02 / 05 / 2024

Emin Sazak: Nükleer santral inşaatında bizde olmalıyız!

Emin Sazak: Nükleer santral inşaatında bizde olmalıyız!

Yüksel Holding'in CEO'su ve Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazak,  Akkuyu Nükleer Santrali için ilk kez konuşarak, "Bizler de 6- 7 milyar dolarlık inşaat potansiyelinin içinde olmalıyız" dedi



Büyük projelere imza atan Eskişehir kökenli Yüksel Holding'in CEO'su ve Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazak,  Akkuyu Nükleer Santrali için ilk kez konuştu ve "Fukuşima'dan sonra tereddütlerimiz olsa da nükleer santralin hala yapılması gerektiği noktasındayım. Bizler de 6- 7 milyar dolarlık inşaat potansiyelinin içinde olmalıyız" dedi.

Sazak Ailesi'nin 4'üncü nesil üyesi Sazak, bir inşaat firması olarak küresel ısınma için Türkiye'de ilk defa karbon izi ölçümlerine başladıklarını söyledi.  "Bunu 150 üye firmaya da yaygınlaştırmak istiyoruz" diyen Sazak,   Müteahhitler Birliği Başkanı olarak ise çevreye duyarlı kaliteli inşaatın çok önemli olduğunu söyledi ve "Bugüne kadar çalışmadı ama gerekirse Etik Kurulu'nu çalıştırabiliriz" diye konuştu.

Onlar, sadece iş hayatında değil siyaset ve spor dünyasının da sürekli içinde oldular. Eskişehir kökenli Sazak'lar, en büyük dedelerinden itibaren, bu üç alanda "iz bırakanlar" kategorisine girmeyi de hak ettiler.    
TBMM'nin ilk üyelerinden olan en büyük baba Emin Sazak 1920 ila 1950 yılları arasında Eskişehir milletvekili yaptı. Adını da gündemde tutmayı başardı. Fenerbahçe Kulübü'nün 1993 ve 1994 yılları arasında başkanlığını yapan Güven Sazak, Atletizm Federasyonu eski başkanlarından Yılmaz Sazak ile Gümrük ve Tekel eski Bakanı Gün Sazak'ın babası olan Emin Sazak, 21'inci dönem Eskişehir milletvekili Süleyman Servet Sazak'ın da büyükbabası.

Büyük büyük dedesiyle aynı adı taşıyor

İş dünyasında Sazak'ları Türkiye'de ve uluslararası inşaat arenasında büyük ve prestijli inşaat projelerine imza atan Yüksel İnşaat ile Yüksel Holding'in sahipleri olarak tanıdık. Türkiye'nin en zenginleri sınıfında "Ankaralı Patronlar Kulübü"nü temsil ediyorlar. 2010 cirosu yaklaşık 1.2 milyar dolar olan Yüksel Holding, yurtiçinde ve yurt dışında 11 binin üzerinde insan çalıştırıyor. Mihalıççık'a bağlı Sazak köyünden olan aile bunu soyadlarına taşımış. En büyük babanın adı olan "Emin" ailede en çok kullanılan isim olmuş. Bu Emin'lerin en gençlerinden birisiyle Emin Sazak'la buluştuk. Büyük büyük dedesiyle aynı adı taşıyan Emin Sazak, Yüksel Holding'in Başkan Yardımcısı ve CEO'su. Başkan Süleyman Servet Sazak'a eşlik ediyor.  Onun önemli bir şapkası daha var. Büyük müteahhitleri çatısında toplayan Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanlığı'na bir süre önce seçilen Emin Sazak, BUGÜN'e önemli açıklamalarda bulundu. Ailesiyle ilgili soruları es geçip, başkan olarak vizyonunu ve hedeflerini anlattı.  

