29 / 12 / 2024

Düşük enerjili binalar Avrupa'da zorunlu oluyor

Düşük enerjili binalar Avrupa'da zorunlu oluyor

AB ülkeleri yüzde 95'lere varan oranda düşük enerji ile sıfır emisyon salınımını yakalayan “Pasif Ev”lere geçti



Enerji ithalatına her yıl 35 milyar dolar ödeyen ülkemizde binaların yüzde 90'ı yalıtımsız. Oysa Avrupa Birliği ülkeleri artık yüzde 95'lere varan oranda düşük enerji ile sıfır emisyon salınımını yakalayan “Pasif Ev”lere geçti. Ülkemizde ise yalıtımsız binalar, sadece ısınmak için “Pasif Ev”lere göre 20 kat daha fazla enerji tüketerek hem ekonomik hem de ekolojik bir tahribata neden oluyor. Üretim süreçlerinde sürdürülebilir dünya hedefini en önde tutan Dow Bina Çözümleri, ülkemizdeki konutların dünyadaki değişime ayak uydurması gerekliliğinden yola çıkarak, 6 Ekim, Salı günü “Pasif Ev”ler konulu bir seminer gerçekleştirdi. Seminerde, 2019 yılında AB ülkelerinde zorunlu olacak “Pasif Ev” trendi ve Türkiye'ye uygulanabilirliği masaya yatırıldı. Yoğun ilgi gören seminere 500 kişi katıldı. 

Konusunda önde gelen yerli ve yabancı uzmanların, düşük enerjili binalar, bu binaların hayata geçirilebilmesi için gerekli ürünler ve uygulamalar, ülkemizdeki mevcut durum ve yapılması gerekenleri tartıştıkları seminer, Yapı-Endüstri Merkezi'nde gerçekleştirildi. “Passive House-AB 2019 Hedefi: Düşük Enerjili Binalar” başlıklı seminerde, açılış konuşmasını İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Arıman yaptı. Karbon emisyonlarının yüzde 30-40'ından konutlarda kullanılan enerjinin sorumlu olduğunu belirten Arıman, gelecek için hayati önem taşıyan enerji tasarrufunun öncelikle ısı yalıtımıyla sağlanabileceğini ifade etti. Arıman, yalıtımın bütçeye, çevreye ve geleceğe dönük kârlı bir yatırım olduğunu söyledi. 

İZODER Genel Koordinatörü Ertuğrul Şen, Türkiye'nin kullandığı toplam enerji miktarının parasal değerinin 65 milyar dolar olduğunu ve 2008 yılında kullandığımız toplam enerjinin yüzde 74'ünü ithal ederek 48 milyar dolar ödediğimizi açıkladı. Enerjinin yüzde 30'unun binalarda kullanıldığının altını çizen Şen, bu oranın 13,6 milyar dolara denk geldiğini ve yalıtımsızlık yüzünden de bu enerjinin yüzde 50'sinin yani 6,8 milyar doların israf edildiğini söyledi. Avrupa ülkelerinde kişi başına ısı yalıtımı malzemesi tüketiminin bizden 7 ila 10 kat fazla olduğunu bildiren Şen, ülkemizde hala 15 milyon konutta ısı yalıtımı olmadığını vurgulayarak, Türkiye'de yalıtımsızlık gerçeğine dikkat çekti. 

Genç  yaşına rağmen dünyanın pek çok ülkesinde enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve “Pasif Ev”ler konusunda çeşitli projelerde görev alan Almanya Pasif Ev Enstitüsü Enerji Verimliliği Uzmanı Jessica Grove Smith, dünyadaki örneklerden bahsederek Avrupa'da geleceğin bina standardının “Pasif Ev”ler olacağını anlattı. 

