Eski İstanbul dokusu olan sokaklar!
Alışveriş merkezleri, iş kuleleri, rezidans ve sitelerdeki pek güvenli, az neşeli hayatımızdan çıkıp çocuk sesli ve fesleğen kokulu sokaklara gittik. Mahalle havası, sokak dokusu, Osmanlı mimarisi... Hepsi vardı
Süleymaniye/Ayrancı Sokak: Eski İstanbul evleri denince ilk akla gelen yer Süleymaniye çevresi. Ahşap evlerin zamana direndiği bu semtte eski İstanbul mahallesinin fiziksel dokusunu hissetmek mümkün. Bu bölgedeki Ayrancı Sokak İstanbul'da mutlaka gezilip görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Arnavut kaldırımları ve 16. yüzyıldan kalma konaklarıyla ünlü bu sokak bize eski İstanbul'u yaşama imkanı veriyor. Ahşap evlerin bir bölümü İBB KUDEB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü) denetimi eşliğinde onarılmış. Sokakta soluklanmak için güzel bir de cafe var. Haliç'in gri - yeşil manzarası eşliğinde çayınızı yudumlamak... Gerisi şimdiki zaman.
Fatih/At pazarı: Meydanı Tarihi İstanbul havasının teneffüs edilebileceği yerlerin başında geliyor Fatih. Bölge, İstanbul'un en eski Türk yerleşim mekanı. Bozdağan su köprüsü kemerlerinin yakınındaki Kadınlar Pazarı ve At Pazarı Meydanı da ilçe sınırlarında. Tarihi Kadınlar Pazarı eski yıllarda genellikle semtin kadınlarının alışveriş yaptıkları bir çarşıymış. Günümüzde küçük Siirt olarak anılan bölge, kebapçıları ve lokantalarıyla dikkat çekiyor. Kadınlar Pazarı'nı gezdikten sonra ziyaret edilecek yerlerden biri de At Pazarı Meydanı. Uzun yıllar boyunca at pazarlığının yapıldığı bu küçük ve sevimli meydan şimdilerde kafe ve restoranlarıyla ünlü. Meydanın bulunduğu sokakta ayakta kalmış cumbalı evlere rastlamak mümkün. Özellikle entelektüel, edebiyatçı ve üniversite öğrencilerinin tercih ettiği bir kafe olan Eski Kafa da bu meydanda.
Tahtakale/Tahmis Caddesi: Tahtakale çarşı ve hanlarıyla Osmanlı dokusunu hala koruyan tarihi bir semt. şimdi olduğu gibi tarih boyunca İstanbullular aradıkları her şeyi bu yokuşlardaki dükkanlarda bulmuşlar. Tahtakale'nin sokaklarında gezerken tarihte bir yolculuğa çıkıyor insan. Tahmis Sokak'ın havası otantik. Mısır çarşısı'nın arkasındaki bu sokağa kahve kokusunu takip ederek ulaşabilirsiniz. 'Tahmis' kahve yapılan ve satılan yer anlamına geliyor. Kurukahveci Mehmet Efendi'nin yıllara meydan okuyan dükkanı da bu sokakta. Taze kavrulmuş çiğ kahveyi dibeklerde öğüterek hazır vaziyette satışa sunmasından ötürü, isminin başına 'Kurukahveci' ekini alan Mehmet Efendi'nin bu mahareti, günümüzde de sürüyor. Dükkanın önünde her vakit kuyruğa rastlamak mümkün.
Zeyrek/Fil Yokuşu: Zeyrek kısmen de olsa geleneksel mimarisini günümüze kadar korumuş bir semt. Ahşap binaların çoğunluğu 1800-1840 yılları arasında inşa edilmiş. Zeyrek'in bir özelliği de yokuşları. 'Serçeden başka kuş, Zeyrek'ten başka yokuş tanımam' şeklinde söylenen bir deyime de konu olmuş dik yokuşlar. Bu yokuşlardan en önemlisi Fil Yokuşu. Bizans Sarnıcı'nın üzerinden kıvrılarak caddede sonlanan İstanbul'un en dik yokuşlarından biri. Yol üzerindeki ahşap binalar göz alıcı. Bu yokuşun hemen yakınında Mehmet Emin Tokadi Hazretleri'nin türbesi var. Türbenin karşısında çayınızı kahvenizi yudumlayıp İstanbul'u seyredebileceğiz Zeyrekhane'ye uğrayabilirsiniz.
