Erdoğan Bayraktar’dan, Bayraktar İnşaat’ın kuruluşunun 50’nci yılında tarihi konuşma!
İnşaat sektörünün lider kuruluşları arasında yer alan ve 50 senede 205 projeye imza atan Bayraktar İnşaat 50’inci kuruluş yılını kutladı. Bayraktar İnşaat’ın kurucusu Erdoğan Bayraktar'ın gecede yaptığı konuşma yarım asırlık geçmişinin muhasebesi niteliğindeydi.
Bir dönem TOKİ Başkanlığı görevini yürüten, Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar, kurucusu olduğu Bayraktar İnşaat’ın 50’inci Yıl Etkinliği’nde tarihi bir konuşma yaptı. İşte Erdoğan Bayraktar’ın hayat tecrübelerini paylaştığı samimi, cesur ve ilham veren o konuşması.
Çok değerli misafirler, saygıdeğer hanım kardeşlerim, kıymetli beyefendiler, basın camiasından kıymetli arkadaşlar, kıymetli dostlar. Sevgili Gençler…
Her birinizi en içten duygularımla, samimiyetimle, sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Hoşgeldiniz, şeref verdiniz, güç verdiniz.
Cenabı Allah; hepinizin mutluluğunu arttırsın, ailenizin huzurunu arttırsın. Cenabı Allah evlatlarınızı hayırlı eylesin, evlatlarınızın bahtı açık olsun.
Kıymetli misafirler; 29 Ekim 2023 tarihinde Cumhuriyet’imiz 100 yaşını doldurdu. Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşında... Kutlu olsun.
İlk inşaat firmamızı İstanbul 15. Noterliğinin 16061 sayılı sözleşmesi ile 25 Haziran 1973tarihinde kurduğumda henüz 25 yaşımı doldurmamıştım, şimdi 75 yaşındayım.
Bugün; Bayraktar İnşaat 50 yaşında. Siz yakınlarımla birlikte, yakın dostlarımla birlikte; Bayraktar İnşaat’ın 50 yıllık çalışmasını, 50. yılını kutluyoruz.
Geldiğiniz için, teşrif ettiğiniz için; Eşimle birlikte her birinize ayrı ayrı ve yürekten teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız…
Kıymetli misafirler; çalışmak, istikrarlı olmak ve güven ortamı oluşturabilmek çok huzur veren bir durum, çok keyif verici. 50 yılı geride bırakarak buradaysak; bu güvenilir olmaya önem vermenin ürünüdür. Bu sabırlı olmanın ve pes etmemenin semeresidir. Bu itibarla bizleri bugünlere getiren yüce Allah’a şükürler olsun.
Yokluklardan başlayıp, zorluklardan geçerek bizleri bu noktaya getiren Allah’a nihayetsiz şükürler olsun.
Çok kıymetli misafirler; Esas itibariyle çalışma hayatım 11 yaşımda Trabzon sokaklarında balon satmakla başladı. Öğrencilik süresince çok değişik işlerde, çalıştım fakat Trabzon’daki balon satışı, İstanbul’da yaptığım işportacılık ve beş yıl Av. Osman Alaçamlı’nın yanındaki icra takipçiliği önemli eşiklerdir, önemli aşamalardır.
Sultanahmet Meslek Lisesi’ni bitirip Cağaloğlu Nuruosmaniye’de Av. Osman Alaçamlı’nın yanında gündüz icra takipçiliği yaparken, mühendislik okulunun akşam bölümüne devam ediyordum.
1973 yılına geldiğimizde, henüz okulumu bitirmeden, inşaatçılığa başlayacağımı rahmetli Av. Osman Bey’e söyledim. O da bana olabilir, fakat yine haftada iki gün buradaki işine de devam edersin dedi. Av. Osman Alaçamlı’ya Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Böylece inşaat firması kurduk. O gün beraberce inşaat firması kurduğumuz ortaklarıma teşekkür ediyorum.
Kuruluş aşamasındaki ortaklarımızdan vefat eden; Mehmet Bayraktar’a, Salih Çavuşun Dursun Bayraktar’a, Salih Çavuşun Ahmet Bayraktar’a, Ahmet Eroğlu’na ve İsmail Bayraktar’a Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun.
İlk inşaatımız, ilk işimiz İstanbul, Fatih, Vatan Caddesi, Orduevi arkası, Arpaemini Yokuşu’ndaki Gürpınar Apartmanı oldu. Bayraktar İnşaat’ın ilk projesinde imzası olan Emin KIROĞLU şu anda aramızdadır. Bayraktar İnşaat’ın kendisine bir plaket takdimi olacak.
