Düşük faizli güçlendirme kredisi sektöre canlılık getirecek!
Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, Emlak Katılım Bankası tarafından kentsel dönüşüm ve güçlendirme için sunulacak devlet destekli krediye ilişkin açıklamada bulundu.
Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, Emlak Katılım Bankası tarafından kentsel dönüşüm ve güçlendirme için sunulacak devlet destekli krediye ilişkin, "Türkiye genelinde güçlendirmeyi bekleyen milyonlarca konut var. Düşük faizli güçlendirme kredisi, sektöre büyük canlılık getirecek ve bu binalardaki güçlendirme sürecini hızlandıracak. Birçok canın kurtarılmasına vesile olacak." ifadelerine yer verdi.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; Türkkan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye genelinde güçlendirmeyi bekleyen milyonlarca konut olduğunu belirterek, Emlak Katılım Bankası aracılığıyla sunulacak düşük faizli güçlendirme kredisinin, sektöre büyük canlılık getireceğini dile getirdi.
Türkiye'de son yıllarda yaşanan depremleri hatırlatan Türkkan, en son İzmir'de can kayıpları yaşandığını, bu acıları bir daha yaşamamak için binaların güçlendirme ve dönüşüme girmesi gerektiğini vurguladı.
İstanbul'da muhtemel 7,5 ve üzeri şiddetli bir depremde 490 bin binanın hasar görmesinin beklendiğini aktaran Türkkan, "Bu 490 bin binada 1 milyon 960 bin konut bulunuyor. Yani İstanbul'da şiddetli bir depremde hasar alması beklenen yaklaşık 2 milyon konutun yüzde 90'ı güçlendirmeyle çok rahat kurtarılabilir. Güçlendirilerek kurtarılabilecek binalarda 5,8 milyon kişi yaşıyor. Bu rakamı Türkiye genelinde düşünürsek güçlendirmeyi bekleyen milyonlarca konut var. Düşük faizli güçlendirme kredisi, sektöre büyük canlılık getirecek ve bu binalardaki güçlendirme sürecini hızlandıracak. Birçok canın kurtarılmasına vesile olacak." ifadelerini kullandı.
"Güçlendirmenin maliyeti, yıkıp yeniden yapmaya göre yüzde 60'a varan oranlarda daha düşük"
Sinan Türkkan, İstanbul'da özellikle 2000 yılından önce yapılan binaların büyük kısmının ciddi anlamda risk taşıdığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Doğru ve kontrollü yapılmamış, mühendislik hizmeti almamış, kalfaya veya ustaya bırakılmış binalar gelinen noktada sıkıntı oluşturuyor. Riskli yapılarda sıkça görülen düşük beton kalitesi ve donatı yetersizliği dışında suya karşı dayanıksızlık da öne çıkıyor. Bu yapılarda inanılmaz boyutta korozyon problemi, demirlerin çürüdüğü ve paslandığı görülüyor. İşte bu sırada karşımıza tamamen bilimsel bir metot olan güçlendirme çıkıyor. Güçlendirmede temele kadar iniliyor. Kriterlere uygun şekilde güçlendirilen binaların, deprem güvenliği açısından yeni yapılan binadan hiçbir farkı kalmıyor. Burada depremden sonra insanların dışarı sağ salim çıkması önemlidir. Güçlendirmenin maliyeti, yıkıp yeniden yapmaya göre yüzde 60'a varan oranlarda daha düşük ve kentsel dönüşüme göre çok kısa sürede bitebiliyor."
Güçlendirmenin önünde bazı problemlerin bulunduğunu, mevzuatta yer alan bazı hususların süreci çok yavaşlattığını aktaran Türkkan, "Mesela, ruhsatlı ve imarlı binalarda çok aşırı detay talep ediliyor. Binada yapısal bir değişiklik yoksa buna izin verilmeli. Ancak yapısal olmayan çok küçük bir değişimde bile zaman zaman aylarca beklediğimiz konular oluyor. Mevzuat kolaylaştırılmalı." değerlendirmesini yaptı.
Güçlendirmede KDV oranının yüzde 1'e düşürüldüğünü hatırlatan Türkkan, "Bu güzel gelişmeler çok önemli. Süreç hızlanacaktır. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum'a teşekkür ediyoruz." ifadelerine yer verdi.