27 / 11 / 2024

EYVAH! SAM AMCA'NIN GÖZDELERİ BATIYOR MU?

EYVAH! SAM AMCA'NIN GÖZDELERİ BATIYOR MU?

Konut finansmanında ipoteğe dayalı menkul kıymetleştirme uygulamalarının gerçekleştirildiği ikinci el piyasaların en çok geliştiği ülke olan ABD'de, kamusal ya da kamu destekli kurumların ipotek piyasalarının gelişiminde çok büyük katkıları bulunmaktadır.




Değinilen bu kurumlardan Ginnie Mae tamamen ABD Hükümeti'nin sahip olduğu bir kurum olmakla beraber, Fannie Mae ve Freddi Mac ise hükümet tarafından desteklenen ve hisse senetleri New York Borsası'nda işlem gören kurumlardır. Konut finansmanında öncü durumdaki bu kurumların dışında, özel sektör kuruluşları tarafından da ipotek havuzları oluşturulmakta ve ipoteğe dayalı menkul kıymet ihraçları gerçekleştirilmektedir.

ABD'de ikinci el ipotek piyasasındaki faaliyetler, öncelikle, 1938 yılında Fannie Mae'nin hükümet tarafından kurulması ile başlamıştır. Fannie Mae'nin kuruluş amacı, hükümet garantisi taşıyan FHA (Federal Housing Administration) ve VA (Veterans' Administration) tarafından sigortalanmış ipotek kredilerini satın almak ve bu sayede bu kredilere ikincil bir piyasa yaratmaktı. İlerleyen yıllarda Fannie Mae'nin varlığına rağmen istenilen seviyeye erişememiş olan ipotek piyasası nedeniyle kurum, kuruluşundan 30 yıl sonra 1968 yılında kamu mülkiyetinden çıkartılıp iki kurum haline getirilerek yeniden organize edilmiştir. Belirtilen bu iki kurumdan bir tanesi hisse senetleri borsada alınıp satılır hale getirilen ve hükümet tarafından destekli özel bir yönetim yapısına kavuşan mevcut Fannie Mae, bir diğeri ise ABD Hükümeti'nin tamamen kontrolünde olan Ginnie Mae'dir.

1968 yılında yeniden yapılanmasıyla birlikte Fanni Mae, 1970 yılından itibaren hükümet garantisi taşıyan FHA ile VA tarafından sigortalanan ipotek kredilerinin dışında kalan ve konvansiyonel ipotek kredileri (conventional mortgages) olarak adlandırılan kredilerin de alım satımını yapmaya başlamıştır. 1981 yılından itibaren ise ipoteğe dayalı ödeme aktarmalı menkul kıymet ihracına başlayan kurum, yatırımcıların değişen beklentilerine uygun olarak 1986 yılında, ilk defa, getirisi ayrılan ipoteğe dayalı menkul kıymetleri ihraç etmiştir. Bugün, Fannie Mae tarafından ihraç edilen ödeme aktarmalı menkul kıymetler "Fannie Mae MBS" olarak adlandırılmakta ve bunlara ilişkin anapara ve faiz ödemelerinin tam ve zamanında yapılması yine Fannie Mae'nin garantisi altında olmaktadır.

ABD'de ikinci el ipotek piyasalarında faaliyetlerini sürdüren bir diğer kurum ise, Ginnie Mae'dir. Bu kurum, ABD Hükümeti tarafından ülkedeki menkul kıymetleştirme uygulamalarını başlatmak ve teşvik etmek amacıyla Konut ve Kent Geliştirme Bakanlığı (U.S. Department of Housing and Urban Development) bünyesinde Fannie Mae'den ayrılarak 1968 yılında oluşturulmuştur. Asli fonksiyonu, ipotek piyasasını desteklemek ve piyasaya yönelik likiditeyi arttırmak amacıyla ipoteğe dayalı menkul kıymet ihraç etmek olup, bu amaç doğrultusunda sadece FHA ve VA tarafından sigorta edilmiş ipotek kredilerini bir havuzda toplayarak bunları ödeme aktarmalı bir yapıda menkul kıymete dönüştürmektedir. Bu çerçevede, ilk defa 1970 yılında, hükümet garantili ipoteğe dayalı ödeme aktarmalı menkul kıymetler, Ginnie Mae tarafından ihraç edilmiştir. Ginni Mae ihraçlarında kullanılan menkul kıymetlerin anapara ve faiz ödemelerinin tam ve zamanında yapılması (the timely payment of principal and interest) ABD Hükümeti'nin tam güveni ve kredisi (full faith and credit of the United States) ile garanti altındadır. Bu nedenle Ginnie Mae kâğıtlarına olan yatırımcı güveni de son derece yüksektir.

