Ekspertiz raporunda revizyon şart!
Kredili gayrimenkul alımlarında ekspertiz raporu olarak adlandırılan ve SPK lisanslı değerleme şirketleri tarafından hazırlanan raporlarda yaşanan süreç sıkıntısı alıcıyı alımdan vazgeçirecek boyutlara getiriyor.
Kredili gayrimenkul alımlarında ekspertiz raporu olarak adlandırılan ve SPK lisanslı değerleme şirketleri tarafından hazırlanan raporlarda yaşanan süreç sıkıntısı alıcıyı alımdan vazgeçirecek boyutlara getiriyor.
Alıcı, Satıcı ve Aracı Mağdur
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, gayrimenkul alımını banka kredisi ile hayata geçirmek isteyenlerin, zorunlu olarak bankanın anlaşmalı olduğu değerleme firmasıyla çalışmak zorunda kaldığına dikkat çekerek; “Değerleme şirketlerindeki bekleme süresi, bölgeyi yeterli bilmeyen eksperin yönlendirilmesi, henüz lisans almamış kişiler tarafından ekspertiz işlemlerinin yapılması gibi birçok nedenle tüketici, prosedür ve süreç sıkıntısından dolayı alımdan vazgeçebiliyor. Bu nedenle alıcı da, satıcı da, aracı da mağdur oluyor” dedi.
Her Bankada Ayrı Ekspertiz Bedeli
Banka ve finans kuruluşlarının, kredi kullanmak isteyenlerin operasyonunu en seri şekilde çözmekle yükümlü olduğunu belirten Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun şunları söyledi: “Tüketici, değeri aşağı yukarı belli olan bir gayrimenkulün ekspertiz raporu için, prosedür ve süreç sıkıntısı nedeniyle işlemden vazgeçmek istese dahi, ödediği bedeli geri alamıyor. Şayet kullanacağı kredi tutarı ekspertiz raporunda çıkan bedelle örtüşmüyorsa farklı bankaya başvurduğunda da aynı prosedürü bir kez daha yaşıyor. Ayrıca ekspertiz bedeli için tekrar ödeme yapıyor. O kadar ki farklı bankaya gittiğinde, o bankanın da aynı değerleme firması ile çalıştığı görülebiliyor. Bankalar ekspertiz firmaları ile daha uygun fiyatlarla çalışırken tüketiciden ekspertiz bedeli için daha yüksek miktarlarda ödeme alıyor. Hatta müşteriler bedelini ödedikleri ekspertiz raporlarının örneğini dahi alamıyor. Süreci desteklemek, alım sürecindeki prosedürü hızlıca sonuçlandırmak için bankaların ekspertiz sürecindeki kaos, olumsuz sonuçlara neden oluyor.”
Tüketici İstediği Değerleme Firmasını Seçebilmeli
Hakan Erilkun, ‘Lisanslı Değerleme Uzmanları’nın mesleki eğitimlerinin yanı sıra Sermaye Piyasası Kurulu’nun eğitimlerini de tamamlamış, mesleğin etik ilkelerine bağlılık yemini bulunduğunu belirterek; “raporlar belli bir standartta hazırlanmalı. Bankanın zorunlu kıldığı firma dışında tüketici istediği değerleme firmasını seçebilmeli. Dolayısıyla tüketicinin bu noktada kredi kullanacağı banka ile çalışması zorunlu olmamalıdır’ dedi.