Sektörel

Dünyanın en iyi emlakçısı Hasan Can Türkiye'de

8 yıldır Türkiye birincisi olan REMAX'ın emlak brokeri Hasan Can, kriz yılı 2009'da rekora imza atıp ABD'de dünya birinciliği ödülünü aldı

Remax'ın Türkiye operasyonuna başladığı 1990'lı yıllarda emlakçılık mahalle kasabı veya kahvehanesinin penceresine asılı el yazısı kâğıtlar üzerinden yapılıyordu. 30 yıldır aralıksız büyüyerek, dünyada en çok satışı yapan gayrimenkul devinin, her yıl tekrarlanan Dünya Kongresi'nde 7 Tepe Brokeri Hasan Can, RE/MAX çatısı altında 2009 yılında gerçekleştirdiği konut satışı ile dünyanın en çok kazanan gayrimenkul profesyoneli olma unvanını elde etti... 1 milyon TL ciro yaptı. Yani 2008 sonu 2009 başı dünya ekonomik krizle boğuşurken, Türkiye'de peynir ekmek gibi ev satılmış.

JEOLOJİ MÜHENDİSİYDİ
Hasan Can 2001'den beri RE/MAX 7 Tepe Acarkent ve Beykoz Konakları bölgesinin sorumlusu... 8 yıldır da Türkiye birincisi... 300 ofisin ve 1800 kişinin arasında satış ve ciroda birinci... Tıpkı Donald Trump gibi 40 yaşında 1 milyon lira kazanan Hasan Can'ın hikâyesi de ilginç. Kop dağlarından kopup gelen, ABD'de "ödül" alan bir gayrimenkul danışmanının öyküsü. 2001 yılından Erzurum'da 2 bin 500 dolar maaşla dağlarda şantiyelerde jeoloji mühendisliği yaparken bir gün Ankara havaalanında bir arkadaşıyla karşılaşması kaderini değiştirdi. Arkadaşları İstanbul'da Remax'dan franchise işi almışlardı. "Gel bu işi yap" dediler. Bu iş Hasan Can'ın kafasına çok yatınca bir ay sonra radikal bir kararla çalıştığı şirketten istifa etti. Hikâyenin devamını Hasan Can'dan dinleyelim; "Bu işi yapacağım dedim. Geldim burada bu iş nasıl yapılıyor diye 2-3 ay tecrübe aşamam oldu. Sonra Acarkent - Beykoz Konakları'nda Ayşe Coşkun adlı bir hanımın emlak ofisinde danışman olarak işe girdim. 6 ay sonra da ofisi 75 bin dolara satın aldım. Yani o bölgeye giriş tamamen tesadüf." Bulunduğu Acarkent ve Beykoz Konakları'nda bugüne kadar 600'ün üstünde villa satan Can, "Bölgedeki gayrimenkulün üçte birine ben imza attım. Bu kadar işi aynı bölgede yapıyor olabilmeniz çok güvenilir olmanıza bağlı. Asıl olan o müşterinin bütün çevresine iş yapabilmek. Öyle olmazsa markalaşıp kurumsallaşamazsınız. Gayrimenkul işini bilen bir kişi benim profilime inanmıyor. Amerika'da benim profilimde olan insan en az 25 yıldır çalışıyor. 40 yaşındayım, 35 yaşında ilk ödülümü aldım. O ödülü benim kadar az sürede alabilen hiçbir Amerikalı yok" diye de iddialı konuşuyor.

150 BİN EMLAKÇI VAR
Türkiye'de emlakçılığı herkes yapıyor. Bunu düzeltmeye, eğitimlerle bunu sınırlandırmaya çalışıyorlar. İstanbul'da en az 3 bin ofis 150 bin kişi emlak işiyle uğraşıyor. Bekçisi kapıcısı bir sürü insan var bu işe soyunan. Bu işte asıl olan markalaşmak ve güven vermek.

