03 / 05 / 2024

Ermenilerin, Türkiye'ye açtığı davalarda yeni gelişme!

Ermenilerin, Türkiye'ye açtığı davalarda yeni gelişme!

ABD 'de, Ziraat ve Merkez Bankalarına karşı açılan davada bankaların  avukatlığını yapan Günay Evinch, Ermenilerin avukatlarının, Türkiye'nin 'cevap süresine uymadığı' gerekçesiyle mahkemeden Türkiye  aleyhine karar almasını istediklerini belirtti



ABD 'de, Türkiye  Cumhuriyeti Ziraat ve Merkez Bankalarına karşı açılan davada bankaların  avukatlığını yapan Günay Evinch (Övünç), Ermenilerin avukatlarının, Türkiye  Cumhuriyeti 'nin 'cevap süresine uymadığı' gerekçesiyle mahkemeden Türkiye  aleyhine karar almasını istediklerini belirterek, 'Ama gördüğümüz kadarıyla  Türkiye, başka bir devletin mahkemesinin tarihini sorgulamasına izin vermeyecek  ve egemenlik hakkını sonuna kadar koruyor' dedi.

                ABD 'deki Ermeniler, geçen yıl, 1915 olaylarında mülklerine el konulduğu
 iddia edilenlerin varislerine tazminat ve toprak verilmesini talebiyle Türkiye
 Cumhuriyeti Devleti, Merkez Bankası ve Ziraat Bankası aleyhine dava açmıştı.

                'Davoyan' ve 'Bakalyan' davası olarak adlandırılan bu davalar, mahkemenin
 Türkiye 'ye tebligatın sunulduğu yönünde karar vermesiyle yeni bir sürece girdi.

                Ermeni tarafı avukatları, ABD federal yasalarına uygun olarak, 'sunulduğu
 karara bağlanan' tebligata Türkiye 'nin 60 gün içinde cevap vermemesiyle,
 mahkemeden Türkiye Cumhuriyeti aleyhine karar almasını istedi.

                'CALIFORNIA 'DA MAHKEME ABD DIşžİşžLERİNİN KOLTUĞUNA OTURUNCA'

                Konuyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Evinch, Türkiye
 Cumhuriyeti 'nin 'dışişleriyle ilgili bu kadar hassas bir konuda, yabancı bir
 mahkemenin Türkiye Cumhuriyeti devletini sorgulamaya ve karar vermeye hiçbir
 yetkisinin bulunmadığından' yola çıkarak mahkeme huzuruna çıkmadığını ve bu
 nedenle dava için bir avukat tayin edilmediğini belirterek, kendisinin de
 doğrudan Türkiye Cumhuriyeti devleti adına konuşamayacağını ama bankaların dava
 avukatı olarak değerlendirmelerini sunabileceğini söyledi.

                Bu noktada, Türkiye 'de, mahkemenin Türkiye aleyhine karar verdiği gibi
 bazı 'eksik ve yanlış' yazıların çıktığını anımsatan Evinch, 'şžu aşamada
 davacılar Türkiye aleyhine karar alınması talebini sundu, ancak mahkemenin henüz
 bu konuda almış olduğu bir karar yok' dedi.

                Evinch, şimdi mahkemenin 'ispatlama süreci' denilen, mahkemenin
 yetkisini, davanın içindeki şikayetleri ve mahkemenin yaptırım gücünü ele alıp
 karar verme sürecine girebileceğini ama bunun da Türkiye-ABD ilişkilerini
 etkileyebileceğini söyledi.

                'Mahkeme öyle bir durumdaki, aleyhte karar verirse, Türkiye-ABD
 ilişkilerine ciddi darbe vurabilir' diyen Evinch, 'Bu bağlamda, ABD Dışişleri
 Bakanlığına büyük iş düşüyor. Aksi takdirde, Washington dış politika yapma
 yetkisini California 'daki, üstelik de Los Angeles 'daki bir mahkemeye devretmiş
 olacaktır' ifadesini kullandı.

                Günay Evinch, tüm bu nedenlerle mahkemenin bu sürece başlayıp
 başlamayacağının daha bilinmediğini, ama konunun hassasiyeti nedeniyle bu sürece
 başlamak için bekleyebileceğini öngördü.

