Ege ve Akdeniz'deki 6 çimento fabrikasına 70 milyon 913 bin lira ceza!

Rekabet Kanunu`nu ihlal ettikleri gerekçesiyle Ege ve Akdeniz Bölgesi`ndeki 6 çimento fabrikasına toplam 70 milyon 913 bin lira ceza kesildi. Torbalı Ticaret Odası`nın Başkanı Olgun, “Bu ceza bunlara az gelir” dedi.

Aralarında İzmir`dekilerin de bulunduğu hazır beton firmalarının yaptığı yüzde 35`i bulan zam nedeniyle Torbalı İlçesi`ndeki müteahhitler, 15-30 Ocak tarihleri arasında beton dökmeme kararı alarak tepkilerini gösterdi. Torbalı Ticaret Odası öncülüğünde hareket eden müteahhitler geri adım atılmaması halinde başka yaptırımlarda bulunacaklarını da açıkladı. Torbalılı müteahhitlerin tepkileri sürerken Rekabet Kurumu, Ege ve Akdeniz Bölgesi`ndeki 6 çimento şirketine, anlaşarak fiyatları yükselttikleri gerekçesiyle idari para cezası kesti. Buna göre, As Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş., Batıçim Batı Anadolu Çimento Sanayii A.Ş., Batısöke Söke Çimento Sanayi T.A.Ş., Çimentaş İzmir Çimento Fabrikası Türk A.Ş., Denizli Çimento Sanayii Ticaret A.Ş. ve Göltaş Göller Bölgesi Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.`ye 4.5 milyon ila 15 milyon 512 bin lira arasında değişen idari para cezaları verildi. Rekabet Kurulu şirketlere toplamda 70 milyon 913 bin lira ceza kesildi.

Rekabet Kurumu`nun internet sitesinde yer alan duyuruda, cezaların `Uyumlu eylem halinde bölge paylaşmak ve fiyatları artırmak suretiyle 4054 sayılı Kanun`un 4. maddesini ihlal ettikleri` gerekçesiyle oy çokluğuyla verildiği bildirildi. Gerekçeli kararın daha sonra tebliğ edileceği ve karara itiraz yolunun, Ankara idare mahkemelerinde açık olduğu belirtildi.  Kararı değerlendiren Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun, şöyle dedi:

“Bu ceza bunlara az bile. Kendi aralarında anlaşarak müteaahitleri sömürüyorlar. Kartelcilik, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre suçtur. Bu ceza bunları vazgeçirmez. Yılardır insanımızın sırtından kazandıkları haksız kazancın bedelini ağır ödeyecekler. Kapatmaya varan yaptırımlar uygulanmalı. Devlet yeni çimento fabrikalarının açılması önündeki engelleri kaldırmalı. Mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz.”

Olgun, ilçede bir hazır beton tesisi kurmayı planladıklarını da belirtip, İzmir`deki diğer inşaat firmalarına da hizmet vermeyi düşündüklerini kaydetti.

Sözcü 

Haber Dünya'da şu şekilde yer aldı;

İzmir'de Torbalı Ticaret Odası öncülüğünde bir araya gelen inşaat firmalarının hazır beton firmalarının yaptığı yüzde 35 zamma tepki göstermesinden sonra Rekabet Kurulu da daha önce başlattığı bir soruşturma kapsamında Ege Bölgesi'ndeki As Çimento'ya 15 milyon 512 bin TL, Batıçim'e 11 milyon 438 bin TL, Batısöke Söke Çimento'ya 4 milyon 533 bin TL, Çimentaş'a 12 milyon 810 bin TL, Denizli Çimento'ya 12 milyon 88 bin TL ve Göltaş'a 14 milyon 532 TL tutarında idari para cezası kesti. İnternet sitesinde çimento şirketlerine cezaların "uyumlu eylem halinde bölge paylaşmak ve fiyatları artırmak suretiyle 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesini ihlal ettikleri" gerekçesiyle verildiğini açıklayan Kurul, cezaları oy çokluğu ile verdi. Gerekçeli kararın daha sonra tebliğ edileceği ve karara itiraz yolunun, Ankara idare mahkemelerinde açık olduğu belirtildi. 

Beton zammı da Kurul'a gidecek

İzmirli müteahhitler hazır beton firmalarını aralarında anlaşarak fahiş fiyattan beton sattıkları iddiasıyla Rekabet Kurulu'na şikayete hazırlanıyordu. Bu süreçte hazır betonun en önemli hammaddesini oluşturan ve kendileri de hazır beton satıcısı olan çimento şirketlerine kesilen bu cezalardan sonra, İzmirli müteahhitlerin yapacağı başvuruyu kabul etmesi halinde Rekabet Kurumu Ege'deki hazır beton şirketlerine soruşturma açabilecek.

İlgili kanun maddesi

6 firmanın ihlal ettikleri belirtilen 4054 sayılı Kanunün 4. maddesi şöyle: Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar Madde 4- Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.

Dünya

Haber Sabah Gazetesi'nde şöyle yer aldı;

Çimento firmalarına, 2016 yılıyla birlikte hazır beton fiyatlarına yaptıkları zam nedeniyle Rekabet Kurulu tarafından 71 milyonluk ceza kesilirken, müteahhitler firmalara kesilen cezaların yetersiz olduğunu söyledi.

