Emlak sektöründe tercihler yenilendi!
Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, Türkiye'de üç farklı sektörde çok önemli yatırımlara imza atan girişimci olarak virüs sürecinde fırsatlar ve risklerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Gözlem Gazetesi köşe yazarı Ekrem Toprak, bugünkü yazısında Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık'ın sektörle ilgili değerlendirmelerini kaleme aldı. İşte o yazı...
Malatya’da doğmadım. Ama kendimi biraz hatta birazdan fazlaca Malatyalı gibi hissediyorum. Malatyalı o kadar çok dostum var ki sayamam. Rahmetli Şaban Taçyıldız’ın büyük katkısı oldu Malatyalı olmamıza.
Hatta o kadar Malatyalı olduk ki en meşhur Malatyalıyı bile seçtik. O seçime kimse itiraz etmemişti. Eğer bir gün en yenilikçi veya fark yaratan Malatyalıyı seçmiş olsaydık en çok puanı hiç şüphesiz Ahmet Akbalık alırdı.
Bu yüzden MİAD Başkanı Yunus Akdaş, Özak Global Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık ile sohbet planladığını söyleyince gerçekten heyecanlandım.
Bu yenilikçi iş insanı virüs salgını sırasında neler yapıyor, sonrası için neler planlıyordu. Bunu haber yapmayı, yazmayı atlamıştık.
Şimdi bu hatayı telefi etmenin tam zamanıydı. Bu yüzden üç gün boyunca Ahmet Akbalık ne anlatacak diye merak ettim. Hatta deyim yerindeyse uyuyamadım. MİAD Genel Sekreteri Hakan Odabaşı sonunda bir araya getirdi bizi… Virüs sürecinde faaliyet alanı içindeki üç sektör konusunda çarpıcı bilgiler verdi Ahmet Akbalık… İşte o bilgiler:
Teknoloji çok öne çıktı. Eskiden petrole dayalı ekonomi vardı. Şimdi bakıyoruz ki bir teknoloji şirketi bütün petrol şirketlerini satın alacak konuma geldi.
Dünya başka yerlere evriliyor. Kendi yönünüzü bulmakta zorlanırsınız. Herkesin kendisini iyi analiz etmesi gerekiyor.
Eski girişimcilik ruhu darbe aldı. Kendinizi yenilemeniz gerekiyor. İnsanlar artık daha doğal ve sosyal yaşama sürecine girdi.
Çok üreteyim psikolojisi rafa kalkıyor. Daha sosyal, kendine zaman ayıran bir topluluk oluşacağını düşünüyorum.
Önce turizme bir bakalım. Bizim en rekabetçi olduğumuz sektör turizm. Akdeniz çanağındaki diğer ülkelerden çok avantajlı konumdayız. Turizm küçülecek ama bu küçülen pazarda en büyük payı Türkiye alacak.
Süreç beklendiği gibi giderse önümüzdeki yıl Türkiye yine eski günlerine gelir. Bu yıl Temmuz’un ilk haftaları yabancı turistler gelmeye başlayacak.
Gayrimenkul sektörüne gelince biz insanlara bir yaşam biçimi sunuyoruz. Sadece bir konut satmıyoruz. Pandemi ile birlikte bizim yaptığımız önemi ortaya çıktı.
Şimdi herkes evinin ne kadar kıymetli olduğunu gördü. Evinin balkonu, bahçesinin önemini ve kıymetini anladı.
Eskiden 1+1 evler isteniyordu. Ama artık evinde insanlar mutlaka bir çalışma odası isteyecekler. Eskiden ev alırken insanlar fiyatına bakardı şimdi ise balkonu var mı bahçesi var mı diye bakacaklar.
Tercihler yenilendi. Artık bahçeli evler daha çabuk satılacak. Gayrimenkul değişecek. Ofisler küçülecek.
Gelelim tekstil sektörüne. Bizim AB ile gümrük birliğinde olmamızın getirdiği bir avantaj var. Üretim potansiyelimizin ve kapasitemizin olması ciddi markaların ve şirketlerin Avrupa'da olmasının getirdiği avantajı fırsata çevirebiliriz.
Avrupa’ya sadece Avrupa olarak bakmamak lazım. Avrupa ülkeleri dünyanın dört bir yanına tekstil ürünü satıyor. Bu durum Türkiye için bir fırsat olacak.
Bu fırsata dönüşme bugünden yarına olacak bir durum değil. Bu zaman alacak bir süreç. Buradaki tek problem sanayi alt yapımızın çok istediğimiz gibi maalesef sağlayamadık. Bazı şirketler belki belirli miktarda yol aldı. Önümüzdeki günlerde Türkiye açısından fırsat olacağını öngörüyorum.