Değerli misafirler, tanıtım filminde de izledik. Erdoğan BAYRAKTAR olarak yarım asırdır pek çok iş yaptım. İş hayatına başladığım 1973 yılında, İstanbul Kocamustafapaşa Vergi Dairesi’ne 12658 numara ile kayıt oldum, 22 yıl mühendislik ve müteahhitlik yaptım. Bu süre içinde çok değişik kişilerle ortaklıklar yaptık, birçok işler başardık.
50 yıl süresince kendi imkanlarımızla geliştirdiğimiz projelerle ve özel sektörden ihale alarak faaliyetlerimizi sürdürdük. 50 yılda gerçekleştirdiğimiz proje alanı 1,8 milyon m2’yi buldu. Yaptığımız tüm işlerde; vergilerimizin tamamını zamanında ve eksiksiz olarak ödedik.
İnşaat sektöründe; başta Fatih, Şehremini, Topkapı, Kaleiçi, Lunapark çevresi olmak üzere; Kocamustafapaşa, İkitelli, İSTOÇ ve Eskişehir’de de; konutlar, tatil siteleri, sanayi siteleri, kooperatifler gibi birçok projeyi eksiksiz tamamlayarak iskanlarını aldık, sahiplerine teslim ettik.
Kat karşılığı yaptığımız işlerde arsa sahipleri ile taahhüt işleri yaptığımızda işverenlerle uyum içinde çalıştık, daire sattığımız müşterilerimizi memnun etmek için özen gösterdik. Güvenilir olmayı temel çalışma prensibi olarak benimsedik.
1995 yılı başında KİPTAŞ Genel Müdürlüğü’ne atanmam ile başlayan bürokrasideki hizmetlerimiz dolayısıyla; Bayraktar İnşaat’ın faaliyetleri yavaşlasa da firmamız sektör içinde kalmaya devam etti. Benim yokluğumda Bayraktar’ın kapısını açık tutan ve o günleri taşıyan Mehmet ERDAL, Ali KURUMAHMUT, Zuhal KALEALTI ve Hakan ÖZTÜRK’e teşekkür ediyorum.
Devlette görev yaptığım yaklaşık 18 yıllık süre içinde 10 yıllık meclis üyeliği yanında 4,5 yıl İstanbul’da KİPTAŞ Genel Müdürlüğü, 11 ay Ankara’da Büyükşehir İştiraki Metropol Genel Müdürlüğü, 2002 sonundan itibaren 8,5 yıl TOKİ Başkanlığı ve Emlak Konut Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptım. Bunların ardından ise 2011 yılından itibaren 4 yıl milletvekilliği ve 2,5 yıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yaptım.
Bu süre içerisinde; KİPTAŞ ’ta, TOKİ’de, Emlak Konut’ta ve Bakanlıkta; başta ihtiyaç sahipleri olmak üzere halkımızın barınma ihtiyacını gidermeye yönelik konutlar ürettik. Elhamdülillah depremlerde bir tanesi bile yıkılmadı. Tabii ki bu başta Cenabı Allah’ın bir lütfudur. Bizler de mühendislik biliminin gerektirdiği sistemi doğru kurduk ve denetimlere önem verdik.
Esas itibarı ile devlette çalışırken ve kamuda görev yaparken yaptığımız işleri sahiplenmiyorum böyle bir hakkımız da yok. Tabii ki işin esas sahibi hem belediyede hem de hükümette siyasi iradenin başındaki isimdir. Biz gayretimizi ve çalışkanlığımızı sahipleniyoruz.
Tüm bu işleri çalışma arkadaşlarımla, ekip ruhu içinde başardık; Daima Allah dedik, Vatan dedik, Bayrak dedik, Üretim dedik. Bu duygular ile gayret gösteren KİPTAŞ, TOKİ, Emlak Konut ve Bakanlıktaki çalışma arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum.
Kamuda çalışırken;
• Konutların yanında da çeşitli kamu binaları ve hudut karakolları yaptık.
• Gecekondu yapımına ve kaçak yapılaşmaya yönelme imajını kırdık.
• Barınmaya ihtiyacı olup da, ev almak için yeterli parası olmayanlara yönelik konutlar yaptık.
• Devletin elindeki problemli ve âtıl arsaları, kamuya kazandırdık.
