Farklı tasarımlar evleri şenlendirmenin en kısa yolu!

Sehpa ihtiyacı ortadan kalkıyor

'Lost in Sofa' adı üstünde, içinde her şeyin kaybolabileceği bir koltuk. Tasarım ekibi, Japon mimarlık firması Daisuke Motogi Architecture'm mimarlarından oluşuyor. Minik karelerinin araşma istediğiniz her şeyi koyabiliyorsunuz. Kitap, telefon, iPad sıkışabildiği gibi, kahve bardağı da konabiliyor ve sehpa ihtiyacını da büyük ölçüde gideriyor. Tabi burada koltuğun bir dezavanatajı da çıkıyor. İnsanın cebinden kayıp düşüveren bozuk paralar, anahtarlar vb. ufak şeyler bu koltuğun aralıklarına düştüğünde biraz sıkıntı yaratabilir. Belki koltuğun bir sıkıntısı da, aralara düşen kırıntıları temizlemek olabilir. Ancak örneğin televizyon izlerken kumandaları ve okumanız biten gazeteyi sıkıştırmak açısından çok kullanışlı.

Bitkili divan

Green Islands isimli tasarım Fransız tasarımcı Jean-Marie Massaud'un eseri. Fransız tasarımcı bu koltuğu yaparken aklında Türk kültüründeki divan anlayışı olduğunu söylüyor. Bitkilerle kullanılması en önemli özelliği. Bu sayede hem rahat ve doğal bir oturma ortamı yaratmayı, hem de havanın temizliğini sağlamayı amaçlayan bir tasanm. Hele ki uzun boylu bir bitki kullanılırsa, o zaman vahada palmiye ağaçlarıyla serinletilen birisi gibi keyif çatabiliyorsunuz altında. Offecct isimli İsveçli tasanm firmasının tasannu olan divan, ilk kez şžubat'ta yapfian Stockholm Fumiture Fair 201 l'de (Stockholm Mobilya Fuarı) tanıtıldı. Oasis adlı serideki bu divanlar istenirse yuvarlak, istenirse kare olarak sipariş edilebiliyor.

Bastığınız yere iyi bakın

İngiliz halı tasarımcısı Sonya Winner, çok fazla kafa karıştırıcı bir halı tasarlamış. 26 adet elle boyanmış yün parçasından oluşan halı, insanın adımına dikkat etmesini gerektirebiliyor. Halı rengarenk olduğu için, hem klasik hem de modern ortamlara uyum sağlayabiliyorlar. Halının önemli bir özelliği de el yapımı olması; orjinal Yeni Zelanda yününden, geleneksel yöntemlerle örülmüş.

Yeşilin hakkını veren koltuklar

Negatif enerjiyi atmak için çıplak ayaklarla çimde yürümek gibisi yoktur. Aynı mantıktan hareket eden Amerikalı bir ev sahibi, bahçesinde çim kaplı bu koltukları oluşturmaya karar vermiş. Nevada'daki Black Rock City'de oturan ev sahibi, basit bir plastik kalıp kullanıp üzerini toprakla kaplayıp, onun de üzerine çim kalıplar koymuş. En çevreci ve sürdürülebilir özelliklere sahip mobilyalardan birine de imza atmış. Hatta sıcak günlerde sulandığı vakit çok güzel de ferahlık veriyor.

Interaktif lambalar

'Interactive Light Objects' serisinin tasarımını Viktor Alexander Kolbig yapmış. İnsan dokunuşuna tepki veriyorlar, o şeküde çalışmaya . başlıyorlar. Seri 3 çeşit lambadan oluşuyor; hava lambası, 'seide' kumaşından bir lamba ve su lambası. Hava lambasında halkanın etrafında LED ışıkları var. Halkanın ortasında elinizi koyunca çalışıyor. Avcunuzu sağa sola çevirdikçe de parlaklığı artıyor. Seide lambasının dışı seide kumaşıyla kaplı ve parmağınızı ne kadar sokarsanız ışık da o kadar parlak oluyor. Üstüne tekrar dokununca da kapanıyor. Su lambasının üzerine içi su dolu herhangi bir şey konabiliyor. Suyun içine parmağınızı soktuğunuzda açılıyor, parmağınızla halkalar çizdiğinizde de parlaklaşıyor.

