Emlak Konut'un net aktif değeri 4.5 milyar TL'ye ulaştı
Türkiye'nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Emlak GYO (Emlak Konut) hisselerinin yüzde 25'i halka arza hazırlanıyor
Belki daha da önce düşünülse iyi olurdu. Türkiye'de özellikle konut yatırım hamlesini başarıyla sürdüren TOKİ'nin edineceği her yeni sermaye kaynağı toplumsal refahın paylaşılmasında önemli olacak. Zira Emlak Konut'un mevcut hisselerinin tamamına yakını TOKİ'ye ait.
Halka arz konusu, gündeme aslında biraz ani geldi. Artı ve eksileriyle daha fazla irdelemeyi ve tartışmayı da beraberinde getirecektir. Gelişmiş ekonomilerde `mortgage' piyasaları hızla büyümüş ve konut inşasında çok önemli adımlar atılmıştır. Bunun en bariz örneği ABD konut piyasasıdır. ABD'de Merkez Bankası (FED) ve diğer ilgili devlet kurumlarının aktif politikaları ile neredeyse konut sahibi olmayan kalmamıştır. Düşünün ki, bir ülkede 10 trilyon dolar kadar konut kredisi imkanı sağlanmış; metot da mortgage yani ipoteğe dayalı menkul kıymetleştirmenin hızlandırılması olmuş. Standart bir evin maliyeti 100 bin dolara gelsin, tüm kredi ile de ev yapılmış olsun; 100 milyon adet ev yapılmış olur ki, ABD nüfusunun tamamı sil baştan kaliteli ev sahibi oluyor. Bunun bedelini de birilerine ödetmek gerekecek.
Zira, o nakitler aslında o ülkenin halkında ve hatta dünyada da pek yok. Nitekim, global bir ekonomik krize gidildi. Hafife alınmayacak bir nüans mortgage ve ilgili menkul kıymetler piyasası sayesinde çok kısa sürede ciddi bir konut inşa hamlesinin gerçekleştirilmesidir. Kriz döneminde, bazılarının Türkiye'de mortgage piyasasının küçük tutulduğu için krizin hafif atlatılacağına ilişkin söylemlerine şahit olmuşsunuzdur. Ne komiktir ki, Türkiye'de bırakın küçük tutmayı bir mortgage piyasası da olmamıştır aslında.
Devletin 2007 yılında Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında yer verilen ipoteğe dayalı e ipotek teminatlı menkul kıymetler söz konusu 5582 sayılı yasanın içinde huzur içinde uyumaktadır. Bankalar ellerindeki konut kredisine ilişkin ipotekli sözleşmelerini turşu yapmak üzere tutmaktadır. Oysa ki, uygun mekanizmanın sağlanması ile bu ipotekli senetleri ipotek finansman kuruluşlarına ya da piyasalara satabilmesi turşu kurmaktan daha faydalıdır. Yok efendim, diğer ülkeler bu yüzden krize girmişler! Hele biz bir o seviyeye ulaşalım, bankalarımız sadece mevduattan para bul devlet kağıtlarına yatır anlayışı girdabından kurtarılsın; halkın sosyal refahı üç katına ulaştırılsın ondan sonra doğal bir düzeltme denebilecek kriz yaşansın. Türkiye'de son yıllarda konut inşa hamlesine damga vuran TOKİ'nin Emlak Konut şirketinin net aktif değeri 4.5 milyar TL'ye ulaşmış. Burada gayrimenkul olduğu kadar vatandaştan ve bankalardan alacaklar olduğunu da belirtebiliriz. Öte yandan, TOKİ'nin 2003-2010 yılları arasında 432.956 konut üretmesi ve sosyalleşmeye sağlatığı katkı çok değerli olmakla birlikte çok daha fazlasını sağlayabileceği aşikardır. Temel husus edinilmiş know-how ve teknolojik ilerleme yanında finansal model eksikliğini giderebilmek olacaktır.
Evet, hisse senetlerinin halka arzı alternatif finans kaynaklarından biridir. Bunu aynı anda desteklemekle birlikte, TOKİ'nin görevleri arasında ilk maddede doğrudan yer verilen tahvil satışı ile finans imkanı bulunmasına icraatta da öncelik verilmesinin gerektiği kanaatindeyim. Böyle bir kuruma ilişkin ortaklık haklarının teslimi bilahare değerlendirilebilir. Hele hele uluslar arası yatırımcılar, hisseden ziyade tahvil vb menkul kıymetleri daha çabuk benimseyecektir. Makro açıdan da bakarsak; Türk sermaye piyasalarında güvenilir kurumların çıkardığı tahvillerin işlem gördüğü bir pazara ciddi bir şekilde ihtiyaç var.
Gelinen aşamada tüm Türk vatandaşlarının kurumu olan TOKİ'nin ülkemize ekonomik katkılarını katlamak için; genel anlamda siyasiler, mali kesimler ve ilgili bürokratlara düşen görev, TOKİ'ye destek vermekten geçiyor.
Oral Erdoğan-Habertür