                -'YARGIYA SİYASET KARIşžABİLİR'-

                Bir soru üzerine, ABD devleti ve mahkemesinin, Amerikan Dışişleri
 Bakanlığının prosedürü gereği davayı Türkiye 'ye bildirmesi şeklinde gerçekleştiği
 için tebligatı sunulmuş olarak gördüğünü belirten Evinch, şunları kaydetti:
                'Gördüğümüz kadarıyla Türkiye, yabancı bir mahkemenin kendisini
 sorgulamaya ve karar vermeye hiçbir yetkisinin bulunmadığını belirtiyor ve bu
 nedenle mahkemeye savunma sunmuyor. Sanıyorum, mahkemede bulunmamaya ve konuyla
 muhatap olmamaya da devam edecektir. Aslında, Türkiye Cumhuriyeti kendi egemenlik
 hakkını sonuna kadar koruyor.'

                Evinch, ABD 'de diğer devletlere yönelik açılan mahkemelerde bazı
 devletlerin gelip kendilerini savunduğunu, ama bu davanın 'çok daha hassas
 tarihsel ve uluslararası ilişkilere dayandığı ve yargıya siyaset de
 karışabileceğini' dile getirdi.

                Günay Evinch, 'Bazı basın yayın organlarında Türkiye 'nin kendisini
 savunmadığına yönelik yazılar çıktı, tam tersine aslında bu da bir savunma şekli.
 Türkiye, yabancı mahkemenin kendi tarihini ele almasına karşı çıkarak, kendi
 egemenliğini son noktaya kadar korumaya yöneliyor' yorumunda bulundu.

                'BUNLAR, TÜRKİYE CUMHURİYETİ KURUMLARI, SOKAKTAKİ HERHANGİ BİR Kİşžİ
 DEĞİL'

                Evinch, Ziraat ve Merkez Bankalarının ise mahkemede savunmalarını
 sunduğunu söyledi.

                Ancak tebligat sunumuyla ilgili sorun bulunduğunu belirten Evinch,
 mahkemenin tebligatlara doğru sunulduğuna karar verdiğini ama bankaların bu
 kararı temyize götüreceğini kaydetti.

                Evinch, tebligat sunumuna dair sorunun ne olduğuna yönelik soru üzerine
 şunları kaydetti:
                'Tebligatın nasıl sunulduğu devletler arasında çok ciddi ve hassas bir
 konudur ve iki devletin arasındaki ilişkilerini etkileyebilir. Yanlış
 tebligatlar, iki devlet arasında saygınlık yitirimine neden olabilir.
                Mahkemeye göre tebligatların, bu bankaların girişindeki güvenlik
 görevlilerine verilmesi yeterli, ancak bunlar devlet kurumu ve devlet kurumları
 olduğu için tebligatlar kapıya bırakılarak değil, ABD dışişleri ve adalet
 bakanlıklarından gelmeli. ABD de aynısını Türkiye 'nin Adalet Bakanlığı 'ndan
 ricada bulunuyor ve Türkiye de bu ricaya saygı gösteriyor.'

                Bankaların tebligatın doğru şekilde sunulmasında ısrarlı olduğunu ifade
 Evinch, şöyle devam etti:
                'çünkü mahkemenin uluslararası hukuka uyması şart. Bir binanın
 lobisindeki görevliye tebligat vermek yetmez. Bir devlete veya yan kuruluşuna
 dava açılacaksa ve mahkeme böyle bir büyük sorumluluğu üzerine almayı kabul
 ediliyorsa, o zaman bu tür tebligat sunumlarında çok daha üst düzeyde bir usul ve
 çok büyük titizlik ve saygınlık göstermek zorunda. Sonuçta bu Türkiye Cumhuriyeti
 devleti ve kurumları, sokaktaki her hangi bir kişi değil.'

                Evinch, davanın her aşamasını çok büyük titizlikle takip ettiklerini ve
 edeceklerini de dile getirerek, 'Bu nedenle bir yıldır doğru tebligat
 sunulmasıyla uğraşıyoruz. Böyle bir hassas konuda davacılar Türkiye
 Cumhuriyetinin kurumlarıyla uğraşmak istiyorlarsa, o zaman adalet sistemi
 mükemmel bir şekilde işlemek zorundadır. Türkiye 'nin devlet kuruluşları ve
 milleti en üst muameleye layıktır ve her haklarını sonuna kadar koruyacak' diye
 konuştu.
AA


Geri Dön