şžşşt! koltuğu

Kalabalık bir kafede bazen şşşt! diye bağırıp herkesi susturmak isteyebilirsiniz. Ancak bunu yapmak sizi huzura kavuşturmayacak, tam tersine ilgiyi üstünüze çekmenize sebep olacaktır. Bunun yerine koza şeklindeki koltuğunuzun kenarlarım kapatıp bir süre huzur bulabilirsiniz. Tasanması Freyja Sweell, 'şžehirlerdeki nüfus artışı hiçbir zaman durmayacak' diyor ve artan kalabalık yüzünden kimseye özel alan kalmadığını belirtiyor. Bu koltuk da tam olarak bu sebeple tasarlanmış. Tek parça, yüzde yüz yünlü keçeden yapılmış. Yine yünle dikilmiş ve içi geri dönüşümlü yün fiberlerle doldurulmuş. Yün esnek olduğundan içinde rahatça nefes alınabiliyor ve istenildiği gibi şekil verilebiliyor.

Pazıl gibi kalorifer

Hintli tasarımcı Satyendra Pakhale, bu sanat eseri şeklindeki radyatörü İtalyan kalorifer firması Tubes Radiatori için tasarlamış. 'Add-on radiator' (eklemeli radyatör) adım verdiği tasarım, 2008'de de Red Dot tasarım ödülünü kazanmış. Birbirine pazıl gibi eklenen bu parçalarla istediğiniz desende kalorifer oluşturabiliyorsunuz. Duvarı süslemek için kullanıldığı gibi, istenirse geniş alanları bölen bir set gibi de kullanılabiliyor. Normal bir kalorifere nazaran daha az enerji harcıyor, çünkü delikli olduğundan içinden hava geçebiliyor ve odayı daha çabuk ısıtıyor. Kalorifer, 6 Nisan'dan beri Paris'teki modern sanat müzesi Centre Pompidou'daki kalıcı sergide de MBr           sergileniyor.

Mr. Smith The Second

İngiliz sandalye tasarımcısı Anthony Hartley, tasarımlarını kendi elleriyle yapmasıyla ünlü. şžekerden yapılmış gibi görünen bu koltuğu da kayın ağacından, lamine ederek yapmış. 'İkinci Bay Smith' (Mr. Smith The Second) sandalyesi, ilk kez 21-24 Eylül arasında yapılacak Tent London Design festival isimli tasarım fuarında tanıtılacak.

Koltuk-araba

Gün geçmiyor ki, Japonlar yeni bir tasarımla bizleri şaşırtmasın. Suzuki'nin elektrikli motor takılmış bu koltuk icadı, yerinden kalkıp söz gelimi mutfağa gitmeye üşenenler için olduğu kadar, engelliler için de önemli bir icat. İsmi Couch Car olan kanepe henüz prototip aşamasında. Kullanan dahil 3 kişinin oturabildiği kanepeye IKEA'dan bir sehpa monte edilmiş olarak satılıyor. Koltuk, golf arabalarında bulunan 48 voltluk motorla çalışıyor. 6 vatlık bateriler içeriyor ve normal bir prizden şarj edilebiliyor. Normal arabalarda olduğu gibi 2 fren diski yok. Bunun yerine arka akslarda tek bir fren diski var. Böylece araba fren yaptığında sanki koltuk arkaya çekiliyormuş gibi oluyor ve düşmüyorsunuz. Yine de düşürmemesini garantilemek için, uçaklardaki gibi sadece belden bağlanan bir kemer de var. Süspansiyon yok belki ama, yumuşak koltuklar sayesinde buna ihtiyaç kalmıyor zaten.
Hürriyet