Rekabet Kurulunun Ege Bölgesinde faaliyet gösteren altı çimento fabrikasına Rekabet Kanununu ihlal ettikleri gerekçesiyle 71 milyon TL ceza kesmesinin yankıları devam ediyor. Konuyla ilgili sektör temsilcilerinden açıklamalar gelirken, müteahhitler firmalara kesilen cezaların yetersiz olduğunu ifade etti. Kalıcı yaptırımların uygulanması gerektiğini dile getiren bazı kişiler, cezaların çimento firmaları tarafından müteahhitlere, en sonunda yine vatandaşa yansıyacağı görüşünde birleşti.

Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır, verilen cezanın yeterli ve caydırıcı olamadığını belirterek şunları söyledi: "Çimento firmaları, yaptıkları zamla bu cezayı bir haftada çıkarır. Bu konuda esas yapılması gereken caydırıcı önlem alınmasıdır. Bu noktada devletin yetkili kurumlarının gerekli incelemeleri yapmaları ve gereken önlemi alması gerekiyor. Hazır betonda yapılan bu kadar fahiş bir zam, ülkenin başka bir yerinde yoktur. Kendi maliyetleri çok daha ucuzken, bu kadar zam yapmaları kabul edilemez. Rekabet Kurulunun kesmiş olduğu ceza caydırıcı değildir ve daha farklı önlemlerin alınması gerekmektedir"

Tanyer İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer de, "Gelen her zam en sonunda vatandaşa yansıyor" diyerek başka yaptırımların gelmesinin şart olduğunu şöyle belirtti: "İlk olarak inşaat sektörünün ülkemizin lokomotif sektörü olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. Birçok sektöre iş ve istihdam sağlıyor. Çimento ve demir de bu sektörün ana girdisi. Çimentoya yapılan zam bizi temelden etkiliyor. Biz bu konuyla ilgili çok hassas davranıyorduk; ancak İzmir'in çimentoyu İstanbul ve Ankara'dan bile pahalıya almasını çimentoyu bir türlü anlayamıyoruz. Yapılan zam karşısında gelen ceza yeterli değil. Daha başka yaptırımların gelmesi şart. Madem çimentocular zammın nedeni olarak maliyetleri gösteriyor, o zaman diğer illerdeki maliyetle İzmir'deki maliyetlerin karşılaştırılması gerekiyor. Unutmayalım ki; gelen her zam en sonunda vatandaşa yansıyor. Firmalar kendilerine kesilen cezaları zaten çıkarmış durumda. İnşaatçı mecburen çimentoyu alacak. Başka şansı yok. Ancak bunun böyle devam etmeyeceği de açık."

"CEZALARIN SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE BİR FAYDASI OLMAYACAK"

Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Kalı ise, zam ve cezalarla ilgili söylenecek çok şeyin olduğunu aktararak şunları söyledi:

"Bu haksız zam sektörü tıkayacak ve zam dönüp dolaşıp zammı yapanları vuracaktır. Akılcı olan piyasaya uygun hareket etmektir. Tam piyasa yeniden canlanırken yapılan bu mesnetsiz zam, piyasayı yeniden tıkıyor. Bunun kime faydası var? Buna devletin bir an evvel çözüm bulması gerekiyor. Ticaret ve sanayi odalarının müdahil olması ve çözüm üretmesi şart. Eskiden çimento firmaları devletin yönetimindeydi. Ardından özelleşti; fakat bu sefer de ortaya kartel çıktı. Rekabet yok. Dünyada emtia fiyatları, petrol fiyatları düşerken bu zamların anlamı ne? Çimento firmaları aklıselim ve Türkiye'nin şartlarına uygun hareket etmeli. Aksi takdirde kaybeden hem vatandaş, hem sektör hem de kendileri olacaktır. Yoksa kesilen cezanın sorunun çözümünde hiç bir faydası olmayacak"

Egesel İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Şahin de bu cezanın bunlar için çiğdem, çekirdek parası olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Çimento üreticileri için çok küçük bir yaptırım. Cezai yaptırım en sonunda dönüyor dolaşıyor tekrar inşaatçıya, vatandaşa yansıyor. Kendi aralarında pay edip birim fiyatlara yansıtıyor ve kesilen cezaları yine bizden, vatandaşlardan tahsil ediyor. Kendi aralarında bir yapı kurmuşlar ve yasal çerçeve kapsamında vatandaşın cebinden haksız kazanç sağlıyorlar. Tam bir sömürü düzeni. Yaptırım gücünün olması için farklı uygulamalara gitmek gerek. Bunlara kapatma cezası verilmesi gerekiyor mesela. Ayrıca ceza kesen kurum ve kuruluşların bu yapılarla ne kadar iç içe olduğuna bakmak gerekiyor. Bu kurum ve kuruluşların tüketicilerin ve müteahhitlerin yanında tavır koyması gerekir. Bu kartelin önüne geçmenin tek yolu caydırıcı cezadır ve maalesef verilen ceza bu firmalar açısından caydırıcı değildir."

Sabah