Eğitim

Emlak nereye koşuyor?

Faizlerin düşüş sürecine girdiğinden beri -neredeyse son 6 aydır- basında çok ciddi şekilde gayrimenkul projelerinin ilan furyası başladı

Tabi beklenti büyük, özellikle yapımcı  şirketlerin hem faizlerin düşmesinden hem de doların düşüşünden gayet memnun olmasını doğal karşılamak lazım.

Ya alıcılar ve yatırımcılar açısından bu durum neyi gösteriyor derseniz, emlak alımı için şartların oluştuğu, fiyatların maliyet analizine göre düşük kaldığı uygun bir zaman olduğunu söyleyebiliriz.

İyi de bu kadar projenin satışa çıkması neyi gösteriyor?

İstikrarı mı, alıcıların talebinin çok olmasını mı, yoksa geleceğe güveni mi?

Hangisi diye sorarsanız bence hepsi.

Aslında bu durum ülkede ki konut açığını göstermesi açısından da önemli.

Kriz var deniyor ancak ortada talepte var!

İnsanların konut ihtiyacını krizli bir ortam bile olsa göz ardı edemeyiz.

Bir yerde talebin artması aslında ülke insanın yarınlara olan güvenini de göstermiyor mu?

Zaten piyasa algılamasında işin bamteli budur..bazen algılama gerçeğin önüne geçiyor zannedilse de hayatın gerçekleri farklıdır.

Tabiatıyla ciddi taleplerin olduğu bir ortamda piyasaların buna tepki vermesi de kaçınılmazdır.

Tabi burada hükümetin dış ve iç politika da uygulamaya koyduğu açılımlarında etkisini göz ardı etmemek lazım.


Sonuç olarak toplumsal arzu ve isteklerin en başında bu hepimiz için geçerli..huzur içinde sağlıklı ve keyifli bir yaşam arzulanması kadar doğal hiçbir şey olamaz.

                              ***


Yatırımcıları ve proje yapımcılarını da takdir etmek lazım.

İşin maliyet analizi yapıldığında çok ciddi söylüyorum ciddi risk alıyorlar.

Oturun bir maliyet hesabı yapın; arsa, altyapı, finans ve inşaat maliyetleri ile 40 çeşit vergi vs. toplayın, birde işin hamaliyesini koyun bu tabloya inanın emlak fiyatları normal fiyatların çok altında diyebiliriz.

Kelepir demiyorum ama yapımcı  şirketlerin de karlarından çok ciddi fedakarlık ettiklerini görüyorum.

Tabi ki istisnalar kaideyi bozmaz..ancak genel olarak Türk aile yapısına uygun üretilen normal daire fiyatlarını  baz alarak söylüyorum..neredeyse sosyal konut fiyatına satılan projeler var.

Proje yapımcıları çok istisna ve lüks projelerde bile A/B/C plus hedef kitlede ki tüm kesimlere ve bütçelere uygun ve farklı segmentlerde ki mülkleri aynı proje içinde arza sunması alıcılar açısından kaçırılmaması gereken fırsatlar doğuruyor.

Şirketlerin birde çok alternatifli konut varyasyonları üreterek her kesime ve müşteri profiline hitap edebiliyor olması alıcılar ve sektör açısından olumludur.

Ancak bu tür satışa arz olunan projelerin zamanında teslim edilip edilmeyeceği alıcılar ve yatırımcılar açısından en önemli konudur.

Eğer proje yapımcısının ortağı Toki gibi bir garantör kurum ise o zaman toplum ve alıcı kitle nazarında bir güven ve itimat sağlanmaktadır.

Yoksa maket üzerinden yapılan satışlar ciddi anlamda risk taşımaktadır.

Tabi bu tür satın almalarda alıcı  kitle seçici olmak, firmayı ve sahiplerini araştırmak ve öğrenmek durumundadır.

Geçmiş yıllarda yaşananlar kötü emsaller örnek olmaz ama gayrimenkul alımında temkinli ve ihtiyatlı hareket etmek gerekir.

Sonuçta yılların birikimini riske etmemek için iyi seçim yapmak lazım.

                              ***


İnşaat sektörü istikrar ve güven ortamlarını sever.

Ülkenin bir anda şantiyeye dönmesi enflasyonist ortamlarda bile hep mümkün olmuştur.

İstikrar ortamlarında gayrimenkulün pirim yapacağına, fiyatların artacağına herkes iman eder bu ülkede..aksi halde alıcıların başka yatırım araçlarını tercih etmesi kaçınılmazdır.

Bu ev veya arsa fark etmez, şimdi mülk almanın tam zamanıdır.

İyi haftalar. 
 
huseyinkuru@sunflower.com.tr