Doğup büyüdüğü köşkü otele çevirdi
Doğup büyüdüğü evi aslına sadık kalarak butik bir otele dönüştüren Gül Küçükserim, 4 yıldır ise oğluyla birlikte Sarıyer Acarkent'te oturuyor.
Küçükserim, "Oğlum buraya taşınmayı çok istedi. Ama şimdi okulu yüzünden ancak haftasonları yanıma gelebiliyor" dedi..
İstanbul'da Sultanahmet'te zengin turistlere hizmet veren lüks butik bir otel olan Arena Hotel'in patronu Gül Küçükserim, dört yıldır Sarıyer'deki Acarkent Sitesi'ndeki kendi villasında oturuyor. Yeditepe Üniversitesi'nde turizm ve otelcilik okuyan oğlu Gültekin ile birlikte yaşayan Gül Küçükserim, buraya Akaretler'den site içinde bir daireden taşınmış. Gül Hanım, doğup büyüdüğü dedesine ait 18'inci yüzyıldan kalan tarihi köşkle 1998 yılından bu yana Arena Hotel olarak turizme hizmet ediyor. Gül Küçükserim, "Ben şu an butik otel olarak hizmet veren bu binada doğdum ve ilkokulu Sultanahmet'te okudum. Daha sonra, Nişantaşı Kız Lisesi'nde okurken, ailemle Nişantaşı'na taşındık. Ancak, doğduğum ev, benim için çok değerliydi. Bu binaya değer katıp, geleceğe taşımak istiyordum ve aslına sadık kalarak, butik bir otele dönüştürdüm" diye konuşuyor.
HAVASI ÇOK TEMİZ
Sarıyer sırtlarındaki 5 katlı, 600 metrekarelik bu villayı satın aldıktan sonra taşınmayı oğlu Gültekin'in çok istediğini söyleyen Gül Küçükserim, taşınır taşınmaz bir köpek aldıklarını belirtiyor. Gül Hanım, "Ancak taşındıktan bir yıl sonra Gültekin Yeditepe Üniversitesi'ne başlayınca ona Anadolu Yakası'nda okuluna yakın bir daire tuttuk, artık haftasonları yanıma gelebiliyor" diye yakınıyor.
Doğayı çok seven biri olarak bahçeli bir evde oturmanın keyfini yaşayan Gül Hanım, sözlerini şöyle sürdürüyor: "İstediğim çiçeği ve ağaçları bahçeme dikiyorum. Karadeniz çok uzak ama açık havada orman kokusunun geldiğini hissediyorsunuz. Buranın havası çok temiz. Ayrıca özellikle iyi havalarda eşimizi, dostumuzu evimizde bahçemizde ağırlıyoruz, havuzun tadını çıkarıyoruz. Özellikle güzel havalarda işten yorgun dönüp hamağa kendimi attığımda rahat bir nefes alıyorum. Haftasonlarında da mecbur kalmadıkça evimden çıkmayarak huzur buluyorum."
TRAFİĞİ FAZLA ANLAMIYORUM
Gül Küçükserim, işyerinin Sultanahmet'te evinin Sarıyer sırtlarında olması nedeniyle geçmişe göre trafikte daha çok zaman geçirmek zorunda kaldığını geçirdiğini söylüyor. Ancak Gül Hanım, zaten çok çalıştığı için bunu fazla dert etmediğini belirterek, şöyle konuşuyor: "Sarıyer'den Sultanahmet'e ulaşmak Akaretler'den daha zor oluyor. Ancak benim otelden eve dönüş saatim zaten akşam 22.00-23.00'ü buluyor. Ertesi gün de evden çıkmam öğlene doğru oluyor. Bu sayede aslında gerçek anlamda trafiğin yoğun olduğu saatlerde ben yolda olmuyorum. Onun için uzaklık artık beni etkilemiyor."
KAZANDIĞIMI İŞİME YATIRIYORUM
Gayrimenkule iyi bir yatırım olarak baktığını söylese de Gül Küçükserim, farklı hareket ettiğini belirerek, şöyle devam ediyor: "İş hayatında biri olarak bu kadar çok işsizin olduğu bir ülkede gayrimenkulden ziyade işime yatırımı tercih ediyorum. İş kurabilecek sermayeye sahip girişimcilerin gayrimenkule yatırım yapmasını doğru bulmuyorum. Türkiye şartlarında bugün elbette gayrimenkul çok iyi yatırım. Ama ben bundan sonra toplu parayı gayrimenkule bağlamak istemiyorum. Önce Arena Hotel'in yanında yine bize ait olan arsamıza Arena ile paralel yürüyecek 8 dairelik bir rezidans yapacağız. Sonra da ileride Arena Hotel konseptinde ikinci otelimi açmayı planlıyorum."
Fiyatları aşağı çekmeyelim, krizi akıllıca yönetelim
TURİZMCİ Gül Küçükserim, Amerika ve Avrupa'nın ardından, global piyasalarda hissedilen turizm sektörünün krize yansımasını şöyle değerlendiriyor: "Herkes, herhangi birşeyi satın alırken, daha uygun fiyatlı olanını almayı istiyor. Böyle bir dönemde, ülkemizdeki uygun fiyatlar, büyük avantaj sağlayacaktır. Fiyat açısından ekonomik olduğumuz için, otellerdeki fiyatların düşürülmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Turizmciler olarak, fiyatları aşağıya çekmek yerine, akıllı bir kriz yönetimi ile bu sorunu aşmalıyız. sektör olarak 2009'dan umutluyuz. Zira, bizler, daha önce de birçok kriz gördük ve atlattık. Krizlere alışık olduğumuz için bu krizi de atlatacağımızı ümit ediyoruz."
