Ebru Özdemir: Üçüncü Havalimanı global bir proje!
Limak Yatırım'm Yönetim Kurulu Başkanı.Limak'ın ikinci kuşağının başarılı yöneticisi Ebru Özdemir, konsorsiyum olarak en yüksek teklifi verdikleri İstanbul'a yapılacak Üçüncü Havalimanı'nı "global bir proje" olarak tanımlıyor.
Son zamanlarda dikkat çeken projelerin altına imza atan Limak Yatırım'm Yönetim Kurulu Başkanı.Limak'ın ikinci kuşağının başarılı yöneticisi Özdemir, konsorsiyum olarak en yüksek teklifi verdikleri İstanbul'a yapılacak Üçüncü Havalimanı'nı "global bir proje" olarak tanımlıyor. Özdemir, "Parayı nasıl bulacaksınız?" sorularını da "Dev projeyle ilgili bankalarla finansman görüşmelerine başladık bile" mesajıyla yanıtlıyor. Özdemir, İstanbul'a ilgili de şu önemli tespiti yapıyor: "İstanbul coğrafi açıdan dünya üzerinde en elverişli transit noktaysa o zaman havayollarının da lokasvon olarak en iyi yeri istanbul'dur." Özdemir ayrıca Üçüncü Havalimanı'nın büyük bir marka haline gelen THY ve sıfırdan yaratılan Pegasus gibi havayolları için çok önemli fırsat yaratacağına da dikkat çekiyor. Limak'ın dört ana sektörde daha büyük projelere imza atacağından emin olan Özdemir, sözlerine "Türkiye ve bölgede lider olmak istiyoruz" diyerek devam ediyor. Türkiye'nin 2023 hedeflerinden umutla söz eden Özdemir'le Capital için Üçüncü Havalimanından, inşaat sektöründeki dev projelere; Limak'ın hedeflerinden, enerji yatırımlarına kadar keyifli bir sohbet gerçekleştirdik: Son 10 yılda çok hızlı büyüyen bir grubu babanızla birlikte yürütüyorsunuz. Aranızda nasıl bir iş bölümü var?
'Babamla birlikte yürütüyorum' demek haksızlık olur. Limak iki ortak tarafından kuruldu. Birisi Nihat özdemir birisi Sezai Bacaksız. Okul arkadaşları üniversiteden, okuldan ayrılıp 1976'da Limak'ı kuruyorlar. Ben 1997 yılında çalışmaya başladım. O zaman Limak İnşaattı. Her zaman bizim işimizde profesyonel kadro çok önemli rol oynuyor. Her ne kadar aile bireyleri olsa da. Biz şu anda ikinci jenerasyon olarak dört kişiyiz. Ben ve erkek kardeşim ve Sezai Bey'in iki oğlu. Grubun çeşitli alanlarında çalışıyoruz.
Şirketin her grubunun başında profesyonel CEO'lar var. Büyüyen bir grup her ne kadar kurucular ve aile fertleri olduğu kadar aslında başarısını profesyonellerin ve ailenin iyi entegrasyonuna borçlu.
Gerçekten kurumsal bir yapı kurmak her aldığımız işte ve her girdiğimiz sektörde kurumsal bir yönetim kurmaya çalışıyoruz. Kurucu ortaklarımız hala işin başında, ben grup finansmanı, stratejik planlaması, iş geliştirmesi, özellikle de Limak Yatırım tarafının yönetimi. Limak Yatırım enerji ve altyapı alanındaki yatırımlarımız. Kardeşim Batuhan enerji üretim, dağıtım, ticaret işlerinde.
Serdar Bacaksız yurtiçi yurtdışı inşaat ve altyapı yatırımlarında. Serhan Bacaksız da çimentoda aktif olarak görevde. Böyle bir işbölümü var diyebiliriz. Biz her işi takım olarak yapmaya çalışıyoruz. Sodnuçta kişiler değil şirketler kalıcı olmalı.
Dolayısıyla kişiye bağlı yönetim yerine kurumsal yönetimin ilkelerini yaratmaya çalışıyoruz. Bir ömürlük şirketler değil yüzyıllık şirketler kurmak amacındayız. Şirkette görev, organizasyon yapısı önemli. Bir o kadar yeni işler kadar zamanınızı arkaya dönük planlamaya ve toplamaya ayırıyoruz.
