Sektörel

Düzce'de inşaat sektörü canlandı!

Düzce Postası Gazetesi köşe yazarı olan Metin Köseer bugünkü yazısında bölgedeki inşaat sektörünü ve yatırımları değerlendirdi. İnşaat sektörünün canlandığını belirten Köseer, ''Düzce'ye yeni bir arena yapılmalı'' dedi.

Düzce büyüyor, Düzce yayılıyor, Düzce genişliyor, Düzce'de mahalle sayısı artıyor, Düzce hızla göç alıyor, Düzce kıpır kıpır yerinde duramıyor, Düzce'de inşaat sektörü canlandı, Düzce'de öğrenci sayısı arttı, Düzce'de şöyle oldu, Düzce böyle oldu diye diye bugünlere geldik. 

Düzce'nin büyümesi kadar bir çok eksiklikleri de var. Üstelik bu eksiklikler gözle görülen, ihtiyaç duyulan büyük eksiklikler. Öyle yabana atılacak bir iş değil. 


Mesela, otobandan OSB bağlantı yolu, Kültür Merkezi, Terminal, orta hasarlı ve boş binalar, prefabrikler, trafik, otopark sorunları gibi bir çok dertlerimiz var. 


Hep aynı şeyleri söylemek ve yazmak istemiyorum. Ben şahsım olarak bu işlerden bıkmaya başladım. Yetkililerin duyarsız kaldıklarını biliyorum.Resmi dairelerde bulunan birim müdürlerinin pasif kaldıklarını ve gün doldurmaya çalıştıklarını biliyorum. Yağa sabuna dokunmadan, fazla göze batmadan, incik boncuk göstermelerle, çene yarışına fazla girmeden zaman geçirenleri biliyorum. 

Düzce olarak her şeyden gerideyiz. 

Ne bileyim, bir turizmde, bir eğitimde falan yerimizde saymaya devam ediyoruz. 


Düzce'nin bir sembolü yok. Düzce'yi tanıtmak için tütün kolonyası ile fındık işleri hayal oldu. Yeni bir sembolümüz yok. Düzce'yi turizmde marka kenti, turizm kenti yapacağız diye diye, Kardüz yaylasını kayak merkezi yapacağız diye diye ömrümüz azaldı. 


Bizden sonraki nesiller bu laflara, bu söylemlere devam ederler mi bilmiyorum. Bildiğim tek şey var. Gezen tilki yatan aslandan çok iyidir. Bu dünyada yaşamana bakacaksın. Gerisi hikayedir, bu millet 3 gün ko-nuşur, 5 gün konuşur sonra susar. 

Düzce'yi tanıtmak için, Düzce'ye METİN KÖSEER turist çekmek için elimizde bir tane fırsat var. 


O fırsatı en iyi şekilde değerlendirirsek, Düzce her şeyden kurtulur. 

Biz bütün ağırlığımızı spora verelim. Bizim 1 tane profesyonel takımımız var. Bu takım şanlı ve mazisi zengin Düzcespor'dur. 

Düzce'nin sembolü, Düzce'nin simgesi, Düzce'nin sevgilisi, aşkı, Düzce'nin tek insan çeken takımı Düzcespor'umuz var. 

O halde ne yapmak gerekir? 


Düzce'ye yakışır bir stadyum yapmamız lazım. Yani Düzce Arena yapalım. Binlerce kişinin bir araya geldiği, spor dalı olan tek spor futboldur. 


Biz önce Arenayı yapalım. Ondan sonra şampiyonluğa giden tecrübeli bir ekip kuralım. Ondan sonra Düzcespor'u kuralım. Ondan sonra binlerce kişi Düzce'ye gelsin. 

Düzce esnafı, lokantası, oteli, mağazası, ayakkabıcısı, dönercisi, eşyacısı, pastanesi, berberi, tamircisi, benzincisi, elbisecisi, arabacısı vs. vs. binlerce kişi para kazansın. 


Bu futbol, bu Düzcespor, Düzce'ye neler kazandırır neler. Aksini inkar eden varsa söylesin. Ben yıllardır deplasmanlara gitmiş biri olarak bunları çok iyi biliyorum.Düzcespor'a kazandırmak istediğimiz Arena nerede olsun? Bence kalıcı konutlar tarafında olsun. Havası temiz, geniş alanı var. 


Sessiz, sakin, güzel ve ilgi odağı olan bir yanı var.Bakınız, o tarafta yeni kapalı spor salonu var, kapalı yüzme havuzu var. Dev bir AFAD var. Etraflarında geniş tarlalar var. Kısacası varda var. Oraya bir ARENA yakışır. 


Şehir içinde bulunan şehir stadı tehlikeli olmaya başladı. Etrafında bulunan evler rahatsız olmaya başladı. 

Zaten tüm şehirlerde stadlar, şehir dışına yapılmaya başlandı. İnşallah Düzce'de de aynısı olur. Hiç olmazsa bu çalışmayı hep beraber yapalım. 



Metin KÖSEER/Düzce Postası Gazetesi