Almanya'da Darmstadt'da 1990 yılında inşa edilen ilk “Pasif Ev”in, o dönemdeki standartlara göre yüzde 90 az enerji gerektirdiğine dikkat çeken Smith, bugün aynı konsept ile ABD'de Minnesota'da yapılan bir başka “Pasif Ev”in, 2003 yılı Minnesota bina kodlarına göre yapılan bir evden yüzde 85 daha düşük enerji tükettiğini açıkladı. Smith, ABD'nin bütününe göre kıyaslandığında ise bu “Pasif Ev”in, yüzde 75 ila yüzde 95 arasında daha verimli bir yapı olduğunun altını çizdi. Smith, İrlanda'da tipik bir aile evinin “Pasif Ev” olarak tasarlanması durumunda ise 2002 yılı yönetmeliklerine göre yüzde 85 daha az enerji ile bütün bir yılı geçirebildiğini söyledi. Çok sıcak olan İspanya'nın Sevilla şehrinden de örnek veren Smith, gündüz sıcaklığın 37 derece hissedildiği bir evde soğutma sistemlerini kullanmanın çok maliyetli olacağını, ancak bu ev “Pasif Ev”e dönüştürülürse aynı şartlarda sıcaklığın 30 derece hissedileceğini ve bu durumda klima vb. soğutma sistemlerinin çok daha az enerji tüketeceğini açıkladı. Smith, enerji tüketimindeki bu azalmanın karbon emisyonlarında da yüzde 95'e varan düşüş sağlayarak, ev halkının dünya üzerindeki karbon ayak izlerini azalttığına vurgu yaptı. 

AB ülkelerinin 2019 yılından itibaren, inşa edilecek olan tüm binaları “Pasif Ev” olarak yapmak üzere anlaşma sağladığını belirten Smith, Almanya'nın hali hazırda 12 binden fazla sertifikalı “Pasif Ev”e sahip olduğunu, dünyada ise 17 bin civarında “Pasif Ev” bulunduğunu ifade etti. Almanya'da yılda bir kez “Uluslararası Pasif Ev Günleri” düzenlendiğini belirten Smith, bu günlerde insanların evlerini “Pasif Ev”leri görmek ve bilgi almak isteyenlere açtığını söyledi. Smith, Frankfurt Belediyesi'nin bundan sonra yapılacak tüm kamu binalarını “Pasif Ev” olarak inşa etme kararı aldığını bildirdi. Türkiye'nin de “Pasif Ev”leri rahatlıkla uygulayabilecek bir iklime ve şartlara sahip olduğunu söyleyen Smith, İstanbul,  Ankara  ve İzmir'i Frankfurt ve Sevilla ile kıyaslayarak benzer uygulamalar hayata geçirilebileceğinden bahsetti. 

Enerji verimli bina tasarımlarında kullanılan ısı yalıtımı ürünlerinde uzun süreli dayanımın önemine dikkat çeken Dow Bina Çözümleri Uygulama, Geliştirme ve Teknoloji Grubu Ar-Ge Lideri Holger Merkel, CE Belgeli STYROFOAM ürünlerinin bina ömrü boyunca performans gösterdiğini belirtti. Merkel, dayanıklı ürünlerle ısı yalıtımı uygulanan konutlarda, geleneksel yapılara oranla ısıtmada kullanılan enerjinin yüzde 90'ından fazlasının tasarruf edildiğini hatırlattı. Merkel, bu evlerde iklim bölgesine de bağlı olmakla birlikte ısıtma enerjisi ihtiyacının metrekarede 10 - 20 kWh arasında olduğunu ve aylık enerji tüketiminin ailelerin yaşadığı evler için 10 ila 25 Euro arasında gerçekleştiğini vurguladı. Bu yüksek verimliliğin, değişken ve sürekli artan enerji fiyatlarından etkilenmeden yaşama imkânı sağladığını ifade eden Merkel, süper ısı yalıtımlı bu binaların hızlanan bir eğilim ile kabul göreceği yorumunda bulundu. 

CE Belgeli STYROFOAM ürünlerinin su emmeyen yapısıyla dağılma, ufalanma, kopma gibi deformasyonlara uğramadığı için, “Pasif Ev”lerde uygulama sonrası sorun çıkarmayan ve maksimum performans sağlayan ideal bir ürün olduğunu belirten Merkel, bu konunun gerek bilimsel testlerle gerekse ödüllerle desteklendiğini söyledi. Dow Bina Çözümleri'nin Hollanda'daki bir yenileme projesi ile Ulusal Yenileme Ödülleri kapsamındaki “Dayanım” dalında ödül aldığını açıklayan Merkel, dış cephesinde ısı yalıtımı uygulanan Prinses Beatrixlaan e.o. Voorburg (Hollanda) projesinin enerji sınıfının, en düşük olan F'den en yüksek verimlilik sınıfı olan A'ya yükseldiğini bildirdi. 

