27 / 11 / 2024

Fatih Belediyesi Fener-Balat'ta "metrekaresi 1100 TL" dedi

Fatih Belediyesi Fener-Balat'ta

2010'a Avrupa Kültür Başkenti olan giren İstanbul'da Fener-Balat bölgesinde yeni rant dedikoduları dolaşıyor




2010'a Avrupa Kültür Başkenti olan giren İstanbul'da Fener-Balat bölgesinde yeni rant dedikoduları dolaşıyor. Geçtiğimiz hafta Habertürk yaptığı yayında bölge sakinlerinin şikâyetlerine mikrofon tutmuştu. O günden beri bana da şikâyet mektupları yağıyor. Bakın bölge sakinleri ne diyor? Şikâyetlerin özünde Fatih Belediyesi'nin düşük birim fiyatla bölgede kamusallaştırmaya hız verme isteği yatıyor. Öğrendiğime göre, geçtiğimiz günlerde Fatih Belediyesi Başkan Yardımcısı 25 bina ve arazi sahibi ile bir toplantı yapmış. Toplantıda sakinlere 4 ayrı opsiyon sunulmuş. Tekliflerden ilki belediyenin metrekare başına 1100 lira vermesiymiş. İkincisi rezidans, apart otel ve otoparkı kapsayan projenin kendi arazisine düşen inşaatı belediyenin yapması ve oradan elde edilecek gelirin yüzde 45'ini mülk sahibine vermesiymiş. Üçüncüsü ve sakinlerin en hoşuna giden ama şüpheyle yaklaştıkları madde de planda kendi arazilerine düşen projeyi kendileri yapmaları imiş. Dördüncü teklifte yukarıdaki tekliflerden hiçbirini kabul etmemeleri halinde belediyenin bilirkişinin seçtiği fiyattan söz konusu araziyi ve binaları kamusallaştıracağıymış.

Fatih Belediyesi ne diyor?
Hatırlayacaksınız Fener-Balat bölgesi 2009 yılını da rant dedikoduları ile geçirmişti. Fener-Balat bölgesinde yaşam standartlarını yükseltmek üzere başlatılıp sadece 130 evin dış cephesinin boyanmasıyla sonuçlanan projeye AB'nin 7 milyon Euro tahsis ettiği hatırlandığında, 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi'nin de aynı akıbete uğramasından da korkuluyordu. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ramazanın ilk günü iftarda Habertürk mikrofonlarına bu eleştirileri nasıl yanıtlamıştı hatırlayalım:

"Değişimin olduğu yerde hemen rant dedikoduları çıkıyor. Fiyatların artması çok doğal. AB'den Fener-Balat için 1 kereye mahsus olmak üzere fon aldık. Belediyemizin AB'den yeni almış olduğu fon yok. Yakın zamanda tarihi yarımada ihalesi gerçekleşecek. Şimdi bu olunca, bu yönetim planı da olunca, tarihi yarımadayı, insanların veya belediye başkanlarının veya herhangi birilerinin kendi keyiflerine göre proje geliştirmek mümkün olmayacak. Bir konsepti olacak, bir strateji doğrultusunda oraya hizmet edilecek ve idare edilecek. Dışarıda görülmüyor ama 2010'dan sonra bize çok ciddi kazanımlar sağlayacağını düşünüyorum. Bir şey daha 2010 münasebetiyle disiplinize olduk. Yani zaman içerisinde bitirmemiz gereken, İstanbul'un bu güzelliklerini dünyaya tanıtmamız gereken projeleri bir an önce yapma alışkanlığı oluşur inşallah."

Hiç kuşkusuz tarihi yarımadanın yenibir projeye kavuşuyor olmasıçomk güzel ama burada kim haklı diye sorduğumuzda gelen cevaplar bölgede yeni bir rant ekonomisinin bu yeni proje etrafında döndüğünden yana. Avukatlar, sekiz ay sonra bölgede metrekare fiyatları en az 10 bin lira, proje bittiğinde ise 30 bin lira olur diyorlarmış. Avukatlar sel felaketinin yaşandığı İkitelli semtinde metrekare fiyatlarının 3 bin 500 liradan fiyatlandığı hatırlandığında şehrin göbeğinde tarihi değeri olan bu bölgede bin 500 liraya varan metrekare fiyatlarının az olduğu konusunda bölge sakinlerini uyarıyorlarmış. Bir diğer duyuma göre de, belediye yönetimine yakın biri zaten söz konusu alanın yüzde 40'ını toplamış. Bölge sakinleri, geri kalan alanı da belediyenin bilirkişiye fiyatı düşük göstertmesinden korkuyorlarmış. 25 Ocak tarihine kadar bölge sakinleri kendilerine belediyenin sunduğu bir seçeneği seçmezlerse, dördüncü madde devreye girecek ve belediye söz konusu alanı kamusallaştırmak için dava açacak. Bana gelenler böyleydi, siz kimi haklı buldunuz?
 
Özlem Dalga/Habertürk


Geri Dön