Krom arıyordu
Hasan Can, 7 çocuklu tipik bir Anadolu ailesinin çocuğuydu. Zorluklara ve yokluklarla okumuş, üniversite sınavında istediği bölüm olan Jeoloji Mühendisliği'ni kazanmıştı. Kop Dağları'nda başlayan madencilik serüveni, üniversiteden sonra da devam etti. Dağlarda kromun izini sürerken, gün yüzüne çıkardığı rezervlerle ona daha 20'li yaşlarda başarı kazandırmıştı

Bir zengin nasıl ev alır?
ÖNCE bir ev beğeniyor. Gelip sizinle tanışıyor. Sonra birkaç ev daha gezdiriyorsunuz. Bu arada adamın hayalinin sonu olmadığını öğreniyorsunuz. Sonra başka bir ev bulup tekrar çağırıyorsunuz. Sonra başka bir ev daha... En sonunda bir ev beğeniyor ve yanında mimar arkadaşını getiriyor. Kafası karışmaya başlıyor. Annesini veya eşini getiriyor, onlar da bir kusur buluyorlar. İyice kafası karışıyor. Ancak adam hayatının yatırımını yapıyor, 2.5 milyon dolar yatırıyor. Sonunda sadece evi beğenmekle bitmiyor, sonra pazarlık kısmı başlıyor. 2,5 milyon dolarlık mülke 2 milyon 250 bin fiyat veriyor. Satış motivasyonunu aşağı çekiyor. Bunu yukarı çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bunların hepsi 1-2 günde olmuyor. Hep stres... Bazen bir yıl, bazen dört yıl sürüyor. 100 bin liralık bir daireyi müşteriye bir kere gösterip satarsınız. Ama 2 milyon dolarlık bir villayı bir kerede satamazsınız.

İşadamlarına emlak danışmanlığı yapıyor

"Bizim işimiz deneme yanılma. Yatırım yaptığım hiçbir müşterim beni zarara uğrattın diyemez. Ancak kârından zararı olmuştur. 10 lira yatırıp 12 lira almıştır ama beklese 15 lira alacaktır" diye örnek veren emlak brokerı işadamlarından Hasan Ekinci, Cahit Paksoy, İlhan Karadeniz ve Erdal Acar'a emlak danışmanlığı hizmeti verdiğini ve protföylerini yönettiğini belirtiyor. Son olarak ünlü oyuncu Zuhal Topal'a ev sattığını da söyleyen Can; "Sibel Can, Ercan Saatçi, Ebru Gündeş'e ev sattım. Şu anda Haluk Bilginer- Aşkın Nur Yengi'nin mevcut evlerini pazarlıyorum. Fenerbahçeli Alex'e hizmet verdim. Beşiktaş ve Fenerbahçe kulüpleriyle iç içeyim. Onların oyuncularının birçoğu Acarkent'te oturuyor. Yabancı geldiği zaman bizi arıyorlar" diye sözlerine ekliyor.

Müşterileri arasında 100 daire sahibi olanlar var
Ünlü emlakçı müşterileri arasında Kurtköy'de 100 tane satılık dairesi olan işadamlarının olduğunu anlatırken, "Müşterilerimin bir tane oturdukları mülkü olmuyor ki. Ceplerinde paraları da oluyor. 'Bu parayı yönlendir, bana para kazandır' diyorlar. Ben de onlara şurada bu, burada bu var diyorum" diye söylüyor, Gayrimenkul işinde başarılı olabilmek için sattığınız ürünün alternatiflerini biliyor olmanız gerektiğini vurgulayan Can, satılık gayrimenkullerin fiyatını iyi biliyor ve takip ediyor olmanızın şart olduğunu da belirtiyor. "Benim başarım tesadüf değil" diye de iddialı konuşan emlak broker, 4 yıl günde 4 saat uykuyla ayakta durarak başarıyı yakaladığını da söylüyor. Can; "Haftanın bir günü İstanbul'da yeni üretilen Esenyurt'tan Tuzla'ya kadar tüm projeleri geziyorum. Bunları bilmek zorundasınız. Bir bilgi satıyoruz. 10 milyon dolar bütçeli bir satıcı oturduğunda sizi test eder. Eğer karşı tarafı bilginizle mat ediyorsanız o zaman güvenini ve inancını kazanırsınız" diye sözlerini sürdüyor.

Krizde Ritz Carlton'da 30 daire sattım

"RİTZ Carlton'ın binasında geçen 2009 başında "ekonomik kriz" söylentilerinin dorukta olduğu aylarda 30 daire sattım. En pahalısı 8 milyon liraya satıldı" diyen Hasan Can, "Kalan 133 tanesini de Ahmet'e Mehmet'e diğer ofislerimize gönderdim, onlar sattılar" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor; "2008'de Amerika'da Mortgage batınca piyasalara yansıdı. Amerika şimdi toparladı. 2012'de de Türkiye'de piyasaları tekrar yükselişe geçecek. Stoklardaki gayrimenkul 2012'ye kadar eriyecek.
Sinan Özedincik/Sabah