Hükümet garantisi dışında kalan konvansiyonel ipotek kredilerinin satın alınarak bunların da menkul kıymetleştirilmeleri amacıyla, Amerikan Kongresi tarafından 1970 yılında özel şirket statüsüne sahip Freddie Mac kurulmuştur. Freddie Mac kuruluş amacına uygun olarak, ilk defa 1971 yılında konvansiyonel ipotek kredileri ile desteklenmiş ödeme aktarmalı yapıya sahip Katılım Sertifikaları (Participation Certificates-PCs) olarak da bilinen menkul kıymetleri ihraç etmiştir. Freddie Mac'in ihracını gerçekleştirdiği sertifikalar, kurumun tasarruf ve kredi birlikleri, tasarruf ve ticari bankalar ve ipotek bankalarından satın aldığı ipotek kredileri ile oluşturduğu havuzları temsil eden menkul kıymetlerdir. Böylece Freddie Mac, söz konusu kurumlara finansman açısından yeni alternatifler sunmuş olmaktadır. Kurum, ihracını gerçekleştirdiği sertifikaları alanlara, bunlara ilişkin anapara ve faizin tam ve zamanında ödenmesini kendisi garanti etmektedir. Ayrıca kurum, 1983 yılında, ilk defa olarak, bir diğer ipoteğe dayalı menkul kıymet türü olan "teminatlı ipotek yükümlülükleri" ni ihraç etmiştir.

2007 yılında başlayan mortgage krizi ile birlikte bankaların ödenmeyen konut kredilerinden ötürü zarar yazması, en büyük yatırım bankalarından Bear Stearns'ün FED aracılığıyla JP Morgan'a devredilmesi, dünya genelinde ekonomik büyümelerinin hız kesmesi, artan petrol fiyatları önümüzdeki dönemde işleri daha da karmaşık hale getirecek gibi görünüyor. Tüm bunlara ek olarak yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan ve Sam Amca'nın gözdeleri olarak da gösterilen Fannie Mae ve Freddie Mac için tehlike çanları çoktan çalmış vaziyette ve dünya, şimdi, bu iki kuruluşun batma tehlikesi ile karşı karşıya.

İpotekli konut kredilerinde ödemelerinde sorunların artması, teminat olarak alınan evlerin fiyatlarının düşüp borcu karşılayamaz hale gelmesi ve Fannie Mae ile Freddie Mac'in düşük faizli borçlanma kapasitelerinin azalması nedeniyle kurumlar zor günler yaşıyor. Öte yandan, ABD'deki tüm ipotekli konut kredilerinin neredeyse yarısına denk gelen 5 trilyon dolarlık tahvile garanti veren Fannie Mae ve Freddie Mac'in garantisi altındaki tahvillere ABD'nin dışındaki bankaların yanısıra merkez bankalarının da yatırım yapmış olması, kurumlardaki kaosu tüm dünyayı tehdit eder boyuta ulaştırmış durumda.

İşte bu noktada, geçtiğimiz günlerde ABD Merkez Bankası (FED) ve Hazine'den, Fannie Mae ve Freddie Mac'e destek kararının çıkması önemli görünüyor. FED, ek sermayeye ihtiyaçları olursa bu iki kuruluşa kredi desteğinde bulunabileceğini ve bu desteğin iki şirketin, mali piyasalardaki sıkıntılı dönemde konut kredisi sağlayabilmesine yardımcı olacağını açıkladı. Amerikan Hazinesi ise, iki şirketin kredi imkânlarını genişletmek ve gerekli olması durumunda bu şirketlere öz sermaye yatırımı için Kongre'den hızlı yetki kararı beklediklerini ifade etti.

Her iki kuruluşun da 10 trilyon dolardan daha büyük bir hacme sahip olan ABD konut sektöründe merkezi rol oynamaları nedeniyle FED'in ve Hazine'nin bu kurumlara desteğini vurgulamakta bir kere daha fayda var. Aksi takdirde bu iki şirketten birinin batması durumunda, dünyada mali piyasalarda daha fazla sıkıntıya ve ABD ekonomisindeki durgunluğun daha da derinleşmesine yol açacak gibi görünüyor.

ALİ HEPŞEN

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
İŞLETME FAKÜLTESİ
FİNANS ANABİLİM DALI
ÖĞRETİM ÜYESİ

[email protected]


Geri Dön