Genel

Dolar ve borsadaki düşüşün nedeni ortaya çıktı!

Bugün öğlen saatlerinde dolar ve Borsa İstanbul'da yaşanan hareketliliğin nedeni belli oldu. Dr. Tuğberk Çitilci, akşam saatlerinde düzenlenecek kabine toplantısının döviz kurlarında düşüş ve Borsa İstanbul'da da satış getirdiğini ifade etti.

Haftanın ilk gününde Borsa İstanbul'da ve dolar kurunda yaşanan hareketlilik iş ve para dünyasını yakından takip edenleri şaşırttı. 

Ekonomi uzmanları, Merkez Bankası tarafından yapılan rezerv satış işlemine ek olarak akşam saatlerinde düzenlenecek olan kabine toplantısının da bu hareketliliğin sebebi olabileceğini ifade etti.

Gün ortasında 17,04'ü yoklayan Euro/TL, daha sonra 16,76'ya kadar geriledi. Güne 16 lirayı test ederek başlayan dolar/TL ise 15,70 bandına kadar çekildi.

"İhracatçıyı Rahatsız Etmeyecektir"

InvestAZ Araştırma Direktörü Dr. Tuğberk Çitilci, bu akşam yapılacak olan kabine toplantısı sonrasında enflasyona endeksli bononun açıklanabileceğine dair beklentilerin döviz kurlarında düşüş ve Borsa İstanbul’da satış getirdiğine işaret etti.

Enflasyona endeksli tahvilin gelmesi durumunda döviz kurlarında “ihracatçıyı rahatsız etmeyecek düzeyde” düşüş olabileceğini belirten Çitilci, Borsa İstanbul’da da bankacılık başta olmak üzere şirket hisselerinde satış görülebileceğini dile getirdi.

Çitilci, enflasyona endeksli borçlanma senedinde bononun kullanılması ile beraber, kur korumalı mevduattan da geçişler olacağına işaret etti.

"Kur Bu Bölgede Kalır"

TL’de yaşanan seyrin dalgalı olduğunu belirten Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, “Türkiye’nin lira varlıklarının çekiciliğini artırmaya yönelik bir diğer adım olarak bireysel yatırımcılar için enflasyona dayalı tahvil ihraç etmesi bekleniyor. Buradan enflasyona endeksli tahvil gibi bir ürün çıkarsa, belli bir süre kur korumalı mevduata benzer bir istikrar sağlar ve kur bu bölgede kalır” ifadelerini kullandı.

Enflasyonun yüzde 70 ve üzerinde olmasını beklediklerini ve enflasyonun beli bir miktar üzerinde getiri sağlayacak olan bu formüle ciddi bir yatırımcı talebi oluşacağını sözlerine ekleyen Erkan, yıl sonu için ise şu uyarıyı bulunmadan geçmedi:

“Mevcut enflasyon seviyeleri ve negatif reel faiz etkileri ve piyasanın görüşlerinin çok fazla değişkenlik içerebileceği göz önüne alındığında ise, yıl sonuna doğru TL tarafında daha yüksek bir değer kaybı etkisi görebileceğimizi düşünüyoruz.”

Faiz Yükü, 8 Ayda 1 Trilyon 331 Milyar Lira Artış Gösterdi

Diğer taraftan, hükümetin faiz indirimi operasyonu sonucu ortaya çıkan faiz faturası giderek büyüyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın geçen hafta paylaştığı verilere göre, 2021 yılı Ağustos ayı sonunda 722 milyar TL olan iç borçlar için ilerideki ödenecek faizlerin toplamı, Nisan 2022'de 2 trilyon 53 milyar TL'ye yükseldi.

Böylece, Hazine'nin vatandaşlardan toplayacağı vergilerle ödeyeceği faiz yükü, sadece 8 ayda 1 trilyon 331 milyar TL artmış oldu.

TCMB politika faizini yüzde 19'dan yüzde 14'e indirirken, TÜİK'in açıkladığı tüketici enflasyonu da yüzde 19,25'ten yüzde 70’e yükseldi. Bu yükseliş, sadece sabit faizli tahvil faizlerini değil, enflasyona endeksli tahviller için ödenecek faiz yükünün de hızla tırmanmasına neden oldu.

Uzmanlar, bu artışın en önemli nedeninin, bankaların sahipliğinde olan enflasyona endeksli tahvillerin yarattığı faiz yükü olduğunu, vatandaşlara yönelik enflasyona endeksli tahville bu faturanın daha da artacağını belirtiyor.