Kurumsal olarak 'bu şirketleri nasıl Coca Cola yaparız' diyoruz. Limak nasıl hem coğrafi anlamda hem de süreç anlamında kalıcı olur, büyür? Her zaman bunları düşünerek kurumsal taşları yerine koymaya çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik şirkette şu anda en çok konuştuğumuz başlıklardan birisidir, önümüzdeki on yılda şirket olarak ciroda yüzde 20'lik bir artış öngörüyorsunuz. Bu çerçevede büyümeyi nasıl sağlamayı amaçlıyorsunuz?
Biz 2012'yi konsolide ciro anlamında 2.1 milyar dolarla kapattık. Biz bu trendi nasıl büyütüyoruz.
Bizim bu sene beklentimiz figürler belli olmasa da 3 milyar dolara yakın ciro olacak. 2014 yılında da 3 milyar 750 milyon dolarlık ciroya çıkmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla yüzde 20'nin üzerinde gidişatı öngörüyoruz. Bunu iki türlü yapıyoruz. Birincisi organik büyüme, yani yaptığımız işlerde çeşitli kapasite artırımları, yeni yaptığımız grubun içinde yatırımlarla ikincisi satın almalarla, özelleştirmelerden bu sene EDAŞ, Boğaziçi ve Akdeniz Elektrik Dağıtım aldık. Çimento kendi içinde yeni yatırımlar yapıyor. Fabrikaların kapasitesini büyütüyoruz.
Gerek organik gerek satın almalarla büyümeyi hedefliyoruz. İşlerimizin yüzde 90'ı Türkiye'de. Biz kendimizi sadece Türkiye'de değil bölge pazarlarında da aktif oyuncu olarak görüyoruz. Limak için her zaman iyi fırsat ararız. Fırsat avcılığı da yaparız. Her işimiz belli fizibiliteye dayanır. Biz hiçbir zaman daha fazla hakkından, getirişinden, fizibilitemizden daha büyük bir rakam ödemek istemeyiz. İmkan olursa, fırsat geldikçe, doğru zamanda alım yapmayı seviyoruz. Aldığımız şirketi kendi yönetim anlayışımızla farklı noktaya getirmeyi.
Bunu 2013 ve 2014te de gerek organik gerek satın almalarla büyüyebileceğimizi görüyoruz ve devamında. Sonuçta çalıştığımız sektörler altyapı ve
Türkiye büyüyor, zenginleşiyor.
Coğrafi açıdan hiç kimsenin daha iyi olabilecek lokasyon yok. Güney-kuzey ve doğu-batının ortasında. Çevresindeki çok güçlü pazarlarla ticaret imkanları var. Dolayısıyla biz bu fırsattan da yararlanıyoruz.
Şirket olarak 2013 yılıyla ilgili sayısal bilgiler verir misiniz? Yeni hedefleriniz neler olacak?
En büyük lokomotifimiz inşaat.
Yüzde 31'ik payı inşattan geliyor. Ama enerji ona yetişiyor. Enerjinin payı yüzde 30, çimento yüzde 24 civarında.
Enerji bunu kesinlikle geçecek.
Enerji bizim yükselen yıldızımız. Bu sene iki santral devreye alıyoruz. Birisi ortaklarla birlikte Tatar HES ve Kirazlık Barajı. İkisi de hafta sonu devreye girdi. Bunların cirolara etkisi gelecek senelerde olacak.
Bu sene Hamitabat Santrali'ni devraldık. Orada yenileme yatırımı yapacağız. Enerjinin payı gelecek sene neredeyse yüzde 50'ye gelecek. Asıl büyük sektörümüz enerjiye geçecek.
En büyük kendi kor işimiz hala inşaat cirosal anlamda. İyi bir inşaat şirketiyiz.
Sizin için grup açısından büyümenin dinamosu olacak sektörler inşaat ve enerji mi olacak? Yoksa yeni hedefleriniz var mı?
Biz önümüzdeki üç sene daha büyümeye devam edeceğiz.
Çünkü hem sürekli artan bir üretim kapasitesi var, hem devam eden yatırımların devreye girmesi var.
Bizim konsolide gelirlerimiz 2011 ve 2012'de yüzde 16 artmış. Bizim hedefimize yakın. Enerji daha da artacak çimento da inşaata yetişecek gibi görünüyor. Yani yüzde 50'den sonra iki büyük şirketimiz inşaat ve çimentoda olacak Çimentoda hala bazı yatırımlarımız devam ediyor Biz 2014 sonunda büyük ihtimal çimento üre timinde şu anda üçüncü sıradayız ama ikinci sıraya yükseleceğiz.
