Dövizle kredi kullananlar nelere dikkat etmeli?
www.emlakkulisi.com mortgage yazarı Nejat Özonay dövizle kredi kullananlar için püf noktalarını kaleme aldı...
Şu sıralarda çeşitli kanallarda dönen bir reklam filmi var... Elindeki balyozla evini yıkan bir çift görüntülenirirken, arka ses `DASK yaptırmayarak olası bir depremde konutunuzun uğrayacağı zararla yüzleşeceğinizi' söylüyor...
Reklamı ilk izlediğinizde `DASK yaptırırsam deprem bana bir şey yapmaz' gibi bir düşünceye kapılıyorsunuz... Reklamı ilk izlediğim günle daha sonra izlediğimde kelimelerin yanlış anlamayı önlemek için değiştirildiği kanısına vardım. İster değiştirilmiş, isterse de aynı şekilde devam ediyor olsun, sanki DASK yıkılan binanın altında kalmanızı engeller gibi bir mesaj veriliyor... Oysa kesinlikle yaptırılması gerektiğini düşündüğüm DASK bu şekilde anlatılmamalıydı... Önemli bir konunun reklamcılık agresifliğine kurban gittiğini düşünüyorum.
Yukarıdaki örnek gibi, ister bilinçli olsun, ister bilinçsiz bazen yapılan yorumlar yanlış mesajlar veriyor. Örneğin dövizin başını kaldıramadığı ve DEK (Dövize Endeksli Kredi) lerin çok popüler olduğu dönemde bir çok bankacı örneğin CHF (İsviçre Frankı) cinsi krediyi önerirken ana sebebi `faizi düşük ve döviz yükseldiğinde CHF fazla yükselmiyor' olarak açıkladılar. Şu anda geldiğimiz durum CHF'in EUR'dan çok daha hızlı yükseldiği... Şu günlerde `O zaman neden bankacım bana CHF cinsi krediyi önerdi, hani stabil bir para birimiydi' diye soranların sayısı hiç te az değil... USD'nin çok hızlı yükseldiği bir dönemde JPY'nin diğer ana para birimleri CHF, EUR ve USD para birimlerinden çok daha hızlı artması nasıl açıklanabilir? Tam da JPY cinsi kredilerin en çok kullanıldığı dönemin hemen sonrasında.....
İlk iki yazımda Dövizi nasıl yorumlamamız gerektiğine kısaca değinmeye çalıştım fakat bu konu çok derin ve bir köşe yazısı ancak yüzeysel değinecek kadar kısa.... Ana fikir olarak vermeye çalıştığım konulardan bazıları ise trendlerin, alışkanlıkların ve algılamaların en az piyasa dinamikleri kadar önemli olduğu ve bu nedenle işin içine içgüdülerin de girmesi gerektiğiydi...
Örneğin ABD ilintili bir krizde dahi USD nin değer kazanması bizleri şaşırtmıyor mu? Bunu nasıl açıklayabiliriz.... ? Trend... USD değer kazanma sürecindeydi, krizin derinleşmesine rağmen trend devam ediyor... Nedenler sıralayabiliriz fakat daha önceki bir kaç senelik değer kaybediş trendindeki nedenleri alt alta sıralarsak `Trend bir yerlere gidecekse gidecektir' gerçeğini ispatlamaktan başka işe yaramayacaktır... Alışkanlıklar.... Kriz dönemlerine bakalım... Dünya ekonomisi ne zaman kötüye gitse genelde USD değer kazanır... Bu sefer ABD'de işler kötü gitse de ne gam.... Algılama.... Dünyada işler kötüye gidiyor... Böyle bir ortamda en güvenilir kurum FED, en güvenilir kağıt da Amerikan Hazine Kağıtları değil midir? Hadi bakayım tüm portföyler eve, USD cinsinden Amerika'ya.....
Tabii ki durum bu sefer yukarıda bahsedildiği kadar basit değil... İşin içinde likidite ve diğer faktörler var... Dengeler farklı, fakat biliyoruz ki piyasa dinamikleri kadar yukarıdaki başlıklar da etken... Detaya girdikçe işin başka parçasını açıklamak gerekiyor, bu nedenle biz asıl konumuza, DEK'lere dönelim...
Bir DEK kullanırken bakılması gereken sadece faiz oranı mıdır?