Nurten Erk TOSUNER/ Hürriyet Emlak
İstanbul'da Sultanahmet'te zengin turistlere hizmet veren lüks butik bir otel olan Arena Hotel'in patronu Gül Küçükserim, dört yıldır Sarıyer'deki Acarkent Sitesi'ndeki kendi villasında oturuyor. Yeditepe Üniversitesi'nde turizm ve otelcilik okuyan oğlu Gültekin ile birlikte yaşayan Gül Küçükserim, buraya Akaretler'den site içinde bir daireden taşınmış. Gül Hanım, doğup büyüdüğü dedesine ait 18'inci yüzyıldan kalan tarihi köşkle 1998 yılından bu yana Arena Hotel olarak turizme hizmet ediyor. Gül Küçükserim, "Ben şu an butik otel olarak hizmet veren bu binada doğdum ve ilkokulu Sultanahmet'te okudum. Daha sonra, Nişantaşı Kız Lisesi'nde okurken, ailemle Nişantaşı'na taşındık. Ancak, doğduğum ev, benim için çok değerliydi. Bu binaya değer katıp, geleceğe taşımak istiyordum ve aslına sadık kalarak, butik bir otele dönüştürdüm" diye konuşuyor.
HAVASI ÇOK TEMİZ
Sarıyer sırtlarındaki 5 katlı, 600 metrekarelik bu villayı satın aldıktan sonra taşınmayı oğlu Gültekin'in çok istediğini söyleyen Gül Küçükserim, taşınır taşınmaz bir köpek aldıklarını belirtiyor. Gül Hanım, "Ancak taşındıktan bir yıl sonra Gültekin Yeditepe Üniversitesi'ne başlayınca ona Anadolu Yakası'nda okuluna yakın bir daire tuttuk, artık haftasonları yanıma gelebiliyor" diye yakınıyor.
Doğayı çok seven biri olarak bahçeli bir evde oturmanın keyfini yaşayan Gül Hanım, sözlerini şöyle sürdürüyor: "İstediğim çiçeği ve ağaçları bahçeme dikiyorum. Karadeniz çok uzak ama açık havada orman kokusunun geldiğini hissediyorsunuz. Buranın havası çok temiz. Ayrıca özellikle iyi havalarda eşimizi, dostumuzu evimizde bahçemizde ağırlıyoruz, havuzun tadını çıkarıyoruz. Özellikle güzel havalarda işten yorgun dönüp hamağa kendimi attığımda rahat bir nefes alıyorum. Haftasonlarında da mecbur kalmadıkça evimden çıkmayarak huzur buluyorum."
TRAFİĞİ FAZLA ANLAMIYORUM
Gül Küçükserim, işyerinin Sultanahmet'te evinin Sarıyer sırtlarında olması nedeniyle geçmişe göre trafikte daha çok zaman geçirmek zorunda kaldığını geçirdiğini söylüyor. Ancak Gül Hanım, zaten çok çalıştığı için bunu fazla dert etmediğini belirterek, şöyle konuşuyor: "Sarıyer'den Sultanahmet'e ulaşmak Akaretler'den daha zor oluyor. Ancak benim otelden eve dönüş saatim zaten akşam 22.00-23.00'ü buluyor. Ertesi gün de evden çıkmam öğlene doğru oluyor. Bu sayede aslında gerçek anlamda trafiğin yoğun olduğu saatlerde ben yolda olmuyorum. Onun için uzaklık artık beni etkilemiyor."
KAZANDIĞIMI İŞİME YATIRIYORUM
Gayrimenkule iyi bir yatırım olarak baktığını söylese de Gül Küçükserim, farklı hareket ettiğini belirerek, şöyle devam ediyor: "İş hayatında biri olarak bu kadar çok işsizin olduğu bir ülkede gayrimenkulden ziyade işime yatırımı tercih ediyorum. İş kurabilecek sermayeye sahip girişimcilerin gayrimenkule yatırım yapmasını doğru bulmuyorum. Türkiye şartlarında bugün elbette gayrimenkul çok iyi yatırım. Ama ben bundan sonra toplu parayı gayrimenkule bağlamak istemiyorum. Önce Arena Hotel'in yanında yine bize ait olan arsamıza Arena ile paralel yürüyecek 8 dairelik bir rezidans yapacağız. Sonra da ileride Arena Hotel konseptinde ikinci otelimi açmayı planlıyorum."
Fiyatları aşağı çekmeyelim, krizi akıllıca yönetelim
TURİZMCİ Gül Küçükserim, Amerika ve Avrupa'nın ardından, global piyasalarda hissedilen turizm sektörünün krize yansımasını şöyle değerlendiriyor: "Herkes, herhangi birşeyi satın alırken, daha uygun fiyatlı olanını almayı istiyor. Böyle bir dönemde, ülkemizdeki uygun fiyatlar, büyük avantaj sağlayacaktır. Fiyat açısından ekonomik olduğumuz için, otellerdeki fiyatların düşürülmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Turizmciler olarak, fiyatları aşağıya çekmek yerine, akıllı bir kriz yönetimi ile bu sorunu aşmalıyız. sektör olarak 2009'dan umutluyuz. Zira, bizler, daha önce de birçok kriz gördük ve atlattık. Krizlere alışık olduğumuz için bu krizi de atlatacağımızı ümit ediyoruz."
Nurten Erk TOSUNER/ Hürriyet Emlak