişlememesi durumunda tıpkı Gazze'nin durumuna düşeceğini de iddia etti.

Ancak King'in bahsettiği bölgeler, kurulması planlanan bağımsız Filistin devletinin sınırları içinde yer alıyor ve Filistinlilerin kırmızı çizgilerinden birini oluşturuyor. Geçtiğimiz mart ayında Kudüs Belediyesi 1600 konutluk yeni bir projeyi açıklayınca başta ABD olmak üzere tüm dünyadan İsrail'e yönelik sert eleştiriler gelmiş ve ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geri adım atmak zorunda kalmıştı. ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell'in bölgeye yeniden geleceği sırada ortaya atılan bu tür projelerin dolaylı görüşmeler sürecini baltalayabileceği de belirtiliyor. İsrailli ve Filistinli taraflar 4 ay süreliğine ABD öncülüğünde dolaylı görüşmelere başlama konusunda anlaşmaya varmış, bu süreçte İsrail'in yeni konut projeleri ortaya atmayacağı konusunda Amerikan yönetimi Filistinlilere söz vermişti.
Zaman/Cumali Önal