Tescilsiz birçok araziyi tescil ederek işgalden kurtardık.
• Kaynak geliştirme projelerini hayata geçirerek kendi kaynağımızı ürettik. Gecekondu ıslah çalışmalarını hızlandırdık.
6306 sayılı kanunu çıkararak, kentsel dönüşümün çok kapsamlı bir biçimde başlamasını sağladık; Kanunun yürürlüğe girmesi ile belediyeler ve vatandaşlar kentsel dönüşümün ana aktörü konumuna geldiler.
• Modern Türkiye’yi kurma yolunda; ülkemizi salaş, kaçak ve afet riski taşıyan yapılardan kurtarmak için kaçınılmaz olan; Büyük bir kentsel dönüşüm seferberliği başladı...
Zira Türkiye’deki kentsel dönüşüm; insanımızın canını kurtarmaya yönelik bir projedir, insanımızın hayat hakkını öne alan bir projedir, modern hayatın gerektirdiği donatılarla bezenmiş, çevreye duyarlı, sağlam ve de enerjiyi savurmayan binaları olan yerleşmeler oluşturmaya yönelik bir sorumluluktur. Halkımıza bunu anlatmaya çalıştık.
Kısacası; kentsel dönüşüm, ülkemizin gerçeğidir, ülkemizin geleceğidir ve kaçınılmazdır. Bunu çokça anlatmak istedik. 18 yıl böyle bir süreç yaşadık… Şimdi kendi işimize bakıyoruz, 10 yıldır kendi işimizi yapıyoruz.
2013 yılı sonundan itibaren, onca türbülansa rağmen işimize sarıldık. Yeniden yapılandık. Bugün Bayraktar inşaat olarak; kendi sektörümüzde yoğunlaşma azmi içindeyiz.
Geçirdiğimiz, atlattığımız bunca badirelere rağmen 10 yıldır epeyce işler yaptık. Halen Ankara-Etlik Şehir Hastanesi karşısında, Yenişehir Yapı Kooperatifi’nden kat karşılığı aldığımız büyük bir işi yürütüyoruz. 3000 konutu olan, 2 cadde çarşısı olan, oldukça büyük bir inşaat yapıyoruz, satmaya çalışıyoruz ve işimizi bitirmeye gayret ediyoruz.
Şunu görüyorum ve mutlu oluyorum; müşteriler geliyorlar. İnşaat’ı bizim yaptığımızı öğrenince “Erdoğan BAYRAKTAR verdiği sözü tutar, aldığı işi bitirir.” diyorlar ve parayı bırakıp gidiyorlar. İşte bu güven vermektir, bu güven kazanmaktır. Binlerce şükürler olsun.
Gerçi, Adres Ankara Evleri şantiyesini oğlum Muhammed BAYRAKTAR, kardeşimiz Mimar Ayşe ÇALKAN ile birlikte yürütüyorlar. Güzel de yürütüyorlar. Kendilerine teşekkür ediyorum. Şantiye şefi Necati Bey’e ve başta teknik arkadaşlar olmak üzere, Adres Ankara Evleri’nde çalışan herkese teşekkür ediyorum.
İstanbul’da da muhtelif işlerimiz var, inşaatlarımız var. Bu inşaatları merkez ofisimizden yürütüyoruz. Merkez ofisimizde de iyi arkadaşlarımız var; uyumlu ve güzel çalışıyoruz. Kurumsallaşmak için mücadele veriyoruz. Çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Sadece İnşaat sektöründe değil, ülkemize faydası olacağını düşündüğümüz, diğer alanlarda da çalışmalarımız var.
• Kırklareli-Demircihalil köyünde modern bir çiftliğimiz var. Jersey ırkı, büyükbaş süt hayvancılığı ve tarım yapıyoruz.
• Ayrıca sosyal sorumluluk kapsamında; Ortahisar’da Trabzon şehrinin ihtiyacı olan büyük bir cami ve külliye yapıyoruz.
• Sancaktepe’de; m isafirhanesi, yurdu, lojmanları ve büyük bir atölyesi ile Mesleki veTeknik Yüksekokul olabilecek, eğitim kampüsünü yaptık.