Türkiye'de tüketiciyle CHF cinsi konut kredisi ilk defa tanıştırıldığında EUR/CHF paritesi 1,56 , USD/CHF paritesi ise 1,30 seviyesindeydi... YTL karşılığı ise 1YTL.... Faiz oranı çok düşük, o döneme kadar USD paritesi 1,80 - 1,15 aralığında hareket etmiş bir para birimi olarak nispeten USD ye karşı değerli.... Genelde EUR ya yakın hareket eden sapma olduğunda ise EUR ve USD bantı arasında kalan para birimi.... Yani EUR değer kazandığında EUR dan daha az değer kazanan fakat USD nin üzerinde seyreden ya da tam tersi USD değer kazandığında EUR kadar düşmeyen ya da USD kadar değer kazanmayan bir para birimi... Daha stabil ama bazılarının abarttığı kadar da stabil olmayan.... 1,20 seviyesinden 1,70 ler seviyesine yükselen USD çok yükseldi olarak yorumlanırken, 1,10 lu seviyelerden 1,50leri gören CHF, kendisi için çok stabil bir para birimi dedirtebilir mi?
`Eğer bir DEK kullanacaksınız önce döviz riskini alabilmelisiniz' diyoruz... Bu kararı verdikten sonra iş karı nasıl maksimize ya da zararı nasıl minimize ederize gidiyor... Çok değil bundan bir kaç ay önce USD/CHF paritesi 0,99 seviyesindeydi... USD/JPY de 99 civarındaydı... Bugün itibarıyla CHF 1,18 seviyesine dayanmış durumda. JPY ise 97,50 seviyesinde.... Hatta JPY 91 seviyelerinden döndü.... İşte bir DEK kullanırken en önemli konu en uygun para birimini seçebilmek....
Altın kural: Kredinizi en değerli olduğunu düşündüğünüz para birimi cinsinden kullanın. Ki düşmeye başladığında keyfini sürün... TL nin bir talihsizliği, değer kaybetmeye başladığında sepet karşısında olduğu gibi aslında dünyada değer kaybeden para biriminlerine karşı da değer kaybediyor.... USD ye karşı değer kaybeden EUR ya karşı az da olsa değer kaybetmesi gibi.... Fakat asıl göstermek istediğimiz nokta şu: Kısa bir süre önce CHF cinsi kredi alan bir tüketicinin JPY cinsi kredi alan tüketiciye kıyasla kur artışından yaklaşık %20 az etkilenmiş olması... Az şey mi? Piyasaların o kadar da kötü olmadığı Nisan ayında 2,10YTL seviyesinde olan EUR'nun bu kadar artışa rağmen şu anda o seviyelerin oldukça altında olmasına ne demeli....? DE kredi alırken para birimi seçiminin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyoruz.....
Bir sonraki yazımızda `şimdiye kadar DEK kullananlar gerçekten zararlı mı çıkmışlar, aldığı döneme göre hala keyfini sürenler var mı, zarar edilip edilmediğine nasıl karar vermeli, döviz riski nasıl alınır' gibi sorulara cevap arayacağız....
Reklamı ilk izlediğinizde `DASK yaptırırsam deprem bana bir şey yapmaz' gibi bir düşünceye kapılıyorsunuz... Reklamı ilk izlediğim günle daha sonra izlediğimde kelimelerin yanlış anlamayı önlemek için değiştirildiği kanısına vardım. İster değiştirilmiş, isterse de aynı şekilde devam ediyor olsun, sanki DASK yıkılan binanın altında kalmanızı engeller gibi bir mesaj veriliyor... Oysa kesinlikle yaptırılması gerektiğini düşündüğüm DASK bu şekilde anlatılmamalıydı... Önemli bir konunun reklamcılık agresifliğine kurban gittiğini düşünüyorum.
Yukarıdaki örnek gibi, ister bilinçli olsun, ister bilinçsiz bazen yapılan yorumlar yanlış mesajlar veriyor. Örneğin dövizin başını kaldıramadığı ve DEK (Dövize Endeksli Kredi) lerin çok popüler olduğu dönemde bir çok bankacı örneğin CHF (İsviçre Frankı) cinsi krediyi önerirken ana sebebi `faizi düşük ve döviz yükseldiğinde CHF fazla yükselmiyor' olarak açıkladılar. Şu anda geldiğimiz durum CHF'in EUR'dan çok daha hızlı yükseldiği... Şu günlerde `O zaman neden bankacım bana CHF cinsi krediyi önerdi, hani stabil bir para birimiydi' diye soranların sayısı hiç te az değil... USD'nin çok hızlı yükseldiği bir dönemde JPY'nin diğer ana para birimleri CHF, EUR ve USD para birimlerinden çok daha hızlı artması nasıl açıklanabilir? Tam da JPY cinsi kredilerin en çok kullanıldığı dönemin hemen sonrasında.....
İlk iki yazımda Dövizi nasıl yorumlamamız gerektiğine kısaca değinmeye çalıştım fakat bu konu çok derin ve bir köşe yazısı ancak yüzeysel değinecek kadar kısa.... Ana fikir olarak vermeye çalıştığım konulardan bazıları ise trendlerin, alışkanlıkların ve algılamaların en az piyasa dinamikleri kadar önemli olduğu ve bu nedenle işin içine içgüdülerin de girmesi gerektiğiydi...
