Fethi Hinginar: Gazbeton üretiminde dünya birincisi olacağız!

Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar: 30 milyonluk yatırımla Çatalca’daki fabrikamız dünyanın ilk ve tek yeşil Ytong binası olacak. Bilecik’te yapacağımız tevsi yatırımla beraber toplam 50 milyon euro harcayacağız ve dünyada gazbeton üreticileri arasında birinciliğe yükseleceğiz.

Marka adı Ytong, ürünün adı gazbeton. Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar’a gitmeden önce ytong-gazbetonu detaylı öğrenmeye çalışıyorum: Kolon ve kirişleri çıktıktan sonra dört duvarı tuğla ile örüp, sıvamak bir yöntem, ses, ısı yalıtımına hizmet eden, hafifliği nedeniyle depremde can güvenliğini sağlayan gazbeton kullanmak diğer yöntem. Deniliyor ki, “Gazbeton üreticileri tuğlaya karşı savaş aştı.” İyi de yapmışlar topraktan üretilen tuğla yerine hacminin yüzde 84’ü hava olan gazbeton sürdürülebilir dünya için de vazgeçilmez. Şimdilerde mantolamaya rakip ısı yalıtım plağı üretimine de başlamışlar. Ponza taşına benzettiğim ısı yalıtım plağının üretileceği Türk Ytong'un Çatalca’daki yeni fabrikası dünyanın ilk ve tek yeşil gazbeton tesisi de olacak. 

TAM KAPASİTEYLE ÇALIŞIYOR

Haziran 2015’te üretime geçecek Çatalca’daki fabrika için ne kadarlık yatırım yapacaksınız ve ne kadarlık üretim kapasitesine sahip olacak?

Fabrikanın üretim hacmi 400 bin metreküp olacak. Şu an 2 milyon metreküp toplam üretimimiz var. 30 milyon euroluk yatırım olacak. Bu yatırımla da ilk ve tek yeşil Ytong fabrikası olacağız. Şu an ytong üretiminde dünyada ikinciyiz. Çatalca’ya kurulacak yeni fabrika ve Bilecik’te yapacağımız 20 milyon euroluk tevsi yatırımla 50 milyon euro harcayacağız ve dünyada ytong üreticileri arasında birinci olacağız, tabii ki aynı zamanda da dünyada gazbeton üretenlerin tümü arasında da birincisi olacağız.

Gayrimenkul üreticileri 2013 yılı için “Muhteşem bir yıldı” diyorlar ama 2014 için de “Frene basılmasa bile yavaşlayacak” tahminini yapıyorlar. Siz ise büyümeden, yüzde 40 kapasite artışından, geçen yılki yüzde 13 büyümenin ardından bu yıl yüzde 15 büyüme hedefinizden bahsediyorsunuz.

İNŞAATIN GİDİŞATINI DEĞERLENDİRDİK

Türkiye’deki yapı üretiminin gidişatını değerlendiriyoruz ve Gaziantep, Antalya, Pendik, Trakya-Saray ve Bilecik’teki 5 fabrikamız tam kapasite çalışıyor. Büyüme öngörümüz ve kapasite artışına gidecek olmamız, bu malzemenin özelliğinin giderek daha iyi anlaşılmasından ve tercihlerin lehte yapılmasından kaynaklanıyor. Kapasite artışımızla Ytong’un belki pazar payı artmayacak ama hızla artan yapı potansiyeli ile gücümüzü koruyacağız. Yüzde 40 artışı bu yıl için geçerli değil, 2018’e kadarki süreç. Gelecek yıl haziranda üretime geçecek Çatalca fabrikası ile yüzde 25 kapasite artışı olacak. Çatalca'da ayrıca, Ytong’un inovasyon çalışmasının sonucu olarak yeni bir ürünü olan ısı yalıtım plağını üreteceğiz. Almanya’da icat edilen bu ürünü Bilecik’teki fabrikamızda üretmeyi başardık ama kapasitesini çok da fazla artıramıyoruz. 