Halen bünyemizde üç şirket var; Bayraktar İnşaat, Oğuzkağan İnşaat, Alemdar Tarımsal Üretim ve Hayvancılık. Ayrıca Rahmi Bayraktar ile Abdullah Bayraktar’ın yürüttüğü BAYER İnşaat, Bayraktar firmasına kardeş şirket olarak faaliyet yürütüyor. İstanbul Acıbadem’de; kentsel dönüşüm kapsamında, 348 konutluk bir siteyi bitiriyorlar. Damadım Barış Mandev de Ziya Yapı ismi ile inşaatçılık yapıyor. Biz esasında aile olarak inşaatçıyız; mühendislik ve mimarlık fakültelerinde okuyan iki torunumu da sayarsak ailede sekiz mimar ve mühendis var.
Bugün meslekteki 50 yılımızı idrak ediyoruz, tecrübelerimizi gözden geçiriyoruz, şirket hafızası oluşturmaya çalışıyoruz.
Kıymetli misafirler 50 yıllık çalışma hayatımda elbet yanlışlarım ve hatalarım olmuştur ama çok da gayretim oldu. Esas itibarı ile güvenilir ve aranılır olmak için çok dikkatli oldum. Yarım asırlık gayretli bir çalışmanın tanıtımını yapmak istedim; aile kütüğümüze, aile tarihimize not düşmek istedim. Arzu ettim ki yakınlarım, yakın dostlarım bizim yaptıklarımızı bilsin. Bunun için yakın arkadaşlarımı, akrabalarımı davet ettim.
Azimli, gayretli ve istikrarlı bir çalışmanın; Tek başına mücadele veren bir insanı, nereye, hangi noktaya taşıdığını, taşıyabildiğini siz kıymetli misafirlerle paylaşmak istedim. Mütevazi bir şekilde kendimi anlatayım istedim. Kendi mazimize not düşebilir miyim, iz bırakabilir miyim, bilmiyorum. Örnek alan, hisse alan, rol model olarak benimseyen olur mu? Bilmiyorum. Fakat böyle bir toplantı bir daha ya nasip!
Kalabalık çocuklarım, kalabalık torunlarım, kalabalık yeğenlerim oldu. İş adamlığında bir yerlere geldim. Devlet kademelerinde üst düzeylere geldim.
Bu süreçte, hayatım boyunca çok net anladım ve müşahede ettim ki; hiçbir şeyin yokken gösterdiğin sabra göre ve her şeyin varken sergilediğin tavra göre, yer tutarsın. Hayatım boyunca bu ifadeyi doğrulayacak çok olaylar gördüm, çok örnekler gördüm.
Bana kiminle dost olmak istersin diye sorsalar; Allah’ını seven, Allah’ından korkan, yalan konuşmayan, kibirli olmayan, ekmek parası için çalışan, namazını dosdoğru kılan ve hangi şartlarda olursa olsun arkadaşını satmayacak insanla dost olmak isterdim.
Şunu da paylaşayım sizlerle; makam sahibi iken sana dost olmak isteyen, yakın olmak isteyen birçok kişi makamdan düşünce ortadan kayboluyor. Maalesef bu dünya; menfaat dünyası gibi görünüyor.
11 yaşımdan itibaren çalışıyorum, bu çalışma serüveni içindeki 5 yıllık icra takipçiliğini ayrıca paylaşmalıyım. İcra takipçiliği çok zor bir iştir. Borcunu ödeyemeyecek durumda olanın malını haciz edip kaldırmak, haciz edip satmak zor iştir. Hangi sebeple olursa olsun, acze düşmek, çaresiz duruma düşmek zor iştir. Bu durumlarla karşı karşıya gelmek, uğraşmak; beni pişirdi, meslek hayatına hazırladı.
İnşaatçılık da kolay iş değil, hele yap-satçılık daha da zor. 1973 yılında inşaatçılığa başladık. 1974’de Kıbrıs Barış Harekâtı oldu, satışlar bıçak gibi kesildi. O günden bugüne hep krizlerle uğraştık. Bugün de ciddi satış sıkıntısı var; Ankara’da devam eden inşaatımız epeyce büyük, arsa sahibi kooperatife 1290 konut vereceğiz. Üyeler bir an önce evlerin bitip kendilerine teslim edilmesini bekliyorlar. Toplamda 3000 konut ve 2 çarşısı olan bir inşaat, güzel bir proje. 2500 konutun yapımına başladık. Bugüne kadar 300 kadar daire sattık. Bizde inşaatı kaliteli yapmak ve bir an önce bitirmek istiyoruz. Tabii ki bu satış yapabilmemize bağlı, piyasa malum…
• Yine İstanbul’da Kartal Samandıra Kavşağı’nda çok müthiş bir eğitim kompleksi yaptık bitirdik. Değerlendirmek istiyoruz.