Divan Yolu/Bileyiciler Sokağı: Eskiyle yeninin harmanlandığı bir yer Divan Yolu. Caddenin hem sağında hem solunda yer alan cami, medrese, türbe ve sebiller Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden. Caddede bir zaman yolculuğuna çıkmak mümkün. Bileyiciler Sokağı da tarihi dekoru ile dikkat çeken bir yer. Divanyolu üzerinde çorlulu Ali Paşa Külliyesi ile Sadrazam Sinan Paşa Külliyesi arasında bir sokak. Burada geçmişte bileyici esnafı iş gördüğünden adı böyle kalmış.
Balat/Merdivenli Yokuşu: Balat son yılların gözde semti. Zamanın acımasızlığı karşısında eskimiş ve köhneleşmiş olsalar da Osmanlı dokusundan hiçbir şey kaybetmemiş evleriyle meşhur bir semt Balat. Evler eski İstanbul evlerinin tipik özelliklerini taşıyor. Taban alanı 45-50 metrekarelik, iki-üç katlı, cumbalı, birbirine yaslanmış kagir evler bunlar. Ayakta kalan evler restore ediliyor. Balat'taki Merdivenli Yokuş bir film dekoru gibi yan yana sıralanmış iki üç katlı kagir evleri ile en göz alıcı sokaklardan biri. Geçmişte bu mahallelerde Rum cemaati yaşarmış.
Eyüp/Arpacı Hayrettin Sokağı: Uhrevi havasıyla her daim çekim merkezi olmuş bir semt Eyüp. Osmanlı'nın en eski yıllarına tanıklık eden Eyüp, kısmen de olsa tarihi dokusunu muhafaza etmeyi başarmış bir yerleşim alanı. Arpacı Hayrettin Sokağı, Eyüp'ün tarihi sokaklarından biri. Abdurrahman şeref Bey Caddesi'ne açılan bu sokağa adını veren kişi aynı yerdeki eski bir mescidin haziresinde yatan Arpacı Hayrettin Efendi.
Sultanahmet/Soğukçeşme Sokak: Sultanahmet dünyanın gözdesi bir semt. Ayasofya, Sultanahmet Camii, Yerebatan Sarnıcı, Topkapı Sarayı ve Dikilitaş gibi tarihi yapılarıyla adeta bir açık hava müzesi. Anıt değeri taşıyan yapılara ev sahipliği yapan Sultanahmet'te görülmesi gereken bir de sokak var: Soğukçeşme Sokağı. Sokağın bir yanında Ayasofya diğer yanında Topkapı Sarayı'nın dış duvarları yükseliyor. Restore edilen eski ahşap evlerin sıralandığı sokak trafiğe kapalı. Cumbalı ve kafesli evlerin kimi iki kimi üç katlı. Restore edildikten sonra pansiyon haline getirilen evler arasında alışveriş yapılabilecek küçük dükkanlar da bulunuyor. Fahri Korutürk'ün çocukluğunu geçirdiği ev ile İstanbul Kitaplığı da burada. Eski Osmanlı sokaklarının vakur havasını solumak isteyenlerin yolu bu sokaktan geçmeli.
Tophane/Sanatkarlar Sokağı: Geniş bir İstanbul manzarasına sahip sokak. Tophane'deki Nusretiye Camii'nin tam karşısındaki setin gerisinde kalıyor. Sokak üzerinde köhnemiş de olsa ahşap evlere rastlamak mümkün.
Cibali/Tepedelen çeşmesi Sokağı: Cibali semtindeki bu sokak İstanbul'un otantik doku arz eden evlerin bulunduğu en önemli yerleşim yerlerinden biri. Mütevazı ahşap evlere rastlamak mümkün.
Zaman/MURAT TOKAY