Sazak Ailesi'nin bireyi olmak nasıl bir duygu

Kendimden bahsetmekten hiç hoşlanmam. En büyük dedemin ismini almışım. Gerçekten Emin adı ailede çok.  Yüksel Holding'in ortağı ve yöneticisi olmaktan her zaman büyük bir gurur duydum. En önemli şey, aile büyüklerinin, bizim jenerasyona bırakmış olduğu miras. İtibarlı bir şirket bırakmış olmaları, sorumluluğumuzu çok artırıyor. Yurt dışında bulunduğum dönem hariç Türkiye'ye dönünce kendi firmamda işe başladım. Önce müteahhitlik dışındaki yatırımlarla ilgileniyordum. Ondan sonra da bu alana girdim. Zaman içinde yönetim kurulunda bugünkü konuma geldim.

150 üyenin görüşüyle sentez

Firmanızın geçmişi epeyce geriye gidiyor.  Kaç yıllık bir kuruluş

50 yılı 2 yıl sonra geride bırakacağız. En önemli hissettiğim tarafımız o. Biz de kendi jenerasyonumuz olarak bunu korumaya ve daha da yükseltmeye çalışıyoruz. Müteahhitler Birliği tarafı ise çok farklı ve çok daha büyük bir sorumluluk. 150 adet "Yüksel" gibi firmanın üye olduğu bir kurum. Dolayısıyla sadece herhangi bir görüş değil, birden fazla ve çok farklı birçok görüşün bir araya gelip, ondan bir sentez çıkarmak. Bunu da mümkün olduğunca hem sektörün sürdürülebilir şekilde büyümesini ve hem de faaliyetler göstermesini  sağlamak üzere kullanmak.

 
Uzmanlık alanımızdaki bölümlerde çalışırız

Mersin Akkuyu'da yapılacak nükleer santralin inşasına, nasıl bakıyorsunuz

Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılamada ve dışa bağımlılığını azaltmada, malum cari açıkta da en büyük ithalatı enerji yaptığı için nükleer santralin belki ilk yatırımı yüksek olmakla birlikte işletme dönemindeki maliyeti nisbeten düşük ve dışa bağımlılığı da çok az. Bundan dolayı ben nükleer santrallerin yapımları konusuna sıcak yaklaşanlardan ve dünyadaki teknolojinin de aslında bu konuda son derece geliştiğine inananlardanım. Japonya'daki deprem ve Fukuşima santralinin başına gelenler, bir miktar o inancımda açıkçası sarsıntı yarattı. Ama ben hala "daha yapılmamalıdır" noktasına gelemedim.

Nükleer, hangi koşullarda yapılmalı

Son tecrübeden sonra "güvenlik" kısmının daha fazla irdelenmesi gerektiği kanaatindeyim. Denetim tabii ki elbette olmazsa olmaz. Onun dışında bu konularda güvence sağlanabiliyorsa, hem projelendirme, hem yapımı ve hem de işletmesi dönemindeki denetim modelleri de iyi uygulanacaksa hala 'yapılabilir' noktasındayım.

Türk inşaat firmaları, bu yatırımda hangi görevleri alabilir

Çok büyük bir yatırım bu. Gerçi bu yatırımın ciddi bir kısmı teknolojiye, daha doğrusu proses kısmına ait ama gene de 6 - 7 milyar dolardan aşağı olmayacak inşaat yatırımı onun içerisinde. Elbette ki Türk firmaları da karar verildiyse o inşaatın içinde almak isteyeceklerdir.

Bu alanda deneyimleriniz var mı

Benim bildiğim yok. Türkiye'de böyle bir yatırım ilk kez yapılacak. Türk müteahhitler de dışarıda bugüne kadar nükleer alanında çalışmadı sanıyorum.  Ama, neticede özellikli yapılar, nükleere has yapılar o işi bilen bir firmanın gözetiminde belki de ortaklığında ve önderliğinde yapılacaktır. Firmalarımız daha çok kendilerinin yetkin olduğu bölümlerde çalışacaklardır.

Etik Kurulu'nu gerekirse çalıştıracağız

Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken, inşaat işçileri ve ustalarının kalite standardını yükseltmek için kendilerinden sertifika alacaklarını açıkladı. Bu uygulamada geç kalınmadı mı

Doğru geç kalındı.  Toplam kalite hedeflenmeli. Neticede bu sorumluluğa sahip çıkılması gerekiyor. Yaşam kalitesini büyük bir ölçüde belirleyen bir sektör inşaat. Özellikle kentlerde daha çok belirleyen bir sektör. Günün 24 saati, herhangi bir yapının ya içindeyiz, ya üzerindeyiz ya da Allah göstermesin altındayız.

