Döviz kira sistemini bitirdi!

Geçen yılın en çok tartışılan konularından biri alışveriş merkezlerinde dövizle kira alınması meselesiydi. Kurdaki sert yükselişler perakendecileri zora sokunca bazı alışveriş merkezleri kuru sabitleme yoluna gitmiş, ancak özellikle yabancı büyük zincirler çözüme yanaşmamıştı. Hotiç’in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hotiç’e göre, ocak ayındaki sert yükseliş bu sorunu ‘kendiliğinden’ çözdü, artık perakendecilerin sorunu kira değil, kârlılık. Hotiç ile sektörü ve Hotiç için planlarını konuştuk:

- 2017 kârla ve düşük ciroyla başladı, kalanı için nasıl bir yıl beklemeliyiz?

2017 yılı için iyi dilek dilemek durumundayız. Sektörde durma psikolojisi var, ama birlikte olup koşmak lazım. Büyümeyen şirketlerin yaşama şansı az. Biz Hotiç olarak 2016’da yüzde 12 büyüdük, 2017 için yüzde 20 hedef koyduk. Tabii işin bir ayağı perakende sektörü, diğer ayağı alışveriş merkezleri. Bu köprünün sağlam olması için iki ayağın da sağlam olması lazım.

- AVM’lerde yabancı yatırımcıların TL’ye dönme konusunda adım atmamaları eleştiriliyordu, ne aşamada şu an sektörde durum?

Öyleydi. Ama sonuçta hepsi bu noktaya geldi. Çünkü ocak ayında kur artışı öyle sert bir yükselişle devam etti ki kirayı dövizle alma sistemi çöktü. Bir şekilde şartlar bunu getirdi, en inatçıların bile direnecek dayanağı kalmadı. Bütün alışveriş merkezleri ya TL’ye fiksledi, ya Euro bazında indirim yaptı ya da ciro bazında kira alma sistemine geçti. Piyasa kendi kendini düzeltti. Artık Türkiye’de dolar, Euro bazında kira kontratı yapma sistemi tamamen bitmiştir bana göre. Biz Hotiç olarak yeni kontratları ya TL’den yapıyoruz ya da ‘Ciromun yüzde 12’sini geçemez’ diyoruz. Bu anlamda 2017 yılında 2016’daki türbülans atlatıldı. Bence artık perakendenin sorunu kira değil artık, kârlılık.

- 2016 kârlılığın es geçilmek zorunda olduğu bir yıl oldu, 2017’den beklentiniz nedir?

Bir yıl kâr etmeseniz olur da, 2-3 yıl etmezseniz olmaz. 2017’de sektör olarak kâr etmek zorundayız. Sektörde kârlılık daha önceki yıllarda vergi öncesi yüzde 10 civarıydı, 2016’da sıfıra indi. Yarısı kirayla, yarısı da erken indirimlerle yok oldu. Ekonomik ortam nedeniyle erken indirim yapmak zorunda kaldık. 2017’de hem büyümek hem kâr etmek lazım. Sektör tedbir almaya başladı, verimlilik artırmaya odaklandık. Ayda 50 bin TL kira ödediğim mağazadan çıkıp ciro bazlı kira ödeyeceğim yere geçiyorum. Bu şekilde kârımı yönetmeye çalışacağım.

‘BOZULAN YÖNETİM KALİTESİ MECBUREN ARTACAK’

“Kira her şey değil” diyen Hotiç, sektörde hızlı büyüme nedeniyle lojistik, ürün seçimi, fiyatlandırmada iyi yönetim yapılmayan zamanların olduğunu, artık sektörde yönetim kalitesinin artacağını belirtiyor.

‘TÜRK MARKALARI YURTDIŞINA ORTAK PLATFORMLA GİRECEK’

- Türk markaları yurtdışında ortak bir proje yapabilir mi?

Online’da bu yönde bir çalışma var. Türk markalarının ortak bir platformda yurtdışı internet pazarlarında yer alması projesi. Şu an üzerinde çalışıyoruz. Bir nevi 1V1Y gibi, Türkiye’deki 40-50 markanın diyelim ki Amazon ile birlikte çalışması gibi bir proje. Kurumsal bir ağla bunu yapmalıyız. Bunu belki kamuyla birlikte yapmak da gerekebilir. Avantajı şu: Geleneksel mağazacılıkla büyümek 10 sene sürüyorsa internette büyümek 2 senede yapılabiliyor. Bunun için bir şirket kuruldu, şu an araştırma safhasındayız. Yüzde 100 başarılı olması için detaylı çalışmaları yapıyoruz. 2-3 aya detayları netleşir.

‘TÜRK MÜŞTERI ALMAN’LAŞTI YAZA FİYAT ARTIŞI OLMAZ’

- Maliyetleri ve kirayı yönetmek bir yana, talep de olması lazım. 2017’de talep durgunluğu aşılabilecek mi?

Ekonomik durgunluğun olduğu dönemlerde tüketici yine mal alıyor ama parasını daha doğru kullanıyor. Krizde bir şey alacaksa müşterinin gerçekten o ürünü beğenmesi lazım. Tüketicide çok önemli bir cayma olacağını düşünmüyorum açıkçası. Türk tüketicisi kimlik değiştiriyor. Türk müşteri Alman gibi oldu. Almanlar için 1 Euro bile çok kıymetlidir, otoparka para vermek istemez vesaire. Türkiye’de de böyle oldu. Parasını iyi kullanmak istiyor. Eskiden daha geniş davranıyordu harcamada müşteri. Artık değil.

- Fiyatlama daha mı ucuz olacak?

Daha önce yüksek fiyatla sezon açılırdı, şimdi baştan doğru fiyat koymak lazım. İndirim bekleyecek hal kalmadı. Bu dönemin oyunu bu. İlkbahar-yaz koleksiyonunda fiyat farkı yok. Sonbahar-kışla ilgili de belli bir artış olur. Sektör olarak, fiyatlarda yaz artışı hiç olmayacak, kışın da yüzde 3’ten fazla olmaz.

‘KOCA BİLE İNTERNETTEN AYAKKABI NASIL OLMASIN?’

- Online büyümede güvenlik nedeniyle dışarı çıkmama eğilimi etkili oluyor mu?

Marjinal bir etkisi olabilir, ama internetten alışveriş yapmada en büyük motivasyon ekonomik. Nerede en iyi fiyat varsa oradan alınıyor. Bir diğer motivasyon zamansızlık. Bir de yaşam tarzı olmaya başladı internet. Her şeyi internetten yaparken ayakkabıyı neden internetten almayayım? Artık flörtleşme, koca bulma bile internetten, ayakkabı nasıl olmasın? Bizim ciromuzun yüzde 15’i internetten, bunu yüzde 20’ye çekmek istiyoruz.

Habertürk