Dünya nüfusunun yüzde 70'i şehirlerde yaşayacak!
Dünya'nın dört bir yanında, şehirler nefes kesici bir hızle büyüyor, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 70'inin şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor
Dünya'nın dört bir yanında, şehirler nefes kesici bir hızla büyüyor. 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 70'inin şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Bu da çevre dostu elektrik, su ve ulaşım çözümlerine olan ihtiyacın hızla artacağına işaret ediyor.
Bugün dünya nüfusunun yüzde 50'si şehirlerde yaşıyor. Elektrik, su ve ulaşıma ihtiyaç duyan şehir sakinlerinin sayısı 3,3 milyar düzeyinde. Bu rakamın 2050 yılında 6,4 milyara ulaşması bekleniyor. Dolayısıyla kentsel yönetimler mevcut altyapıları geleceğe hazırlamak, yatırımlarını artırmak zorunda. Uzmanlar bu tablonun, kentsel altyapı çözümleri pazarında büyük bir potansiyele işaret ettiğini söylüyor.
Gelişmekte olan piyasalar ile gelişen ülkeler, dünyadaki nüfus artışının yüzde 95'inden sorumlu olduklarından, bu bölgelerdeki altyapıların önemli bir kısmının baştan aşağı yenilenmesi gerekecek. Pek çok endüstrileşmiş ülke de kendi altyapılarını modernize etmek zorunda kalacak. Ünlü danışmanlık firması Booz Ailen Hamilton, dünyadaki şehirlerin, önümüzdeki 25 yıl içerisinde altyapılarını modernize etmek ve büyütmek için toplam 27 trilyon Euro harcaması gerekeceğini tahmin ediyor. Bu rakamın 15 trilyon Euro'su su yönetim sistemlerine, 6 trilyon Euro'su enerji şebekelerine ve 5 trilyon Euro'su da kara ve demiryolu ağlarına harcanacak.
Çevre dostu çözümler. Şehirler, kendi altyapı ihtiyaçlarını iklim dostu bir şekilde karşılayabilmek için enerji etkini teknolojiler kullanmak zorunda. VVuppertal Enstitüsü ile Siemens, Münih örneğinden yola çıkarak enerji etkini çözümlerle 1 milyon civarında nüfusu olan bir şehrin, nasıl tamamıyla C02'siz bir alana dönüştürülebildiğini gösteren bir araştırma gerçekleştirdi. Bu araştırma, yerel ulaşım sistemlerinin yaygınlaştırılması ve son teknoloji bina sistemleri, trafik yönetim sistemleri, elektrikli araçlar gibi teknolojilerin devreye alınmasıyla C02 salınımlarında önemli düşüşler elde edilebileceğini gösteriyor.
Hatta elektriğe olan artan talebi bile, enerji etkinliğini artırarak çevre dostu bir şekilde karşılamak mümkün.
Alman Çevre Bakanlığı (BMU), çevreci teknolojiler küresel pazarının 2020 yılına kadar iki katından fazla büyüyerek 3 trilyon Euro'yu aşacağını tahmin ediyor. Bu gelişme finansal krizle de desteklenecek. Örneğin HSBC, dünya genelindeki ekonomik canlandırma programlarının yüzde 15'inin yani 300 milyar Euro'luk bir miktar altyapılar kurulmasına akacağını ve D rakamın yüzde 68'inin de enerji bu teknolojilere yatırımda kullanılacağı öngörüyor.
Enerji tasarrufu. Şehirler, küresel enerji talebinden yüzde 40 pay alıyor. Yalıtım teknikleri, kontrollü havalandırma ve etkin ısıtma sistemleri kullanılarak talebin yüzde 30'luk bir kısmı yok edilebilir. BMU'ya göre sadece bu gibi önler bina sistemleri küresel pazarı büyük a kazanarak 2030 yılı itibarıyla 400 milyar Euro'nun üzerinde bir hacme ulaşa: Alman Endüstriler Federasyonu (BC genelinde enerji tesisi teknolojileri pazarının her yıl yüzde 5 ile 10 araş ısı büyüyeceğini tahmin ediyor. Özellikle daha etkin ama düşük C02'li tesisle-î yüksek. Global yenilenebilir enerji kaynakları pazarının da önümüzde içerisinde 45 milyar Euro'dan 250 r Euro'ya yükselebileceği, 3 hatta 6 kat büyüyebileceği düşünülüyor.
Capital