Sizin döneminizde daha aktif bir birlik görebilecek miyiz

Hedefimiz bu. Bu dönemde bir yandan sektörümüzün büyümesi için çaba gösterirken, bir yandan da sektörün doğru büyümesi için çalışacağız. Doğru büyümesi derken, yaşam kalitesinin ve sürdürülebilir bir sektörün burada oluşturulması var. Burada standartlar çok önemli.

Depremlerde yıkılan binalar can kaybını artırıyor.  Peki, herhangi bir yaptırım var mıdır

Biz üyelerimizi bilgilendiririz, bilinçlendiririz ve eğitim programları gibi çeşitli programlarla destekleriz. Bu görevleri yapabiliriz ama bizim 'polisiye' bir gücümüz yok. En fazla yapabileceğimiz şey ki, bu zaten tüzüğümüzde de var; O da Etik Kurulu'muzu çalıştırmaktır. Biz kendimiz mahkeme değiliz.

Etik Kurulu bugüne kadar hiç çalıştı mı

Şu ana kadar önüne bir konu gelmedi. Kendi üyelerinden oluşmuş bir konu olmadı. Şunu demek istiyorum; Mahkeme değil, savcı değil ancak doğru tesbitlerin neticesinde eğer oluşmuş bir kanaat, hukuki bir kanaat vs. var ise herhangi bir üyemizle ilgili. O zaman kurulun bunu gündemine alıp değerlendirmesi gerekir. Önümüzdeki dönemde bunu yapacağız ve yapmamız da gerekir. Bunun içerisinde kaliteli inşaat yapmanın yanında kurumsallaşma var, şeffaf olmak var. Yaşam kalitesi, bunların hepsinin bileşeninden oluşuyor.

TOKİ'nin iyi işleri var daha da iyisini yapabilir

Sizce TOKİ, işini iyi yapıyor mu

TOKİ, kentsel dönüşüm konusunda epeyce iş yaptı. Hani, belki yapıların mimarisini tenkid edebiliriz. Onlar ayrı şeyler. Ben açıkçası işin görsel tarafı güzeldir, olmalıdır ve tartışılmalıdır ama en öncelikli konu değil şu anda. O yüzden TOKİ'nin yaptığı doğru anlamda işler oldu. Daha da yapabilir.

Neler önerebilirsiniz

Şu anda çevreyle ilgili Şehircilik Bakanlığı'nın hazırladığı 2 - 3 adet yasa var. Bu yasaları biz de destekliyoruz. Bu konuda da zaten bilgi alışverişi yapıyoruz. Özellikle yapı denetimiyle ilgili düşündükleri değişikliklerde bizim önerilerimizin mesela sigorta sistemleri gibi şeylerin de yer aldığını memnuniyetle görüyoruz.  Derler ya "Şeytan detaylarda gizlidir" diye. O ayrıntıların, işlemin ve sürecin doğru işletilmesi için mevzuatlarda bunun iyi tanımlanması lazım ki, açıkta kalmasın. "Evet sahip çıkmalıyım" demesi lazım birisinin. Yoksa, sahipsiz kalma durumu olabilir bazı konuların. O yüzden de bilgi alışverişine her zaman varım.

Hangi konular sahipsiz kalabilir

Öncelikle şu aşamada kalite çok önemli. Kalite, insan sağlığına zarar verme, yaşamını tehdit etme, çevreye zarar vermeyen, dayanıklı ve fonsiyonel olandır. Kalitenin tarifi budur. Bu olması gerekir. Güzellik bunun içerisinde yer alsın, itirazım yoktur. Ama kalite lüksü tanımlamaz. 