Koşuyolu’nda ofis binası yaptık bitirdik ve satışa çıkardık.
Silivri Selimpaşa’da 17 villa yapıyoruz.
• Kırklareli-Demircihalil köyünde tarımsal üretim ve büyükbaş süt hayvancılığı yapıyoruz. Mevcut kapasitemizi arttırmak ve çiftliğimizi daha geliştirmek için çabalıyoruz.
• Trabzon merkezde, Ortahisar Pazarkapı’da bitirme aşamasına getirdiğimiz cami ve külliye bizim en önemli sorumluluğumuzdur
Yaptığım çalışmalar ve yaşadığım tecrübeler konusunda hiç mütevazi değilim. Zorlukları çekerek edindiğimiz tecrübeler var, uygulama yaparak, üretim yaparak edindiğimiz tecrübeler var. Doğrusu ömrüm çalışmakla geçti. Uzun süreler masanın iki tarafında da bulundum; özel sektör, devlet sektörü. Mühendis olmanın yanında iyi bir ameleyim, iyi bir teknisyenim. Yine 5 yıl hukuk bürosunda çalışmış olmakla, iyi başlangıçlar yapabilme yeteneğim var. İyi bir takım kurma konusunda da tecrübelerim var.
Ticari literatüre baktığımızda..., ekonomik geçmişi analiz ettiğimizde..., aile şirketlerinin zor kurumsallaştığını görüyoruz ve birçoğu kısa ömürlü oluyor. Diğer yandan bugün dünyada ve ülkemizdeki en eski ve en kurumsal şirketlerin yine aile kökenli şirketler olduğunu görüyoruz.
Değerli misafirler, tabii ki eğitim çok önemli, çocukluğumda yani 1950’li yıllarda babamın kitapları arasında büyüdüm. Babamın defterleri, yazıları benim için büyük ilham kaynağı oldu. O günün şartlarında bizim köyden hatta Of’tan lisede okuyan, liseyi bitiren çok azdı. O devirde Of’ta lise de ortaokul da yoktu. 3 yıl olan ilkokulu 5 yıla tamamlama okulu vardı. Babam ve arkadaşları Of’taki 2 yıllık eğitimden sonra, ortaokulu Bayburt’ta ve Gümüşhane’de, liseyi ise Trabzon’da ve Eskişehir’de tamamladılar.
Ezcümle ve esas itibarıyla, bugün buradaysam, bizler buradaysak, aile efradım ve çocuklarım ile birlikte bu noktada isek; bu önce Allah’ın lütfudur, sonra da Anamın sayesinde olmuştur. Anamın; Azmi, bitmek tükenmek bilmeyen mücadele gücü, çalışkanlığı ve cesareti en büyük dayanağım ve sorumluluğum oldu. Anamın mekânı cennet olsun. Sizlerin de bütün geçmişlerinize Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun. Bana bu yolda yardımcı olan herkese teşekkür ediyorum. Mustafa İnan ve eşi Hanife halaya, Rau Durmuş’a, anneanneme, dayılarıma Allah gani gani rahmet eylesin. Sariye Durmuş abladan ve Asiye İnan abladan Allah razı olsun. Çocukluktaki en yakın arkadaşlarım Orhan Eren, Şakir Kumaş ve Necim Saraçoğlu’na Allah rahmet eylesin. Rahmi dayımın da hayatımın şekillenmesinde önemli katkısı var. Rahmi dayıma Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.
Değerli misafirler 50 yıllık inşaatçılık hayatımda birçok ortaklarım oldu, birçok ortaklıklarım oldu. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile ve yabancılarla şirketler kurdum.
• Öğrendiğim ve öğretmek istediğim birkaç hususu sizinle paylaşmak istiyorum; Zorluklar insanı pişirir.
• Çalışarak öğrenmek, uygulama yaparak öğrenmek, üreterek öğrenmek çok verimlidir.
• Konuşmasını bilenler, iyi hatip olanlar, sunum yapabilen ve özgüveni yüksek olanlar daha kolay üst makamlara gelebiliyorlar.
• Değişen ve gelişen dünya şartlarına ayak uyduramayanların silindiğini gördüm.
• İstişare yapmadan, kafasına göre iş yapanların tosladığını gördüm.
Kıymetli misafirler;
• Aldığı işi müspet veya menfi bitirip teslim edenlere teşekkür ediyorum.
• Emaneti ehline verenlere ve aldığı emaneti lâyıkiyle taşıyanlara teşekkür ediyorum.