Limak olarak dört aktif sektörümüz var. Birisi in şaat, birisi çimento, birisi enerji, diğeri de turizm Dört büyük sektördeyiz.
Turizmin ciro payı yüzde 5 civarındadır.
Bizim açımızdan en büyük değişiklik enerji tesislerinin ve devralmalarının ciro üzerinde yarattığı etkiyi biz 2014 yılından itibaren göreceğiz.
Çimento da kendi içinde büyüyor.
Balıkesir'e ve Pınarhisar'a ek yatı rım yapıyoruz. Orası da daha fazla büyüdü ğü için benim çimento kapasitem 2013 yılında 12 milyon tona ulaştı. Dolayı sıyla bizim çimentoda pazar payımız yüzde 11 civarında seyrediyor. Bu seneyi 1 milyar TL ciroyla bitireceğiz. İnşaatta da aldığımız değişik işler var. Türkiye'de yaptığımız barajlar, yollar var ama bunun dışında Arabistan'da bir boru hattı, Mısır'da yeni terminal ikiyi yapıyoruz. Bunun haricinde Arnavutluk'ta enerji tesisi yapıyoruz. Biz en önemli şirketimiz olan inşaatta da büyümeye devam edeceğiz.
Çimentoya 2000 yılında girdik. Sürt Kurtalan Çimento Fabrikasını alarak girdik. Sonra TMSF ihalelerinden 2009'da Ergani, Gaziantep ve Şanlıurfa'yı aldık. Daha sonra Bitlis ve Mardin'i organik olarak yaptık. Bir yandan TMSF'den alırken, bir yandan da organik olarak tesis yapmaya başladık. Doğu ve Güneydoğu grubunu böyle oluşturduk.
Üçüncü Havalimanı'nın büyük bir finansman boyutu var. Bu konuda ne aşamadasınız, önümüzdeki süreç nasıl işleyecek?
Bu konu çok konuşuluyor. Bize '22 milyarı nasıl ödeyeceksiniz' diyenler oldu. Çok sansasyonel oldu.
Bunlar global projeler, Türkiye için de çok büyük projeler. Biz beş ortak girdik. Hatta bize çılgın Türkler dediler. Sonra çılgın Türklerden akıllı Türklere çıktık. Bu sene Atatürk Havalimanı 52 milyonla, Sabiha Gökçen 20 milyonla kapatacak.
İstanbul ve bütün Türkiye büyüyor. Slotlar artık Sivil Havacılık tarafından veriliyor. Sadece THY'nin değil özel havayollarının önü açıldı.
Pegasus çok başarılı, Atlas büyüyor. Yani Türk insanı uçuyor. Yurtdışında genç arkadaşlarla karşılaştık. Ülke ülke ucuza gezenlerle bunun haricinde ilk defa uçağa binen birileriyle karşılaşıyorsunuz. Türkiye'de hala kişi başı uçuş sayısı 2'nin altında. Avrupa'da ve gelişmiş ülkelerde bu 7'ye ulaşıyor. Hala çok ciddi gelişeceğimiz bir kısım var. THY'nin uçak sayısı 235 civarında ama asıl hedefi 400 uçak. Bu uçakları nereye koyacak? Koyacak bir yer yok THY'nin büyümesini istiyorsak altyapıyı tamamlayacağız.
Yani siz istediğiniz kadar araba alın yol yoksa nerede gidecek? İstanbul inanılmaz bir lokasyon ve hub noktası. Her havayolunun bir hava ihtiyacı var. Lufthansa çift hat çalışıyor. THY'nin hava ihtiyacı var. Şu anda böyle bir kapasite var mı yok, büyüyecekse İstanbul en elverişli transit noktaysa o zaman havayollarının bir hava ihtiyacı var. Bunun en iyi noktası Abu Dabi midir, Doha mıdır, hayır. Lokasyon olarak en iyi yer İstanbul.
Biz nasıl yapıyoruz? THY büyürken, yolcu sayısı büyüyor. Çok ciddi büyüme var. Biz ihaleyi bütün bunları kendi modelimize koyarak, belli hesaplar yaparak girdik. İhaleden önce de ciddi çalıştık.
