Ev sahibi ve kiracı krizini ‘arabulucu’ da çözemedi!
Kiracı ve ev sahibi arasındaki sorunlarının bazılarını ‘arabulucu’ da çözemedi. Yaşanan gelişmeleri Gayrimenkul hukuku uzmanları, değerlendirdi. Uzman isimler hem ev sahiplerine hem de kiracılara uyarılarda bulundu. İşte detaylar...
Ev sahibi ve kiracılar arasında yaşanan krize çözüm üreten hükümet arabuluculuk sistemini hayata geçirdi. 1 Eylül tarihinden itibaren yürürlüğe giren sisteme milyonlarca kişi başvurdu. Ancak iki taraf arasındaki anlaşmazlıklara bu sistemde çare olmadı. Kira anlaşmazlıklarında arabulucuya gidenlerin yarısı uzlaşmaya varamıyor.
Evi boşalttıktan sonra aynı bedelle yeni ev bulamayacağını bilenler tahliye konusunda anlaşamazken, ödenen kira ile yeni istenen rakam arasında uçurum olması kira tespit görüşmelerini sonuçsuz bırakıyor. Konuyu değerlendiren Gayrimenkul hukuku uzmanları, “Kiracılar arabulucu sonrası açılan davanın ortalama 3 sene süreceğini biliyor. Bu avantajı kullanıp işi mahkemeye bırakıyor" diyor.
Bilindiği üzere yükselen kira anlaşmazlıkları mahkemeleri kilitleyince 1 Eylül itibarıyla ‘arabuluculuk dönemi’ başlatıldı. Hayata geçirilen düzenlemeye göre ev sahibi ya da kiracı dava açmak isterse önce arabulucuya gitmek zorunda. Fakat bu uzlaşacakları anlamını taşımıyor. Geçen beş haftalık süreçte anlaşma oranının yaklaşık yüzde 55 olduğu bildirilirken bunun başlıca nedeni şöyle özetleniyor:
- Kiracı vatandaşlar evden çıktığında aynı rakama yeni bir seçenek bulamayacağı için tahliyeye yanaşmıyor.
- İstenen yeni kira ile ödenen arasında uçurum olduğu için de kira tespit görüşmeleri sonuçsuz kalıyor.
- Her 2 talepte de kiracılar dava süreçlerinin ortalama 3 sene sürdüğünü bildiği için zaman avantajını kullanıyor ve ‘Dava açın’ diyor.
YENİ DÜZENLEME İLE KAÇ KİŞİ UZLAŞTI
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un önceki gün yaptığı açıklamaya göre 1 Eylül tarihinden itibaren gerçekleştirilen kira anlaşmazlığı başvurusu 30 bine yaklaştı. Tunç, kira uyuşmazlıklarında anlaşma sayısının 2 bin 817, anlaşamama sayısının ise 2 bin 157 olduğunu bildirdi.
KİRA KRİZİ NASIL AŞILIR
Hürriyet'ten Gülistan Alagöz'ün haberine göre Gayrimenkul sektörü temsilcilerine göre kira krizini aşmanın yolları şöyle:
- En temel çözümün konut arzın arttırılması olarak görülüyor. Son dönemde bozulan arz-talep dengesinin fiyat ve kira artışında önemli etken olduğu dile belirtiliyor.
- Türkiye’de ev sahipliği oranı giderek düşüyor. Bu da daha çok kiralık ev talebinin yükselmesine neden oluyor. Dar ve orta gelirlilerin ev sahibi olması için daha çok sosyal konut üretilmesi, evi olmayanlar için uygun kredi fırsatları tanınması gerektiği belirtiliyor.
- Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ‘kiralık sosyal konut’ üretimine vurgu yapılan önerilerinden biri. Bunun önündeki en büyük engellerden biri arsa olduğu için kamu-özel sektör işbirliği ile yeni modeller denenmesi öneriliyor.
- Kiraya yüzde 25 zam sınırlaması sebebiyle son dönemde kimi ev sahipleri evlerini boş tutmayı tercih ediyor. Bu evlerin sisteme dahil edilmesi için yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğu ifade ediliyor.
KRİTİK UYARI
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, konuyu tahliye ve kira tespit davaları olarak ikiye ayırmak gerektiğini belirtti.
Kira anlaşmazlığı için ellerinde 15 dosya olduğunu, bunlardan 8’inin sonuçlandığını ve tamamında anlaşmaya varılamadığını söyleyen Kiraz şu kritik uyarıda bulundu: “Arabuluculuk görüşmesine taraflardan birisi katılmazsa ve dava açılırsa hem avukatlık ücreti hem yargılama giderleri hem de arabuluculuk ücretini davada haklı bile çıksa katılmayan taraf ödüyor. Bu sebeple taraflara görüşmeye katılmalarını tavsiye ederim.”
YÜZDE 25 KARMAŞASI
“Arabuluculuk siteminin zorunlu olduğu için başvuru sayısının çok olduğunu ama bu uzlaşmanın yüksek olacağı anlamına gelmediğini söyleyen Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Avukat Dr. Ali Yüksel, kendi ilgilendikleri dosyalarda uzlaşma oranının yüzde 20 olduğu bilgisini verdi.
Yeni kiracıda yüzde 25 zam karmaşası yaşandığını söyleyen Yüksel, "Yasalara göre 5 senenin altıdaki kiracıya yüzde 25’in üzerinde zam yapamazsın. Kimi arabulucular bu sebeple gelen görüşme taleplerini reddediyor" dedi.
Hukukçular arasında ‘arabulucuda görüşülse de yüzde 25 üzerinden zam geçersiz’ diyenler var olduğuna dikkat çeken Yüksel, "Ama her iki taraf anlaşıp üzerinde artış yapmışsa buna nasıl müdahale olacak bilinmiyor. Bu alanda bir karmaşa var ve sonucunu zaman gösterecek.” diye kaydetti.
Öte yandan elinde tahliye taahhüdü olanların arabulucuya gitmeden icraya başvurabildiğini hatırlatan Yüksel, bu kişilerin tahliye baskısı ile yüzde 25’in çok üzerinde artış yaptığını da ekledi.