Çok değerli misafirler, bir de sıkıntı veren tipleri ifade etmek istiyorum;
• Yalancılardan, kibirli insanlardan, haddini bilmeyenlerden ve hazır yiyicilerden çok çektim.
• Başkasının yetkisini ve gücünü kullanıp suistimal edenlerden
• Emek vermediği halde, emir vermeye çalışanlardan
• Hak etmediği yerlere gelmek için türlü entrikalar yapıp, takla atanlardan
• Dışarıdan gazel okuyan ve ahkam kesenlerden çok çektim…
Çok kıymetli misafirler, geldiğim yeri biliyorum. Trabzon, Of’un Gürpınar (Mapsino) köyünden, Ahmet oğlu Erdoğan BAYRAKTAR’ım. Kısacası Zimşo’nun Erdoğan…
Davet ettiklerimden gelemeyenler var ama bizim ortamımız bu salon, bizim yakın çevremiz sizlersiniz. Hepinize en içten ve tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Allah hepinize sağlık, mutluluk ve huzur versin. Cenabı Allah evlatlarınızın bahtını açık etsin.
Kıymetli misafirler, samimiyetle ifade ediyorum; elimden geldiği kadar, gücümün yettiği kadar memleketimi unutmadım, köyümü unutmadım, köylülerimi, yakınlarımı unutmadım. Dostumu, düşmanımı tanımaya, ayırt etmeye çalıştım, fakat beni sevene de sevmeyene de yanımda olana da karşımda durana da iyilik etmek istedim. Hiç kimseye bilerek bir kötülük yapmadım.
Bazen iyilik yaptıklarımın, bazen de yapmadıklarımın bana kızdığını, küstüğünü ve sitem ettiğini gördüm.
Makam, mevki sahibi iken çok yakınımda olmak isteyen kişilerden birçoğunun, makamdan düşünce arkamdan konuştuklarını gördüm.
Özel sektörde çalışırken işime iyi sarıldım, başladığım her işi layıkıyla bitirdim. Devlet sektöründe çalışırken, mesai arkadaşlarım, çalışma arkadaşlarımla birlikte Vatan dedik, Bayrak dedik, üretim dedik. Devlet terbiyesi ve ciddiyetini önümüze alarak özel sektör dinamizmi ve üretkenliği ile çalıştık.
Bugün şöyle bakıyorum da; Türkiye çok daha güçlü durumda olsaydı, ne kadar iyi olurdu. Yıllık, kişi başı geliri 20 bin doların üstünde, dış borcu olmayan, milli savunma gücü yeterli olan bir konumda olsaydı ne kadar iyi olurdu... Türkiye olarak; İsrail’in masum çocukları katletmesine dur diyebilseydik ne kadar iyi olurdu...
Bugün, Bayraktar firması olarak; daha güçlü durumda olmayı daha faydalı olabilmeyi de isterdim. Tüm gençlerimizin, tüm insanlarımızın; daha çok çalışmalarını, vatanımızın; daha kuvvetli bir konuma gelmesini bekliyorum. Türkiye’nin gelişmesini diliyorum.
Benden sonrakilerin; Bayraktar firmasına, Alemdar çiftliğine sahip çıkmasını bekliyorum.
Benden sonrakilere; cesur olun ve risk alın, istişareye önem verin, başarısızlıktan korkmayın diyorum.
Ve söylemlerimi şu mısralar ile bitiriyorum;
Çok küçük yaşımda koyuldum yola,
Sırtımda yükümle vermedim mola,
Yokuşlar tırmandım, geç kala kala
Başıma örülen çok çorap söktüm
Tarla kazdım, kaya kırdım, kök söktüm
Kazma tuttum, kürek tuttum, kalem aldım elime.
Dişimi sıktım da, gözyaşı döktüm,
Boğazımda düğümlendi, dilimdeki kelime,
Allah gördü, yardım yaptı halime
Hakka teslim olan, selamete erer, erer inşallah...
Hepinizi tekrar, sevgilerimle ve saygılarımla selamlıyorum. Allaha emanet olunuz.
Bayraktar İnşaat 50'nci yılını 3 bin konutluk Adres Ankara Evleri ile kutladı!
Bayraktar İnşaat Adres Ankara Evleri 50. yıla özel 50 ay vade fırsatıyla satışta!
Bayraktar İnşaat'tan Ankara'ya 3 bin yeni konut geliyor! Adres Ankara evleri satışta! Yeni proje!