Kent Haberleri

Elazığ'daki 6,8'lik deprem sonrası 3 kat uyarısı!

Elazığ depreminden sonra uzmanlar, kat sınırlaması uygulamasının yapılması gerektiğini belirtti ve 2-3 katı geçmeyecek şekilde bir düzenleme olmalı dedi...

Elazığ'daki 6,8'lik depremin ardından bölgedeki yapı stoğu da konuşulmaya başlandı. 31 binanın yıkıldığı 657 binanın çeşitli oranlarda hasar gördüğü Elazığ'ın 28 mahallesinde binaların yaşı 25 sene ve üstüne kadar ulaşıyor. Tabi sadece yaş değil binalar mühendislik ve yapı malzemesi bakımından da eksik kalıyor. Yeni Şafak gazetesinden Kenan Biter'in haberine göre, bölgenin zemininin alüvyon olduğunu bu durumun da depremin hem şiddetini hem de yayılımını arttırıp yıkımlara yol açtığını vurgulayan uzmanlar, yeni yapılacak yapılar için temel tipinin doğru seçilmesi ve kat sınırlaması getirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Elazığ Sivrice merkezli 6,8 şiddetindeki depremde 41 kişi yaşamını yitirdi, 45 kişi ise enkaz altından sağ olarak çıkarıldı. 

Yerin 6,75 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem Elazığ’ın yanı sıra 21 ilde daha hissedildi, Malatya ve Diyarbakır'da da yıkıma sebep oldu.

1275 BİNA HASAR GÖRDÜ, 88 BİNA YIKILDI

6,8'lik depremde Elazığ'da yıkılan bina sayısı 31 olarak tespit edilirken, ağır, orta ve az hasarlı olmak üzere toplamda 654 bina depremde hasar aldı. Elazığ'dan sonra Sivrice'ye yakın olmasından kaynaklı Malatya Doğanyol ve Pütürge’de 54 bina yıkıldı, 621 bina da hasar aldı.

Elazığ ve Malatya'nın yanında Diyarbakır'daki yıkılan bina sayısı ise 3 olarak kayıtlara geçti.

Elazığ'daki depremin ardından arama kurtarma çalışmaları dün itibariyle bitirildi. Enkaz kaldırma çalışmalarının başladığı bölgede şimdi de yapı stoğu gündemde.

Genellikle beklenen Marmara depremi sebebiyle İstanbul'daki yapıların durumu konuşulup kentsel dönüşüm planları hazırlanırken, 6,8'lik depremin ardından Doğu Anadolu Fay zonu ve bu fay üzerinde bulunan şehirlerdeki yapıların durumunun da İstanbul'dan farklı olmadığı gündeme geldi.

BİNALARIN YIKILMA SEBEPLERİ AYNI

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Kürşat Esat Alyamaç, 6,8'lik deprem sonrasında bölgede yıkılan onlarca binayı incelediklerini ve 1999 Marmara Depremi'nde yıkılan binalar neden yıkıldıysa, Elazığ'daki binalarında birebir aynı sebeplerden dolayı yıkıldığını belirtti.

28 MAHALLE RİSK ALTINDA

Elazığ'ın 38 mahallesinden 5'inin eski harput bölgesinde kaldığını, geriye kalan 33 mahallenin ise 4'ündeki yapıların son 10 sene içerisinde yapıldığını belirten Alyamaç, geriye kalan 28 mahalledeki yapıların durumunun ise münferit bazı yenilemeler hariç en az 25 yaş ve üstü binalar olduğuna dikkat çekti. 

UZUN SÜRSEYDİ ONLAR DA YIKILIRDI

Bölgedeki eski binaların yapıldıkları dönem de göz önünde bulundurulduğunda hem mühendislik hem tasarım hem malzeme yönünden bir çok eksiklik olduğuna dikkat çeken Alyamaç, deprem sonrası çıkan bazı haberlere ise tepki verdi.

Depremde yıkılan Dilek apartmanı üzerinden, yan tarafındaki binaların ayakta durduğunu Dilek apartmanın ise çürük olduğu için yıkıldığı yönündeki haberlerle ilgili bu bakış açısının doğru olmadığını söyleyen Alyamaç, depremin uzun sürmesi halinde diğer binaların da aynı şekilde hasar alabileceğini belirtti.

DİĞER İLLERDE DE DURUM FARKLI DEĞİL!

6,8'lik depremin ardından ihmal edilen Doğu Anadolu Fay hattının geçtiği kentleri de değerlendiren Alyamaç, Malatya, Bingöl, Muş ve Diyarbakır gibi diğer kentlerin de konut yapı stoğunun Elazığ'dan bir farkının olmadığına dikkat çekerek, yıkılmaların perde arkasına yönelik sadece deniz kumu üzerinden yapılan yorumların yanlış olduğunu, zemin ve mühendislik gibi çok sayıda parametrenin bir araya gelmesi sonucunda durumun ortaya çıktığını ifade etti.

ALÜVYON ZEMİN YIKIMIN ÖNÜNÜ AÇIYOR

Elazığ'ın zeminini değerlendiren Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Şaşmaz ise; bölgedeki yapıların alüvyon zemin üzerinde yapıldığını bunun da depremin rahatlıkla yayılarak yıkıma sebep olduğunu belirtti.

Depremin şiddetini artıran alüvyon, akarsular tarafından taşınan kil, kum, çakıl taşı gibi kütle parçalarının, suyun akış hızının azalması sonucu elverişli yerlere birikmesiyle meydana gelen tortular olarak açıklanıyor.

KAT SINIRLAMASI GETİRİLMELİ

Şehrin en büyük dezavantajının ova üzerine kurulmuş olması olduğunu da belirten Şaşmaz, Harput bölgesi ve TOKİ konutlarının olduğu bölgede özellikle zeminden kaynaklı hiçbir sıkıntının olmadığına dikkat çekerek, yenilenecek konutlarla ilgili ise şu şekilde konuştu:

''Zeminle ilgili hazırlanan raporlar var. Bu raporlar dikkate alınarak yapılacak bina için hangi tip temelin kurulacağı planlanmalı. İmara açılacak bölgeler de bu raporlar dikkate alınarak belirlenmeli. Bu alanlar için kat sınırlaması da getirilmeli. Örneğin 2-3 katı geçmeyecek şekilde bir düzenleme yapılmalı.’’

Elazığ Çevrimtaş Köyü baştan inşa edilecek!

Depreme karşı bina güçlendirmesi ilk sıraya alınmalı!