BAŞKALARINA ÖRNEK OLALIM DEDİK

Çatalca’daki fabrika için dünyanın ilk ve tek yeşil Ytong binası olacak diyorsunuz. Epey iddialı bir hedef.

Bu proje için Alman ortağımızla mühendislik çalışmalarına başladığımızda bu konu açıkçası gündemde yoktu. Bizim atılımız oldu ve inşallah tüm sanayiye de örnek oluruz. Dünyanın sürdürülebilirliği adına her yatırımcı fabrikasını yeşil yapsın. Fabrikamızda en az enerji, su tüketimine sebep olacak, atıkların tümü geri dönüşüme tabi olacak, yağmur sularını da toplayacağız. Yeşil bina için dünya genelinde iki sertifikasyon kuruluşu var. Leed ve Breeam. Biz Breeam ile anlaşma yaptık.  

50 YILDA 10 MİLYAR $ TASARRUF

50 yıldır Türkiye’de üretim yapıyorsunuz. Bu 50 yılda ne kadarlık enerji tasarrufuna vesile oldunuz?

Ytong ile üretilen evlerin harcadığı ısınma enerjisiyle, yalıtım yapılmasaydı harcayacağı ısınma enerjisini hesaplıyoruz. Bir yapının ortalama ömrünün 50 yıl olduğunu düşünürsek, ilk gün ytong kullanan yapı demek ki hala ayakta ve enerji tasarrufu sağlamaya devam ediyor. 2013 yılı sonu itibariyle yaptığımız toplam üretimin sağladığı enerji tasarrufu 10 milyar dolar. Geçmişten gelen kümülatif birikim ile birlikte yeni yapıları da hesaba kattığımızda seneye belki bu rakam 11 milyar dolar olacak.

DUVAR ÖRMEK YETMİYOR ENERJİ DOSTU EVLER OLMALI

Gazbeton için tuğlaya savaş açtı deniliyor. Böyle bir savaş var mı, nasıl yorumluyor sunuz?

Türkiye’de değil, tüm dünyada tuğla geleneksel yapı malzemesi, ilk fabrikasyon yapı malzemesi. Ytong, İsveç’te 1920’lerde keşfedildiğinde, tuğlaya tüm dünyada alternatif bir yapı malzemesi olarak gösterilmiş. Artık binayı duvarla kapamak yetmiyor. Diğer kaygıları da ön plana almak zorundayız, özellikle ısı yalıtımını. Enerji maliyeti, konutların ısınması için gereken yakıt miktarı hem ekonomik açıdan hem de çevre ve dünyanın gidişatı açısından sorun olmaya başladı. Biz buna deprem kaygısını da ekliyoruz. Ytong, tuğlanın yarısı kadar ağırlığında, binaya yarı yarıya yük bindiriyor. Dolayısıyla deprem güvenirliliği daha yüksek. Büyük deprem sonrası o günün şartlarına uygun yapı yönetmeliği değiştirilmişti. Bugün Avrupa’da yapı yönetmeliğinde enerji kullanımında pasif evler var. Avrupa Komisyonu, 2019 yılından sonra sıfıra yakın enerjiyle yaşanacak evler zorunluluğunu getirdi. Türkiye’de de bu şartların geliştirilmesi için çaba gösteriyoruz. 

HERKES KAFASINA GÖRE İNŞA ETMESİN, UYUMSUZ OLMASIN

Kentsel dönüşüm doğru yolda  mı?

