Erdoğan Bayraktar: Vatandaş canından çok alacağı daireleri düşünüyor!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasa Tasarısına ilişkin olarak, "Vatandaşımız şu anda bu işe hazır gibi ama maalesef canından daha çok Bir dönüşüm olacak. Acaba gecekondumu verirsem buradan nası
Bayraktar, Türkiye Deprem Vakfı tarafından 1-7 Mart Ulusal Deprem Haftası kapsamında The Marmara Otelinde "İstanbul Depreme Hazırlanıyor! Mu" ana temasıyla düzenlenen "Deprem Zirvesi 2012" programında yaptığı konuşmada, Türkiye’de insanların deprem olduğunda çok dövündüğünü, ancak yapı stokunun afetlere karşı duyarlı hale getirilmesi konusunda ciddi çalışmalar yapılmadığını ifade etti.
1950’lerden itibaren şehirlerin büyümesiyle birlikte yapılaşmanın kontrolden çıktığını söyleyen Bayraktar, başlangıçta masum olan gecekondu olgusunun giderek ranta ve çok katlı kaçak yapılara dönüştüğünü, halihazırda gecekondularda oturanların yüzde 70’inin kiracı olduğunu kaydetti.
Artık Türkiye’nin şehirlerini düzenli hale getirmek zorunda olduğunu vurgulayan Bayraktar, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesine ilişkin yeni yasa çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ana hedefimiz, afet riski taşıyan, başta deprem olmak üzere yangın, sel, heyelan, çığ gibi risk taşıyan bu yapı stokumuzu depreme karşı güvenli hale getirmek. Bu can meselesi. Bu mal meselesi. Şimdi tabii ki çıkarmak istediğimiz yasa biraz radikal bir yasa, biraz definitif bir yasa. Burada tabii 3’te 2 çoğunlukla mülkiyeti tasarruf etme imkanını getiriyoruz. Bilimsel teknik heyet tarafından ’Bu bina olası bir depremde ayakta kalamaz’ denilen bir binayı yıkmak zorundayız. Bunun için idari mahkemeler tarafından, idari davalar tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmesin diye bunu yasaya tadat ettik. Eğer Meclis de bunu kabul ederse, böyle çıkacak. Bunlar zor işler ama tüm insanlarımızın tüm katmanları bunu desteklemezse bu işin altından kalkamayız."
Mevcut kötü yapı stokunda toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu bulunduğunu belirten Erdoğan Bayraktar, "Bu ortak iradeyi, ortak aklı, ortak beraberliği yakalayıp canhıraş bir gayretle bu afet dönüşümünü, afet riski altındaki binalardan Türkiye’yi kurtarma işini başlatmak mecburiyetindeyiz" dedi.
"Bu binaların ortadan kaldırılmasını mutlaka başlatalım"
Bayraktar, şöyle konuştu:
"Vatandaşımız şu anda bu işe hazır gibi ama maalesef insanımız basit manada baktığımız zaman, canından daha çok ’Bir dönüşüm olacak. Acaba gecekondumu verirsem buradan nasıl bir iki daire fazla, yüzde 30 fazla alırım’ hesabını yapıyor. İnsanımızı bu düşünceden vazgeçirmemiz lazım. Büyük kentsel dönüşüm çanağının içinde bir olgu ama şimdi bizim yapacağımız afet riskinden kurtulma dönüşümüdür. Netice itibarıyla kentsel dönüşüm ama bu ifadenin, eylemin içerisine rant kelimesini yakıştırmak, sokuşturmak, bize yapılacak en büyük haksızlıktır ve bu işin önüne konulacak en büyük takozdur, bu işin tekerine sokulacak en büyük çomaktır. Onun için daha iş başlamadan, ülkenin kalkınmasına, gelişmesine, kaçak yapılardan kurtulmasına, şehirlerimizin güzelleşmesine, oksijeni bol, daha sağlıklı hale gelmesine yönelik çalışmaya daha başlamadan böyle ifadeleri bunun yanına getirmek bu millete haksızlıktır. Bir başlayalım, birbirimizi daha çok denetleyelim, daha çok şeffaf olalım, daha çok hesap verebilir duruma gelelim ve bu afet riski altındaki binaların ortadan kaldırılmasını mutlaka başlatalım."
Yasanın içeriğine ilişkin bilgi de veren Bayraktar, Türkiye’nin şartlarına uygun, basit, pratik, vatandaşı kollayan, vatandaşı ikna etmeye
dayalı, açıkgözlerin de fırsatçılık eyleminin önünü kesmeye yönelik bir yasa yapmaya çalıştıklarını söyledi.
