Fatma Güldemet Sarı: Sur'a konut da yapılacak otel de!

ÇEVRE ve Şehircilik Bakam Fatma Güldemet Sarı, önceki gün katıldığı bir televizyon programında, terörün yakıp yıktığı il ve ilçelerde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. 

Sur'un insansızlaştırılacağı iddialarını yalanlayan Sarı, Sur'da otellerin de okulların da olacağını söyledi. Diyarbakır Sur'u sadece bölgenin değil, Türkiye'nin, hatta tüm dünyanın mirası olarak gördüklerinin altını çizen Bakan Sarı, "Acele kamulaştırma kararı bir yetkidir. Bu yetkiyi almış olmamız şu anda Sur'un içindeki binlerce konut sahibinin malını, mülkünü almış olmamız anlamına gelmiyor. Biz kesinlikle Sur'u insansızlaştırma veya da tamamen boşaltma gibi bir sürecin içinde değiliz. Sur'un içinde esnafımız da, otellerimiz de, okullarımız da olacak" dedi. 

Sur'da Kültür ve Turizm Bakanlığı ile beraber yapacakları bir çalışma olacağı bilgisini veren Bakan Sarı, "Koruma amaçlı imar planı çerçevesinde belirtilmiş bu dokuyu koruyarak, vatandaşlar da eğer orada kendi konutlarını yapmak istiyorlarsa bu özelliklere sahip binalar yapacak şekilde onların da önü açılacaktır" diye konuştu. Şu anda hem Silopi için, hem Sur için aldıkları riskli alan ve kamulaştırma karan ile ilgili dava açıldığım ifade eden Bakan San, "Bu nedenle çalışmaların ne kadar sürede sonuçlanacağına yönelik bir tarih vermem çok zor.Biz kamulaştırma kararım en son çare olarak, yetki olarak elimizde tutuyoruz. Ama şu aşamada hem dava açılmış durumda bize karşı, hem de sahada 'kesinlikle ve kesinlikle uzlaşmaya gitmeyin' diyen bir kara propaganda var. Öncelikli olan, vatandaşın rızasıdır. Şırnak, Diyarbakır Belediyesi vatandaşların ismiyle bize dava açıyor" dedi. 

KİRA YARDIMI 

Kentsel dönüşümün avantajlarını anlatan Fatma Güldemet Sarı, şunları söyledi: "Kentsel dönüşümle birlikte evini boşaltan vatandaşlarımıza devlet tarafından kira yardımı yapılır. Ama bu mahkeme kararlarıyla aslında vatandaşların devlet tarafından alacakları kira yardımı engelleniyor. 

Vatandaşlarımızın evleri yakılıp yıkılırken sesleri çıkmıyor, vatandaşlarımızın bu kadar mağdur olduğu dönemde hiçbir şey yapmıyorlar.  'Mağduriyetlerini en hızlı, en kısa, en kesin nasıl çözebiliriz, bunun yolunu arayalım' diyerek bütün Bakanlıklar bütün yetkisi ve enerjisiyle çalışırken oradaki yerel belediyeler bizi mahkemeye veriyor." 

Hürriyet