Kentsel dönüşümde yıkılıp yeniden yapılacak olan bina sayısı 6.5 milyon adet. Konsept olarak, konu olarak doğru ancak pratikte çok yeterli hızla işleyiş kazandığını söyleyemeyiz. Tıkanan konular olduğunu hepimiz görüyoruz. Yasal altyapıda mutlaka iyileştirmeye gitmek gerekiyor. Türkiye’de yapı anlayışının da mutlaka revize etmek gerekiyor. Kentsel dönüşümün doğru yapılması için, her bir yatırımın sürdürülebilir, doğru bir kalitede ve doğru bir şehircilik anlayışı ile yapılması için önce planlanması ele alınmalı. Bina zayıf veya çürük, yıkın yenisini yapın diyerek, herkes kendi kafasına göre değişik, birbirinden uyumsuz binalar yapsın istemiyoruz. Yapılacak binaların mimarlık anlayışına, Türk mimarlık kültürüne uygun olsun isteriz. Biz de örnek eserler çıksın diye toplumsal görev olarak gördük ve mimarlık yarışması düzenledik. Kentsel dönüşüm kültürüne mimarların katkılarını ortaya koymak amacıyla. Yarışmada 18 Ağustos proje teslimi için son tarih. Yarışmanın kazanananı Venedik Mimarlık Bienali’ne götüreceğiz.

DEPREME DAYANIKLI BİNA YETMEZ Kİ

Kentsel dönüşümü yapmak zorunda kalmamızın sebebi, 30-40 yıl önce inşa edilen binaların geleceği öngörmemesinden. 6.5 milyon binadan söz ediyoruz, milyarlarca dolarlık bir yatırım bu. 30-40 yıl sonra yeniden kentsel dönüşüme mecbur kalmamak için bugünden çok daha bilinçli, enerji tüketimini en aza indirgeyen, tüm kaynakların en verimli kullanıldığı, yaşam konforunu sağlayan, geleceğin ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde planlanması lazım. Sadece depreme dayanıklı bina yaparak kentsel dönüşümü yanlış buluyorum. Mimarlık yarışmasını düzenlememizin nedeni de bu, kent kültürünün, şehircilik anlayışının göz önünde tutulması.                  

TAŞYÜNÜNE RAKİP ISI YALITIM PLAĞI ÜRETECEK

Türkiye’nin en eski şirketlerinden İzocam da, izolasyon üreticilerinin örgütleri de enerji verimliliği ön planda tutan evler için büyük mücadele veriyor. İnşasında Ytong-gazbetonun kullanıldığı evlerde ayrıca izolasyona gerek yok mu? İzolasyona rakip misiniz?

Farklı konumlarda kullanılan malzemeleriz. Onlarınki tamamen izolasyon malzemesi, yapı malzemesi değil. Ytong olan duvarda ayrıca yalıtıma gerek yok. Ancak Bilecik'te şu an sınırlı kapasitede ürettiğimiz Çatalca’da üreteceğimiz ısı yalıtım plağı var. Taş yününe, mantolamaya alternatif bir malzeme bu. 

Görünümü ve ağırlığı ponza taşına benziyor.

Evet, çok hafif. 1 milyon metrekare yılda malzeme üreteceğiz ve mantolamaya alternatif ve yanmaz bir ürün. 

HERKESİN HARCI DEĞİL

Sektörde üç büyük oyuncu var. Pazarın yüzde 46'sı Türk Ytong’un, yüzde 40'ı AKG Gazbeton’un, kalanı da Nuh Grubu’nun. Rekabetçi bir pazar değil mi ki kimse yatırıma soyunmuyor?

Ytong, gazbeton endüstriyel bir üretim. Yatırımı da diğer yapı malzemelerine göre çok yüksek, ekonomikliğini çok dikkatli hesaplamak gerekiyor. Teknolojik bir malzeme, çok ciddi maliyetle teknolojik yatırım gerektiriyor.

Her babayiğidin harcı değil, öyle mi?

Öyle de denebilir. Tuğla veya biriket fabrikasını birkaç milyon dolara kurabilirsiniz ama bir Ytong fabrikası 30 milyon euroya kuruluyor. Dolayısıyla fabrikayı kurarken çok ciddi fizibilite yapmak gerekiyor ve ortaya çok ciddi sermaye yatırımı koymak gerekiyor.

Akşam