"Gecekondu bölgelerindeki olumsuz olgular da ortadan kalkacak"
Bayraktar, Türkiye’de büyük bir dönüşüm seferberliği başlatıldığında, burada mühendis müşavirlik sisteminin, inşaat sektörünün, yerli malzemelerin gelişeceğini, bunun ihracatı artıracağını, yurt dışındaki müşavirlerin proje yapıcı olacağını, şartnamelerinde Türkiye’ye uygun ibareler koyacağını, Türkiye’ye giren dövizin artacağını, kayıt dışılığın azalacağını, ara teknik elemanların yetişeceğini anlattı.
Bu dönüşümle birlikte gecekondu bölgelerindeki olumsuz olguların da ortadan kalkacağını kaydeden Bayraktar, bugün Brezilya ve Mısır gibi ülkelerin gecekondu bölgeleriyle başa çıkmakta başarısız olduğunu aktardı. Bayraktar, "Biz de Türkiye’nin geldiği nokta itibariyle sekiz elle sarılarak bu işin üstesinden gelmek mecburiyetindeyiz" dedi.
Duyarlı insanların, millet, vatan, üretim eksenli insanların sesinin çıkması gerektiğini söyleyen Bayraktar, "Bakıyorsunuz muhalefet olan yüzde 5-10 var onların sesi çıkıyor, onlar gelip vitrini kapatıyor. Yapılacak hayırlı iş için büyük çoğunluk sizi destekliyor ama sesi çıkmıyor" diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "Gaziantep’te meydana gelen heyelan, afet yasasının zorunlu olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı" dedi.
Bayraktar, yazılı bir açıklama yaparak, Gaziantep Nurdağı’da yoğun kar yağışı nedeniyle yaşanan heyelanda 2 evin çöktüğünü, 2 evde ise çatlak meydana geldiğini bildirdi. Olayda can kaybı olmamasının en büyük tesellileri olduğunu belirten Bayraktar, ilçede çalışma yapılması için il müdürlüğüne talimat verdiğini söyledi.
"Bu ve bunun gibi afetler şu an TBMM’de genel kurul gündemine alınan ’Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un ne kadar elzem olduğunu bir kez daha ortaya koydu" diyen Bayraktar, yasa çıkar çıkmaz bütün valilikler ve üniversitelerle işbirliği yaparak illerdeki riskli alanların tespiti çalışmalarına süratle başlanacağını ve afetler gelmeden afete karşı önlemleri alacaklarını ifade etti.
Afet Yasasının Türkiye için bir gereklilik olduğuna işaret eden Bayraktar, yasa ile birlikte riskli yapı stokunun bertaraf edileceğini, sağlıklı ve güvenli yaşama alanları oluşturulacağını, afetlere bağlı olarak meydana gelen can ve mal kayıplarının da büyük ölçüde azaltılacağını bildirdi.
Bakan Erdoğan Bayraktar, açıklamasında şunları kaydetti:
"Yapılar, mahalli mimari ve malzemeler kullanılarak inşa edilip uygun yapı stoku sağlanacak, üretim sektörü ve buna bağlı olan sektörler hareketlendirilecek, en mühim ihtiyaç ve beklentilerden biri olan inşaat ve teknik müşavirlik sektörü ciddi manada gelişecek, bu sayede, işsizlik ve yoksulluk azaltılacak ve ekonomik hareketlilik sağlanacak. Uygulamalarda hak edişlerden KDV alınacağından vergi gelirleri artacak ve kayıt dışılığın
önlenmesine katkıda bulunulacak, düzenli yapılaşma sayesinde kaynak israfı engellenecek ve yalıtımı tam olarak sağlanmış, asgari konfor şartlarına sahip, enerji tasarrufu sağlayan ve en önemlisi de çevre dostu yapılar sayesinde daha güzel yeni yaşama çevreleri gerçekleştirilmiş olacak."
"Kanun tasarısının kanunlaşması ile devletimizce yara sarma anlayışından çıkıp yara aldırmama anlayışına gidilecektir" ifadesini kullanan Bayraktar, öngörülen sistem ile dönüşüm uygulamalarının üreteceği katma değerlerin yeni uygulama projelerine mali kaynak sağlayacağından, tasarı ile getirilmesi öngörülen uygulamaların bütçe için ciddi bir mali külfet de getirmeyeceğini bildirdi.
Bayraktar, tasarının kanunlaşmasının can ve mal emniyetini temin etmenin yanı sıra sosyo-ekonomik yönden de pek çok fayda sağlayacağını kaydetti.
AA