25 / 11 / 2024

Ender Çikolata neden tahliye edildi?

Ender Çikolata neden tahliye edildi?

Türkiye'nin ilk fabrikasyon çikolata üreticilerinden "Ender Çikolata"nın fabrikası, geçtiğimiz hafta tahliyeyle boşaltıldı




Krizde zor duruma düşen ve geçtiğimiz hafta fabrikası boşaltılan Ender Çikolataları'nın sahibi Hamdi Kitapçı, "Dost kazığı yedim, ev kiramı bile ödeyemeyecek hale geldim" dedi.

İçini VATAN'a döken Ender'in sahibi Hamdi Kitapçı, "63 yıllık fabrikamızı, dost kazığı yüzünden kaybettik. Şu anda ev kiramı ödeyemeyecek hale geldim. Açtığımız bazı davalar var. Umuyorum ki lehimize gelişmeler olacak ve biz yeniden üretime devam edeceğiz" dedi.

Konya'da, bakkal olarak başladıkları ticaret hayatlarını İstanbul'a taşıyarak 1947'de "Ender Çikolata"yı kuran Kitapçı Ailesi'ni fabrikalarını kaybetme noktasına getiren süreç, 27 Mayıs 2005'te, Hamdi Kitapçı ile Aytaş A.Ş.'nin sahibi Metin Ayla arasında yapılan bir protokolle başladı. Bu protokolle Şirinevler Londra Asfaltı üzerindeki, Ender Çikolata'nın da "leasing" (finansal kiralama) yoluyla sahip olduğu fabrika binasının, kira borçlarının tasfiyesi amaçlandı. Protokole göre Ayla, bir başka leasing şirketiyle anlaşarak, alacaklısı ve arkadaşı olan Kitapçı'nın firmasının Family Finans'a olan borcunu ödemeyecekti. Yeni leasing borcundan yükümlü olacak olan Ayla, taşınmazın mülkiyetini de yine leasing yoluyla elde edecekti.

İki arkadaş arasında imzalanan protokolün amacının, "Metin Ayla'nın Ender Çikolata'dan alacağının sağlanması" olduğu vurgulandı. Leasing yapılanmasının tamamlanmasının ardından fabrika binasının satışının gerçekleştirilmesini ön koşul olarak sunan protokolde, satıştan elde edilecek gelirle Ayla'nın alacağı ve kira borçlarının ödeneceği, kalan bedelin Kitapçı'ya terk edilmesi hükme bağlandı. Fabrikanın işlemesinin bağlanması durumunda ise Ender Çikolata'nın, bir sermaye grubu bulması durumunda, fabrikanın normal kira ilişkisi içinde çalıştırılmaya devam ettirileceği de protokol hükümleri arasında yer aldı.

Üretim durdu

Ayla, protokole dayanarak bir leasing firmasıyla anlaştı ve Ender Çikolata'nın fabrika binasının, yeni sahibi oldu. Ancak sonrasında yaşananlar, protokole uygun olmadı. Ayla ile Kitapçı arasında yaşanan sorunlar mahkemelere ve icra müdürlüklerine taşındı. Son olarak Ayla, aldırdığı haciz kararıyla geçtiğimiz hafta içerisinde Ender'in çikolata üretiminde kullandığı makinelerini bina dışına çıkarttırdı. 150 işçinin çalıştığı fabrikası bir anda boşaltılan Ender'in sahibi Hamdi Kitapçı içini VATAN'a döktü. "Biz, üretime devam etmek ve işçilerini mağdur etmemek isteyen bir firmayız" diyen Kitapçı, yaşadıklarını "kendi penceresinden" şöyle anlattı:

Önce iflas erteleme

- Türkiye'de, 'Türk çikolatası' olarak en eski firmayız. Türkiye'nin içinde bulunduğu krizlerden çok etkilendik. 2001 krizinden beri 375 olan işçi sayımızı 150'lerde tutarak hayatımıza devam etmeye başladık. 2005'in ortalarında birtakım haksızlıklara uğradık. Alacaklarımızın ödenmemesi sonucunda da ekonomik dengemiz bozuldu. Derhal iflas ertelemesine müracaat ettik. Bize bir iflas ertelemesi tedbir kararı verdiler. İşçilerimizin örgütlü olduğu Tekgıda-İş Sendikası da bize destek verdi.

4.2 milyon $ borç

- O yıllarda Family Finans'ta leasing ödemelerimiz takılmıştı. Biz ödemediğimiz takdirde ya el koyacaklardı ya da satacaklardı. Biz bunu önlemek için şu anda başımızın dertte olduğu aileye çok güvendik. Onların da bizden bir miktar hammadde için ödeme almaları gerekiyordu. Family Finans'tan onlar bu leasing'i aldılar ve leasing taksitlerini ödemeye başladılar. Bu arada biz de kendi borcumuz olan şirkete güvence olarak verdiğimiz bu binayı zaten üç yıldır satmaya çalışıyoruz. 2006-08 yılları arasında binanın değeri 23 milyon dolardı. Bizim o dönemde Aytaş şirketine olan borcumuz 1.2 milyon dolardı. Bir de ödedikleri leasing boçlarımız vardı ve toplam borcumuz 4.2 milyon dolar civarındaydı. Bizim de planımız, borçlarımızı ödedikten sonra kendimize sermaye edinerek, daha küçük bir fabrikada üretime devam etmekti.

Gerekli davaları açtık

- Bu şekilde 2008 yılının Ağustos ayına kadar geldik. O dönemde emlak fiyatlarında büyük düşüş oldu. Fiyatı 17 milyon dolara kadar düşürdük ancak satış gerçekleşmedi. Bu arada fabrika batıyor diye sipariş iptalleri başladı. Çok zor bir döneme girdik.

- 2009 Temmuz'unda Metin Ayla ve Turgut Ayla'yla bir görüşmemiz oldu. Onlardan şeker aldık. Dediler ki, "Biz orayı 10 milyon dolarak sattık. Sen de çıkıp gidiyorsun". Bana hiçbir şey vermeyeceklerini söylediler. 1-2 ay sonra da ellerindeki kontratla tahliye davası açtılar. Hakim tahliyeye karar verdi. Gerekli davaları açtık. Tedbir kararına rağmen bunu yaptı. Şu anda ev kiramı bile ödeyemez hale geldim.
Vatan/Cahit Yüce-Meltem Günay

Geri Dön