Örneğin ABD ilintili bir krizde dahi USD nin değer kazanması bizleri şaşırtmıyor mu? Bunu nasıl açıklayabiliriz.... ? Trend... USD değer kazanma sürecindeydi, krizin derinleşmesine rağmen trend devam ediyor... Nedenler sıralayabiliriz fakat daha önceki bir kaç senelik değer kaybediş trendindeki nedenleri alt alta sıralarsak `Trend bir yerlere gidecekse gidecektir' gerçeğini ispatlamaktan başka işe yaramayacaktır... Alışkanlıklar.... Kriz dönemlerine bakalım... Dünya ekonomisi ne zaman kötüye gitse genelde USD değer kazanır... Bu sefer ABD'de işler kötü gitse de ne gam.... Algılama.... Dünyada işler kötüye gidiyor... Böyle bir ortamda en güvenilir kurum FED, en güvenilir kağıt da Amerikan Hazine Kağıtları değil midir? Hadi bakayım tüm portföyler eve, USD cinsinden Amerika'ya.....
Tabii ki durum bu sefer yukarıda bahsedildiği kadar basit değil... İşin içinde likidite ve diğer faktörler var... Dengeler farklı, fakat biliyoruz ki piyasa dinamikleri kadar yukarıdaki başlıklar da etken... Detaya girdikçe işin başka parçasını açıklamak gerekiyor, bu nedenle biz asıl konumuza, DEK'lere dönelim...
Bir DEK kullanırken bakılması gereken sadece faiz oranı mıdır?
Türkiye'de tüketiciyle CHF cinsi konut kredisi ilk defa tanıştırıldığında EUR/CHF paritesi 1,56 , USD/CHF paritesi ise 1,30 seviyesindeydi... YTL karşılığı ise 1YTL.... Faiz oranı çok düşük, o döneme kadar USD paritesi 1,80 - 1,15 aralığında hareket etmiş bir para birimi olarak nispeten USD ye karşı değerli.... Genelde EUR ya yakın hareket eden sapma olduğunda ise EUR ve USD bantı arasında kalan para birimi.... Yani EUR değer kazandığında EUR dan daha az değer kazanan fakat USD nin üzerinde seyreden ya da tam tersi USD değer kazandığında EUR kadar düşmeyen ya da USD kadar değer kazanmayan bir para birimi... Daha stabil ama bazılarının abarttığı kadar da stabil olmayan.... 1,20 seviyesinden 1,70 ler seviyesine yükselen USD çok yükseldi olarak yorumlanırken, 1,10 lu seviyelerden 1,50leri gören CHF, kendisi için çok stabil bir para birimi dedirtebilir mi?
`Eğer bir DEK kullanacaksınız önce döviz riskini alabilmelisiniz' diyoruz... Bu kararı verdikten sonra iş karı nasıl maksimize ya da zararı nasıl minimize ederize gidiyor... Çok değil bundan bir kaç ay önce USD/CHF paritesi 0,99 seviyesindeydi... USD/JPY de 99 civarındaydı... Bugün itibarıyla CHF 1,18 seviyesine dayanmış durumda. JPY ise 97,50 seviyesinde.... Hatta JPY 91 seviyelerinden döndü.... İşte bir DEK kullanırken en önemli konu en uygun para birimini seçebilmek....
Altın kural: Kredinizi en değerli olduğunu düşündüğünüz para birimi cinsinden kullanın. Ki düşmeye başladığında keyfini sürün... TL nin bir talihsizliği, değer kaybetmeye başladığında sepet karşısında olduğu gibi aslında dünyada değer kaybeden para biriminlerine karşı da değer kaybediyor.... USD ye karşı değer kaybeden EUR ya karşı az da olsa değer kaybetmesi gibi.... Fakat asıl göstermek istediğimiz nokta şu: Kısa bir süre önce CHF cinsi kredi alan bir tüketicinin JPY cinsi kredi alan tüketiciye kıyasla kur artışından yaklaşık %20 az etkilenmiş olması... Az şey mi? Piyasaların o kadar da kötü olmadığı Nisan ayında 2,10YTL seviyesinde olan EUR'nun bu kadar artışa rağmen şu anda o seviyelerin oldukça altında olmasına ne demeli....? DE kredi alırken para birimi seçiminin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyoruz.....
Bir sonraki yazımızda `şimdiye kadar DEK kullananlar gerçekten zararlı mı çıkmışlar, aldığı döneme göre hala keyfini sürenler var mı, zarar edilip edilmediğine nasıl karar vermeli, döviz riski nasıl alınır' gibi sorulara cevap arayacağız....