Sektörel

Faiz indiriminden önce alımlar patladı! Uzmanı uyardı: Konuta erişim güçlüğü daha da artacak!

Konut satışları rekor üstüne rekor kırarken, Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam da konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada,  spekülatif hareketlerin etkisine dikkat çekerek, erişimin her geçen gün daha da zorlaştığına işaret etti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Aralık’ta ya da 2025 yılından itibaren faiz indirimine başlayacağı beklentisiyle beraber son günlerin en çok konuşulan konuları arasında yeralan  konut satışlarında şiddetli bir yükseliş meydana geldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ekimde konut satışları yüzde 76,1 artış gösterdi.

Kredi kullanılarak gerçekleştirilen alımlarda artış da yüzde 278,2 oldu. Yalnızca iki ay önce Ağustos ayında da konut satışları yalnızca yüzde 9,9 yükselirken, kredi kullanımı ile yapılan alımlar da yüzde 17,1 azalma göstermişti.

Faizlerin düşürülmesi ile beraber konuta talep artışından kâr elde etme dürtüsüyle gerçekleştirilen satın almalar fiyat düşüşünün de önüne geçiyor. Son günlerin en çok konuşulan konuları arasında yer alan konut fiyatlarının artış oranı, ortalama enflasyonun bir hayli üzerinde seyrediyor. Örnek vermek gerekirse, Ekim ayında yıllık tüketici enflasyonu (TÜFE) oranı yüzde 48,58 olurken, konut fiyatları artışı yüzde 89,39 olarak kayıtlara geçti. Eylül ayında da TÜFE yüzde 49,38, konut enflasyonu yüzde 97,87 şeklinde hesaplanmıştı.

10 SENEDE YÜZDE 1950


Aydınlık’tan Sabrican Tıknazoğlu imzalı habere göre gayrimenkulün yatırım aracı şeklinde kullanılması yaygınlaşıp, fiyatlar piyasa dalgalanmasına bırakıldıkça da dar gelirli vatandaşların konuta erişimi de giderek güçleşiyor. Son 10 senede gayrimenkul fiyatlarının yüzde 1950 arttığını dile getiren Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, sosyal konut üretiminin önü açılmadıkça yaşanabilir konuta erişim zorluğunun giderek daha da  artacağına işaret etti.
Akçam konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Ülkemizin yıllık 1 milyon konuta ihtiyacı olduğu tahmin ediliyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemiyle başlayan sektördeki yavaşlama bu açığı had safhaya ulaştırmış ve bu açık da bir türlü kapanamamıştır. Sektördeki spekülatif hareketler ve söz konusu bu talebin suni yollarla artırılması siyasi konjonktürün zaman zaman piyasalara müdahale etmesi fiyatların arz ve talep doğrultusunda yükselmesini sağlıyor.

‘DENETİMLER YETERLİ OLMADI’

“Konut arzının sınırlı olması ve düşük faiz oranlı krediler bu balonun oluşmasındaki ana etkenler arasındadır.  Konut fiyatlarının son dönemlerde fahiş fiyat tanımlaması getirilerek piyasada etkin denetimlerle önlenmeye çalışıldığı görülse de bununla ilgili olarak yapılan denetimler yeterli olmamıştır. Ben bu ilanların denetimleri, verilen ilanların kayıt altına alınarak, ilan siteleri ile koordineli bir altyapı oluşturularak piyasanın kontrol altına alınabileceğini düşünüyorum.

SOSYAL KONUTA TEŞVİK

“ Firmalar, yüksek maliyetler sebebiyle konut alamayan insanlara metrekare konut satışını hayata geçirmek üzereler, hatta bazı firmaların da lansman satışlarına başladığı görülüyor. Konut üretiminin artırılması, sosyal konut projelerinin teşvik edilmesi son günlerde sık sık gündeme gelen kentsel dönüşüm süreçlerini teşvik edecek yeni ilave düzenlemelere gidilmesi gerekiyor.

“ Kredili satışların önümüzdeki günlerde daha da artacağını düşünmekteyiz. Kira bedellerinin yükselmesi insanları ne olursa olsun konut almaya yöneltmekte aynı zamanda zorlamaktadır, bu nedenle de konut sahibi olma talebini artıracaktır.
“ Sonuç olarak Toplu Konut İdaresi Başkanlığı üzerinden sosyal konut üretiminin dışında özel sektörün önünün açılması, desteklerin artırılması gerekiyor. Toplumun geniş bir bölümü her geçen gün yaşanabilir konuta erişmekte güçlük çekmeyi sürdürecek”

ARZI YÜKSELTMEK İÇİN KOOPERATİFLER

Tüketici Hakları Derneği Başkanı (THD) Ergün Kılıç da konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada söz konusu bu sorunun çözümü için devlet kurumlarının ve bazı şirketlerin, çalışanların uygun ödemelerle konut sahibi olabileceği organizasyonları hayata geçirmeleri gerektiğini dile getirdi.

Kılıç konu ile ilgili olarak şunları dile getirdi:  “Piyasadaki arzı yükseltmek amacıyla devletin ve ilgili kurumların; örneğin bakanlıklar, belediyeler kendi çalışanlarını kooperatifleştirerek mevcut maaşlarla ödenebilecek düzeyde bir organizasyon hayata geçirirlerse bir nebze bu konuya çözüm olabilir.

“Büyük ölçekli şirketlere de söz konusu bu uygulamaları yapmaları için teşvik ya da yükümlülükler verilebilir. Geçmiş dönemlerde Sümerbank, kurumdaki çalışanlara sosyal yaşam alanları veriyordu. Bu tür bir model üzerinde çalışılması gerekli.”,

‘DEVLET SEKTÖR İÇİNDE YER ALMALI’

Konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada tüketicilerin ciddi anlamda bir kriz içerisinde olduğunu ve konut almalarının artık hayal dahi olmadığını dile getiren Kılıç, “Özel sektörün amacı kâr elde etmek. Kazanç sağlamak için alım-satımlar yapılabilir. Neoliberal yapılar da buna müsait. O zaman siz sosyal devlet olma gereğini yerine getirecek misiniz getiremeyecek misiniz? Mesele tam olarak bu. Yurttaşların yalnızca gelir düzeyini değil sosyal alanlarını da düzenleyecekseniz ciddi önlemler almanız gerekli.. Bunu yapamadığınız müddetçe de yalnızca konut üzerinden alınan tedbirler geçici oluyor. Bı nedenle devlet, büyük firmalar, kendi çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek biçimde inşaat sektörü içinde yer almalı.” Dedi.

 

 

İBB’den Kağıthane ve Eyüpsultan’da satılık imarlı 4 arsa! Megakentte arsa arayanlar dikkat!

Murat Kurum açıkladı! Deprem bölgesinde 1 ay içinde 50 bin konut daha tamamlanacak!

TOKİ’den bu şehirlerde yaşayanlara 2 bin 648 konutluk 8 yeni proje müjdesi!