Edirne Dar-ül Hadis Camisi'nin 9 çevre ödülü var!
Bahçe düzenlemesi, temizliği ve bahçesindeki evcil hayvanlarla fark yaratan Edirne 'deki tarihi Dar-ül Hadis Camisi, bugüne kadar verilen 9 ödülle Türkiye 'nin en çevreci camisi olma özelliği taşıyor
Sultan II. Murat tarafından Tunca Nehri kıyısında 1434 yılında yaptırılan
Dar-ül Hadis Camisi, aralarında Diyanet İşleri Başkanlığı, Edirne Müftülüğü ve
Edirne İl çevre Orman Müdürlüğü 'nün de bulunduğu kurumlardan aldığı 9 çevrecilik
ödülüyle Türkiye 'nin en çevreci camisi unvanını elinde tutuyor.
Cami İmamı Mahmut Eroğlu, caminin 2000 yılındaki hizmete açılmasının
ardından gönüllülük esasına dayalı bir çalışmayla Türkiye 'nin örnek camileri
arasına sokmayı başardıklarını söyledi.
Eroğlu, caminin her perşembe haftalık ve aylık temizlik günlerinin
olduğunu ve temizliğin cemaatle birlikte yapıldığını belirtti.
Caminin peyzajının oluşturulmasında pek çok uzmanın katkısı bulunduğunu
ve çevre düzenlemesinin ardından her bahar yapılan bakımla, oluşturulan
güzelliğin sürekliliğinin sağlandığını ifade eden Eroğlu, alınan ödüllerin
kendilerini motive ettiğini kaydetti.
Büyük bir bölümü yeşil alana ayrılan caminin bahçesindeki çeşitli türdeki
ağaçlar, çiçekler camiye gelenleri hayran bırakıyor. Cami avlusundaki kazlar,
tavus kuşları da caminin çevre düzenlemesine ayrı bir renk katıyor.
Caminin çevresinin temizliği, peyzajının güzelliği, oturma gruplarının
bulunması camiyi vakit namazları dışında da hareketli kılıyor. Camiye gelen
cemaat bir diğer vakte kadar zamanını cami avlusunda geçirmeyi tercih ediyor.
2000 yılında yeniden onarılan ve hizmete açılan cami tek kubbeli. Caminin
cemaat yerleri ahşap ve kurşun kaplamalı. Minaresi aslına uygun olarak 2003
yılında inşa edilen cami, 9 kez en çevreci cami ödülünü kazandı.
Caminde, Sultan II. Murat tarafından 1435 yılında 30 hafızı
görevlendirerek başlatmış olduğu 1001 Hatim geleneği ise günümüzde devam
ettirilmektedir.
TARİHçE
Dar-ül Hadis Camisi 'nin ilk başta sadece medrese mi, yoksa camili bir
medrese mi olarak yaptırıldığı tartışma konusudur.
Caminin adından da anlaşılacağı üzere, yapılış amaçlarından birisi de bir
hadis okulu kurmaktı. Rivayete göre, Edirne Kalesinin Kerme Kapı Caddesi denilen
tenha ve terk edilmiş bir bölgesine, bir kış sabahı daha gün doğmadan önce inşaat
ustaları toplanmaya başlamış. Bu durumu gören halk da merakla olacakları
seyretmeye başlamış. Biraz sonra Sultan 2. Murat 'ta buraya gelmiş. Kurbanlar
kesilmiş, dualar okunmuş ve bir temel taşı da padişah tarafından konulmuş.
Sultan 2. Murat 'ın rüyasında Peygamber Efendimizi (SAV) gördüğü,
Hz.Peygamberin kendisinden, bu mekanda bir Dar-ül Hadis inşa etmesini istediği ve
Sultan Murat 'ın da bu emri hiç geciktirmeden yerine getirmek için hemen inşaata
başladığı da rivayet edilmektedir.
Bu rivayetlerden yola çıkarak, dünya üzerinde yapılan duanın kabul
derecesi bakımından en önemli yerlerden birinin Dar-ül Hadis Camisi olduğu
söylenir.
Camiye ait hadis medresesinin, caminin sağ ve sol taraflarında olduğu
sanılıyor. Rıfat Osman Beyin söylediğine göre, 1920 'li yıllarda çıkan bir yangın
sonrasında medreseler tamamen ortadan kalkmış.
Bugün Topkapı Sarayında bulunan camiye ait vakfiyeden öğrendiğimize göre,
geliri Dar-ül Hadis 'e bağışlanan vakıflarda bir hayli çoktur. Edirne içinde
bulunan tam 188 tane dükkan, 20 oda, 2 fırın, 3 ev, bir çarşı, 2 köy bu caminin
vakıfları arasındaydı. Vakıflarındaki zenginlikten bugün sadece cami görünümünde
olan bu yapının döneminin en büyük ilim merkezlerinden biri olduğu sonucuna
varılıyor.
Dar-ül Hadis Camisi hazinesinde birçok önemli kişinin yattığı bilinse de
zaman içinde bir çoğunun yeri kaybolmuştur. Cami arka bahçesinde biri açık diğeri
kapalı iki şehzade türbesi vardır.
Cami için internette 'www.edirnedarulhadisi.com' adresinde bir tanıtım
sayfası oluşturulmuştur.
AA