Faizsiz finansman modeliyle 9 ayda 13 milyar TL'yi aşan satış!
Tasarrufa dayalı finansman sistemi ile faaliyet gösteren 17 şirket, 2019 yılının ilk 9 ayında 110 bin 955 yeni müşteri kazanırken, söz konusu dönemde sistemde bulunan 28 bin 618 kişi de konut ya da taşıt sahibi oldu...
Türkiye Odaklı İslami Finans Raporu, Tasarruf Akademi ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi iş birliğiyle hazırlandı. Raporda Türkiye'de faaliyet gösteren 17 tasarrufa dayalı finansman şirketinin 2019 yılının ilk 9 aylık dönemine ilişkin finansal sonuçları yayımlandı.
Anadolu Ajansı'nda Ergin Garip'in rapordan derlediği bilgilere göre, şirketler yılın ilk 9 ayında 13 milyar 343 milyon TL'lik sözleşme büyüklüğüne ulaşırken, 4 milyar 98 milyon 330 TL değerinde konut ya da araç teslimatı yapıldı.
Ocak-eylül döneminde yeni müşterilerle imzalanan toplam sözleşme büyüklüğünün yüzde 70'ini konut finansmanı oluşturdu.
2019 yılının ilk çeyreğinde 3 milyar 930 milyon olarak gerçekleşen sözleşme büyüklüğü; 2. çeyrekte 4 milyar 363 milyon TL, 3. çeyrekte ise 5 milyar 50 milyon TL'ye ulaştı. Raporda, 9 aylık dönemde aylık bazda toplam sözleşme büyüklüğü sürekli artış gösterdi ve konut finansmanındaki artışın, araç finansmanından fazla olduğu kaydedildi.
Faizsiz ve tasarrufa dayalı sisteme yılın 9 ayında 110 bin 955 kişi katıldı. Sisteme katılanların yüzde 30'u taşıt finasmanını tercih ederken, yüzde 70'i ise konut almak istedi.
Faizsiz finans modeliyle, ocak-eylül dönemde 28 bin 618 kişinin yüzde 86'sı konut, yüzde 14'ü taşıt sahibi oldu.
"Şirket sayısının artması, şirketlerin kalitesini artıracak"
Tasarruf AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nimetullah Narman, Anadolu Ajansı muhabirine tasarrufa dayalı finansman sistemine ilişkin açıklamada bulundu. Narman, ev ya da araç sahibi olmak isteyen tüketicilerin ihtiyaçlarına sistem sayesinde alternatif çözüm sunduklarını ifade etti.
Narman, 2019'da tasarrufa dayalı faizsiz finansman sisteminin bir sektöre dönüştüğünü söyleyerek, "Banka ile çalışmak istemeyen ya da bankaların sunduğu hizmetler için asgari ekonomik şartları taşımayan ancak bir konut ya da araç için ödeme potansiyeline sahip tüketiciler, talepleriyle bu alanın oluşmasında öncü oldular" dedi.
Narman, 2018 yılı Kasım ayında sektörde 6 şirketle hizmet sağlanırken, bugün 17 şirketin faaliyet gösterdiğini söyledi.
"Yeni açılan her bir şirketle daha çok kişiye ulaşarak, daha fazla hizmet sağlanacaktır. Şirket sayısının artışı, hem mevcut şirketlerin kalitesini artıracak hem de yeni kurulan şirketler için güçlü bir altyapı ve sermaye gereksinimi ile kurulmalarını sağlayacaktır." diye konuşan Narman, ev ya da araç sahibi olmak için uzun yıllar yüksek bedeller ödenmesi gerektiği algsının doğru olmadığını söyledi.
Narman sözlerine şu şekilde devam etti;
"Oluşturulmaya çalışılan bu önyargı, tasarrufa dayalı finansman sisteminin doğru hamleleri ile kırılmıştır. Yeni ve esnek çözümler sunan sektörümüz, her bütçeye uygun ödeme planı sunabilmektedir. En önemlisi, sektörde faiz yükünün olmaması ve çok alternatifli taksit seçenekleri sunmasıyla pek çok kişinin hayalleri gerçekleştirebilmek için fırsat sunmaktadır."
Sektörde devlet tarafından yapılacağı belirtilen düzenlemelere ilişkin açıklamalar yapan Narman, düzenlemelerin ardından sektördeki şirketlerin müşterilerine sundukları hizmetlerin standart hale geleceğini belirtti.
Narman, "Sektörde bulunan şirketler için devletin koyduğu nizami kurallara uyum, risk oranını azaltacaktır. Tüm bunların yanında, kişilerin tasarruf oranının artmasıyla, bu durum ekonomimize pozitif yansıyacaktır. Ayrıca şirketler, müşteri güvenliği açısından teknolojik eksiklerini tamamlayarak, hizmette kalitenin artması sağlanmış olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Tasarrufa dayalı sistemde faiz yükü yok"
Emin Grup Yönetim Kurulu Başkanı Emin Üstün ise, 29 yıldır Eminevim markasıyla sektörde bulunduklarını ifade etti ve 150 bin kişinin ev ve araba sahibi olmasına vesile olduklarını söyledi.
Üstün, tasarrufa dayalı faizsiz sistemin yerli bir finansman modeli olduğunu vurgulayarak, Türk ekonomisinin krizlerden etkilenmeyecek faizsiz bir finans sistemine ihtiyacı olduğunu belirtti.
Üstün, "Tasarrufa dayalı sistemde faiz yükü yok. Bu sebeple tüketiciler ucuza konut ya da taşıt sahibi olabiliyor. İnsanlar, sistemimizi tanıdı ve benimsedi. Gelecek yıllarda sözleşme büyüklüğünün daha da artacağını öngörüyorum" diye konuştu.