Ultra düşük enerji kullanılarak ısıtılan “Pasif Ev”lerde bu hedefin sağlanması için asıl koşulun binanın dış kabuğuna ısı yalıtımı uygulanması olduğunu belirten Dow Türkiye Bina Çözümleri Bölüm Başkanı Durmuş Topçu, ısı yalıtımının hem ekonomik hem de ekolojik boyutlarına değindi. Topçu, “Uluslararası kriterlere göre 1.000 ton karbondioksit salınımının etkin bir yatırımla önlenmesi için 40 Euro yatırım yapılması gerekiyor. Ancak ısı yalıtımı ile bırakın 40 Euro'luk yatırımı, 150 Euro tasarruf sağlıyoruz ve karbon salınımını da aynı oranda düşürüyoruz.”dedi. 

Yalıtım uygulamalarında ürün kalitesinin çok önemli olduğunu söyleyen Topçu, Türkiye'de ısı yalıtımı sektörünün Avrupa standartlarına ulaşma yolunda önemli adımlar attığına dikkat çekerek, ısı yalıtımı ürünlerinde CE Belgeli üretime geçiş konusunda yapılanlara değindi. CE İşareti'nin AB ülkelerinde serbest dolaşım açısından üreticilere büyük sorumluluklar yüklediğini ifade eden Topçu, bu belgenin AB İnşaat Direktifi şartlarına uygunluk, çevre ve insan sağlığı için ısı yalıtımı ve yangın dayanımı performansları açışından ürünün uyması gereken özellikleri kesin bir şekilde tanımladığını açıkladı.

Dow Bina Çözümleri olarak ekonomik kriz ortamına rağmen, Uluslararası CE Belgeli üretime geçiş ve kapasite artışı için 40 milyon dolar yatırım gerçekleştirmekten kaçınmadıklarının altını  çizen Topçu, AB üyesi ülkelerin kullandığı çevre dostu şişirme gazlarıyla üretim yaparak küresel ısınma ve çevre kirliliği ile mücadeleye de katkıda bulunduklarını bildirdi. Dow Bina Çözümleri'nin dünyadaki Pasif Ev uygulamalarından örnekler de veren Topçu, İtalya'da güneş enerjisi kullanımının yaygınlaşmasını hedefleyen bir sivil toplum kuruluşu olan İtalyan Solar Bilgi Merkezi binasında, CE Belgeli STYROFOAM ürünleriyle ısı yalıtımı gerçekleştirerek, bu “Pasif Ev”de yüzde 92 enerji tasarrufu sağlandığını ve karbon emisyonunun da sıfıra indirildiğini anlattı. 

Türkiye'den çok daha soğuk bir iklime sahip olan ve bugün 12 bin civarında “Pasif Ev”e sahip olan Almanya'nın 10 katı kadar enerji tükettiğimize dikkat çeken Topçu, teknolojik olarak minimum enerji tüketmek söz konusu iken ülkemizdeki konutlarda “Pasif Ev”e göre 20 kat daha fazla enerji harcandığını belirtti. İlk etapta, artık yasal olarak da zorunlu olan ısı yalıtımına ağırlık verilmesi gerektiğini ifade eden Topçu, sonraki aşamada tüm dünyada yayılan bir trend olan “Pasif Ev”lerin hızla ülkemizde hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Seminer, inşaat sektöründeki karar vericilerden, mimarlar, mühendisler ve müteahhitlere, kamu otoritesinden akademisyenlere, Dow Bina Çözümleri ve iş ortağı Mardav'ın bayilerinden basın mensuplarına kadar geniş kitlelerin katılımıyla zenginleşti ve keyifli bir kokteylle son buldu. 


Geri Dön