Hep uluslararası danışmanlar, hep bir numaralı danışmanlar; gerek mimaride gerek master planda gerek inşaatta, gerek hava trafiğinde de dizaynda dünyanın en iyi uzmanlarıyla çalıştık.
Belli bir noktaya getirdik. Şimdi bankalarla finans görüşmelerine başlıyoruz. Bize tanınan süre arazinin teslim tarihinden itibaren 3.5 yıl. Dolayısıyla biz burada kendi hesaplarımıza uygun gidiyor bütün süreç. Piyasada o kadar çok yanlış yönlendirme ve spekülasyon yapıldı ki bu ödenecek para 25 senede verilecek kiradır. Ben bu terminali yapacağım 25 eşit taksitte bu rakamı ödeyeceğim. Ayrıca havalimanı ihalesi hem Sabiha Gökçen'den hem Atatürk'ten biraz daha farklı.
Burada kule hariç bütün havaalanı ihale edildi.
Biz de modelimizi buna göre oluşturuyoruz. THY, Türkiye'nin şu anda çıkarmış olduğu en global marka. Herkes THY'ye binmek istiyor. Şu anda uçuş yaptığı destinasyon sayısı British'i geçmiş.
Yeni uçaklarla daha da artacak. Burası tartışmasız hiçbir yer İstanbul'dan daha iyi hub olamaz.
THY çok başarılı yönetilen bir havayolu, Pegasus sıfırdan var edildi Biz eğer altyapıyı kuramazsak, gerekli havalimanlarmı sağlayamazsak bunların büyümelerini engelleriz.
Beğeni açısından THY, müşteri memnuniyeti açısından çoğu havayolunu geçti. Türkler olarak global markamız var bunu destekleyecek adımlar atmamız gerekiyor. Biz bir altyapı şirketiyiz.
2023 hedeflerine ulaşacaksak ve 50 milyon turist getireceksem tüm noktaların tamam olması gerekiyor.
Sabiha Gökçen olmasaydı Türk havacılığı nasıl gelişecekti? Nasıl bir Pegasus başarısı konuşulacaktı?
Anadolu ve Avrupa tarafı uçabilecekti.
Ticaret yapacaksak birinci öncelik bir yere uçabilmek. Gidilip görülünce birsürü başarı hikayesi çıkıyor. Biz Priştine Havaalanı'nı açtık. Daha önce küçük havaalanı işlettik, büyük güzel terminal inşa ettik.
İki hafta önce Sayın Başbakan'la açtık.
Balkanların tartışmasız en donanımlı, en teknolojik ve en modern havaalanını yaptık. Türk mimar ve inşaat şirketi olarak bunu yaptık.
Havalimanı fazlar halinde yapacak. Bizim ilk fazla yapacağımız havalimanı 90 milyon kapasiteli olacak. Hatta 70+20'dir fazları. Sonra ikisini birleştirip 90 milyonluk havalimanı yapmakla başlamayı düşünüyoruz. Daha sonra yolcu sayıları arttıkça master planda yerleri olduğu için fazlar halinde ilave edeceğiz.
Biz aktif olduğumuz sektörlerde Türkiye'de ve bölgede lider olmak istiyoruz.
Altyapıda bölgesel oyuncu olmak istiyoruz.
Dolayısıyla bunu organik olarak büyüyerek yapamayız alımlarımıza da devam etmemiz lazım.
Ortaklarımızla dört elektrik dağıtım bölgesi aldık. 10 milyon aboneye hizmet veriyoruz. Ama bu elektrik dağıtım aynı zamanda üretimle de desteklememiz gerekiyor.
İhaleleri takip ediyoruz
Grup olarak yeni satın almalar, yeni ihaleler gündemde olacak mı? Takibinizde olan şirketler hakkında bilgi verir misiniz?
Girmek istediğimiz tüm sektörlerdeki ihaleleri çok ciddi takip ediyoruz. Kendi iş modelimizi bütün iyi danışmanlarla hizmet alabileceğimiz tüm firmalarla çok ciddi çalışarak oluşturuyoruz. Biz her işte proje finansmanı oluşturuyoruz. Bu hazırladığımız planın ve finansal modelin bankalara tarafından da kabul edilebilir ve mantıklı olması gerekiyor.
