Eski Galata Köprüsü 100 yaşında: Leonardo da Vinci, Eminönü ile Karaköy'ü bağlayacaktı!
Takvimler 1912'nin 14 Nisan'ını gösterirken, Haliç'in kıyısına toplanan halk heyecanla okunan duaya eşlik ediyordu
Fotoğraf: Sabit Kalfagil 350 bin altına yaptırılan Galata Köprüsü, Sultan Mehmet Reşat’ın tahta çıkışının üçüncü yıldönümünde hizmete açılıyor, ilk geçiş şerefine de o nail oluyordu. Bugün 100. yılını deviren eski Galata Köprüsü, kendisi gibi dualarla hizmete giren üç ‘modern’ köprüyü daha mezara gömmüştü. Bunların ilki Cisr-i Cedid adıyla anılan, 1845’te Bezm-i Âlem Valide Sultan tarafından yaptırılandı. Açılışının şerefine ilk üç günün parasız olduğu köprünün Karaköy tarafına görevliler dikilmişti. Yayalardan beş, at arabalarından 100 para alınırken, geçiş askerlere ve din adamlarına ücretsizdi. Ahşap dayanakları nedeniyle kısa sürede eskiyen ve zamanla kullanılamaz hale gelen köprü, III. Napolyon’un İstanbul’u ziyaret edeceği haberi üzerine apar topar yenilendi. Sonraları bir köprü daha inşa edildi. 1875’te faaliyete geçen üçüncü köprünün uzunluğu 475, genişliği ise 15 metreydi. 105 bin altın paraya mal olan köprü 1912’ye kadar İstanbul’a hizmet etti. Şimdilerde sürgünde Yüz yıllık dördüncü köprü ise 16 Mayıs 1992’de çıkan ve sebebinin rant kavgası olduğu söylenen yangına kadar Haliç’in bir sembolüydü. 80 yıl boyunca iki yakayı birbirine bağlamakla kalmadı. Nice sevgilinin buluşma noktası, nice balıkçının da ekmek teknesi oldu. Türk rock’ı alt katındaki barlarda doğdu. Yanan köprü onarıldıktan sonra Balat ile Hasköy arasına yerleştirilirken, yerine modern bir tane daha yapıldı. Uzun süre kasvetli ve soluk rengiyle sürgünde bekletilen eski Galata Köprüsü, şimdilerde ise ramazan ayında belediyelerin toplu iftar yemeği verdikleri bir mekân olarak kullanılıyor. Da Vinci’nin Köprü Projesi Sultan II. Bayezid, Leonardo da Vinci’yi Eminönü ile Karaköy arasındaki bağlantıyı sağlayacak bir köprü inşası için İstanbul’a davet eder. Leonardo da Vinci’nin, padişaha sunduğu projede Altın Boynuz için hazırlanan köprü 240 metre olacaktır. Ancak dönemin Venedik yönetiminin engel olduğu söylenir. Topkapı Sarayı’nda bulunan yazışmalarda bilim adamının bu konu hakkında yaptığı çalışmalar ortaya çıkar. RADİKAL