Erol Yeğin, Yeğin Group'un Tunus'taki fabrikasını geri almaya çalışıyor!
Erol Yeğin’in başında bulunduğu Yeğin Group 18 yıl önce Tunus’ta bir tekstil fabrikası satın aldı. Fabrika, Yeğin Gruop’un elinden alındı. Yeğin, Şubat 2000'den bu yana yaşadıklarını, kendi adı ile kurduğu bir web sitesinde anlatıyor.
Erol Yeğin’in başında bulunduğu Yeğin Group 18 yıl önce Tunus’ta bir tekstil fabrikası satın aldı. Almanya’nın köklü şirketlerinden birinin sahip olduğu fabrikada, Fransız, ve Alman ordularına askeri giysi üretiliyordu. Yeğin Group, fabrikayı Almanlardan devraldı; 420 Tunuslu işe başladı. Ancak fabrika yeniden işler hale geldikten 3 yıl sonra sorun yaşanmaya başladı. İşe alınan Tunuslu bir yöneticinin de desteği ile fabrika Yeğin Gruop’un elinden alındı. Erol Yeğin fabrikasına yeniden kavuşmak için 15 yıla yakın bir süreden beri çalmadık kapı bırakmadı. Son umudu ülkede yönetime gelen yeni hükümette.
Hürriyet'te Dinçer Gökçe'nin haberine göre; Erol Yeğin, Şubat 2000'den bu yana yaşadıklarını, kendi adı ile kurduğu bir web sitesinde anlatıyor. Tüm belge, evrak ve yazışmaları, 5 ayrı dilde, bu site üzerinden takipçiler ile paylaşıyor. Yeğin'in Tunus macerası 1996'da başlıyor. Yeğin, Tunus'un Sfax bölgesinde Almanlara ait Wibotex isimli konfeksiyon fabrikasını 1996'da satın aldı. Fabrika Alman ve Fransız ordusuna askeri giysi üretimi yapıyordu. Yeğin, şirketin Polonya'daki tesisini de devrederek üretimi Tunus'a aktardı. Toplamda 420 kadar kişi ile çalışmalara başlandı.
Başlangıçta her şey yolunda gidiyordu. Günlük bin 500 adet giysi üretim kapasitesine sahip fabrikada üretilen ürünler ihraç ediliyordu. Fransız ordusunun askeri giysi ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayan, çalışan sayısı itibari ile de Tunus'un önemli yatırımları arasında yer alıyordu.
Sfax'daki fabrika ülkenin önde gelen yatırımları arasında yer aldı.
Tunuslu yönetici geldi işler bozuldu
Ancak ne olduysa 1 Eylül 1999'da H.A. isimli Tunuslu bir yöneticinin işe alınması ile başladı. Bu yöneticinin zimmet suçu işlediği de sonradan ortaya çıktı. Önce işçiler arasında huzursuzluk çıktı. Üretim giderek geriledi. 15 Şubat 2000’e gelindiğinde ise işçiler, maaşları ödenmediği gerekçesi ile üretimi durdurdu. Fabrikaya giriş çıkışlara engellendi.
Şirketin iflası istendi
Erol Yeğin için işler giderek kötüleşmeye başladı. Önce sahte alacak evrakları oluşturularak fabrikanın iflası istendi. Anlaştıkları Tunuslu avukat da kendilerini aldattı. Ancak, yaşanan üretim kaybı özellikle Fransa Savuna Bakanlığı'na ağır bir bedel ödenmesine yol açtı. Siparişlerin teslim edilememesi nedeni ile şirket ceza ödemeye mahkûm oldu; Almanya'daki fabrikaya tedbir konuldu.
Malları rakip firma aldı
Yeğin bu süreçte işleri yoluna koymak için Tunus makamları ile temasa geçti. Bir bankadan kredi sağlayarak yeniden işlere başladı. Fakat bu girişim de kısa süre sonra sonuçsuz kalır. İddiaya göre mahkeme, sahte bir alacak evrakına dayanarak şirketin iflasına karar verdi. Fabrika içindeki yarı mamul ve hazır durumdaki giysiler rakip bir firmaya satıldı.
İhraç edilmesi gereken ürünler, rakip firmalara satıldı.
En son fabrika binası da satıldı
7 dönüm arazi üzerine kurulu fabrika binası ve arsa ise, değerinin 10'da biri bir fiyata icradan satıldı. Tunus'a büyük umutlarla giden Yeğin, bu ülkede, hemen-hemen tüm varlığını kaybetti. Yaşadığı sorunların çözümü için Tunuslu siyasetçilerin yanı sıra Türkiye'de de, dönemin cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun başta olmak üzere bir dizi yetkiliye aktardı.
Umudu yeni yönetimde
"Elim kolum bağlı, çaresiz kaldım” diyen Yeğin fabrikasına yeniden sahip olmak için ve başına gelenleri anlatmak için kendi adı ile bir site kurdu. Yaşadığı hukuksuzluğu anlatmak için 56 yaşında Adalet Fakültesi'ni. Bu yıl da uluslararası ilişkiler bölümünden mezun olacak. Tunus’ta kendileri dışında Türkiye’den başka bir firmanın daha ciddi sıkıntılar yaşadıklarına işaret eden Yeğin, fabrikalarına yeniden kavuşmak için verdiği mücadele sırasında ölüm tehditleri dahi aldığını söyledi. Tunus’ta Zeynel Abidin Zeynel’in ülkeyi terk etmesi sonrası yönetime gelen yeni hükümet eski dosyaları raftan indirdiğini söyledi. Yeğin Group'un dosyası da yeni oluşturulan 'Yüksek Yargıçlar Kurulu'nun gündeminde. 10 milyon doları aşkın bir zararlarının bulunduğunu söyleyen Yeğin "Er ya da geç adaletin, bu kördüğümü çözeceğine inanıyorum" dedi.