Birinci olarak buna dikkat ediyoruz. Eğer belli bir getirinin altındaysa ya da sermayedar olarak bizim için mantıklı yatırım değilse en baştan yatırım komitemiz girmeme kararı alıyor. Eğer gerçekten mantıklı bir sonuç ve getiri elde ediyorsa ve proje finansmanı, sermaye ve borç oranında yapabiliyorsa o zaman girmeye karar veriyoruz. Biz öylesine böylesine girdik gibi şeyler geçerli değil.
Önceden birçok ğrup çalışıyor. Finansal grup çalışıyor, operasyon grubu çalışıyor. Farklı farklı çalışıyoruz ortaklarımızla daha sonra biraraya getiriyoruz. Birden fazla göz görmüş olsun diye. Çok ciddi arka planda çalışmalar yapılıyor. Biz ihaleye girdiğimizde açık arttırmaysa kaça kadar yükselteceğimizi biliyoruz. Bizim için bizde almaya karar verdik kaç dolar olursa alacaktık, onlar çıktı bizde çıktık tarzında bir şey yok. Bizim arka planda çok ciddi gece gündüz çalışan bir ekip var.
İhaleye oturduğumuzda rahat görünüyorlar deniliyor ama onun arkasında gösterilmeyen çok ciddi emek ve stres var. Bunların çok güzel hikayeleri yazılabilir. Nedir bu işin sırrı, mutfağı. Bu lego gibi bir şey. Belki bir iki sene çalışmışızdır.
Üçüncü Havalimanı için ne kadar çalıştınız?
Onun için zaten Sabiha Gökçeni aldığımız andan itibaren 2007 de sözleşmeyi imzaladık o günden beri herkes bize Üçüncü Havalimanı ne zaman yapılacak' diye soruyordu. Biz Sabiha Gökçen'i işletirken biz devraldığımızda 3.2 milyondu, bugün oldu 19 milyon. Tüm Türkiye ve Avrupa trafiğini takip ettik. Bir raporu göre 2035 yılında Üçüncü Havalimanı yapılsa bile hala Türkiye'de bu büyümeye göre altyapısı yüzde 30 yeterli olmayacak.
Turizm ve diğer sektörlerdeki hedefiniz kısaca neler olacak?
Biz Türkiye'nin ilk beş otel zincirinden biriyiz.
Turizmle çok ön plana çıkmıyoruz ama dört tane Antalya'da büyük resort tipi otelimiz var.
Antalya'nın iklimi çok iyi olduğu için yabancı takımlar da kamplara geliyorlar. Böyle de bir turizm var. Dolayısıyla bunun haricinde Ankara'da otelimiz var, istanbul Kavacık'ta bir otel açtık. Yalova'da butik bir otel açtık.
Atatürk'ün Köşkü'nü yeniledik termal otel hale getirdik. Şimdi de Kıbrıs'ta bir otel inşaatımız devam ediyor. Bunun da 2015 yılında devreye girmesiyle 8 bin yatağa ulaşacağız.
Asıl zor olan büyümeyi sürdürülebilir kılmaktır. Siz burada nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Her grup profesyonel ve birbirinden bağımsız olarak yönetiliyor. Hiçbir grup birbirini sübvanse etmez. Hepsi birbirine belli bir mesafede bağlı. Ben çimento alacağım zaman da normal şirket olarak gidip alırım. Hiçbir kar transferi söz konusu değil. Her grubun hedefleri var. Önceliklerimiz doğrultusunda bunları konsolide ediyoruz. Bizim en büyük önceliğimiz Üçüncü Havalimanı ve Ankara'daki Hızlı Tren Garı. Bu garların ilki Ankara'da yapılacak ve daha sonra diğer şehirlere gidecek.
Tren medeniyet yolu. Bunun başka şehirlerde yapılacağını öngörüyoruz. Bir dahaki sene inşaata başlayıp 1.5 sene içinde devreye almayı planlıyoruz. Satın alarak veya organik büyüme fırsatlarını kovalıyoruz. Bizim en büyük hedefimiz faaliyet gösterdiğimiz her sektörde ilk üç firmadan birisi olmak. Yani bu modeli sadece Türkiye'ye değil çevre ülkelere yaymak istiyoruz. Mesela Balkanlar ve Ortadoğu bizim radarımızda. Türkiye'deki fırsatlar kadar yurtdışını da takip ediyoruz. Türkiye kamu özel sektör ortaklığında çok öncü.
Bana oradan buradan çok ciddi konuşma önerileri geliyor. Sabiha Gökçen'i, Ankara'yı görüyor. Bunların finansmanını görüyor yabancılar.