Türkiye'de ilk defa karbon izi belirleme çalışması yapıyoruz

İklim değişiklikleri denilen bir bela var başımızda. Bu konular müteahhitlerin gündeminde ne kadar yer alıyor

İklim değişiklikleri, henüz böyle elle tutulur somut bir noktada değil. Bir hareketlilik, farklılık ve değişiklik olduğunu hissediyoruz. Ama, bunun geçici mi, yoksa kalıcı bir şey midir, ben dahil çok net bilmiyoruz. Belli seviyede kabul görmüş noktaya geldi. Burada enerji verimliliğini konuşuyoruz, başka şeyleri konuşuyoruz. İklim değişikliğinde mesela; Karbon salınımını aşağıya çekebiliyorsunuz. Tümüyle yok etmek henüz mümkün değil.  Yaptığınız her faaliyetin bir şekilde karbon ayak izi olarak karşılığı var. Bunda ben kendi firmam Yüksel'le ilgili çalışmalar yapıyoruz Türkiye'de ilk defa.

Yüksel İnşaat ilk defa ne yapıyor

Karbon ayak izinin karşılığını tesbit etmeye çalışıyoruz. Bunu inşaat sektöründe henüz yapan yok. İlk defa biz yapıyoruz. Dolayısıyla benchmark(ölçü- kriter) ediyoruz.  Bir tesbitte bulunduk, şimdi bunu nasıl aşağıya çekebilirizin çalışmasını yapıyoruz. Yaklaşık bir sene oldu. En önemlisi veriler toplamak. Kullandığımız benzinden, yakıttan, yazın klimalar için kullandığımız elektrikten, yurt dışına yaptığımız seyahatlerden tutun da o kadar çok kapsama alanı var ki. Bunlar zaten raporlanıyor. Biz bunları Müteahhitler Birliği olarak da farkındalık yaratıp, geliştirmeyi düşünüyoruz.

Avrupa krizi ile "Arap Baharı" bizi çok yoruyor

Sizi en çok hangi konular yoruyor

Şu anda iki konu var. Birisi küresel kriz meselesi. Avrupa'da yayılmakta olan krizin özellikle nasıl yönetileceği ve önümüzdeki yıl kontrol altına alınıp alınamayacağı. Yoran bir konu bu. ünkü, major konu olarak piyasalarımızı etkiliyor. İkincisi de Arap Baharı. En çok etkilediği ülke de Libya. En büyük pazarlarımızdan birisi olan Libya'da bir an önce yeni yönetimin düzeni sağlamasını arzu ediyoruz.
 
Büyük projeler, Yüksel'in eseri

1963 yılında Ankara'da kurulan Yüksel İnşaat, ilk yıllarında rıhtım, iskele ve liman işleri yaptı. Hatta Türkiye'deki limanların üçte birini gerçekleştirdi. Daha sonraki yıllarda ulaşım, enerji, arıtma ve endüstriyel tesisler yapmaya girişen firma, ilk yurt dışı işini Suudi Arabistan'da aldı. 1997'de turizm, finans, bilgi teknolojileri, güvenlik ve savunma sanayi gibi yatırımlarıyla yan kuruluşlarını Yüksel Holding çatısında toplayan firma, 2007'de uluslararası inşaatların sektör dergisi ENR'de dünyanın en büyük 225 müteahhit firması listesinde yer aldı.  2010'da Türkiye'den finans kuruluşları dışında ilk eurobond ihracını gerçekleştirerek 200 milyon dolarlık tahvil sattı. Yurt dışında Kazakistan, Afganistan, Özbekistan, Gürcistan, Ukrayna, Romanya, Dubai, Katar, Ürdün, Libya ve Kuzey Irak'ta havalanları, yollar, barajlar, elçilik binaları, finans merkezleri, askeri binalar gibi çok sayıda önemli işler yapan firma, yurt içinde de aynı tür ve büyüklükteki projelerde yer aldı. Bunlar arasında Altınkaya ve Köprübaşı barajları ile enerji yatırımları,  Ankara  Su Arıtma Tesisi, Ankaray Hafif Toplu Taşıma Sistemi yanında şu anda Türkiye'nin en büyük altyapı projesi olan Gebze - Orhangazi -  İzmir  otoyol projesinde de yer alıyor.  

Perihan ÇAKIROĞLU/BUGÜN


Geri Dön