Fikirtepe Derneği Ankara yolunda!
İstanbul’un en büyük kentsel dönüşüm ilçelerinde halk desteği ile oluşturulan Mahalleler Birliği, 8 Mart pazar günü tüm siyasi parti liderleri ve önemli bürokratlarla görüşüp sorunlarını anlatmak üzere Ankara’ya gidiyor.
İstanbul’un en büyük kentsel dönüşüm ilçelerinde halk desteği ile oluşturulan Mahalleler Birliği, 8 Mart pazar günü tüm siyasi parti liderleri ve önemli bürokratlarla görüşüp sorunlarını anlatmak üzere Ankara’ya gidiyor.
Mahalleler Birliği, kendini dönüşüm ve güvencesizlik karşısında haklarını korumak ve kazanmak için bir araya gelen mahallelerin dayanışma – haberleşme ağı olarak tanımlıyor.
Fikirtepe Derneği’de Ankara Yolunda…
8 Mart pazar günü saat 12:00’da Cevahir AVM önünden gerçekleştirilecek uğurlama ile Fikirtepe Derneği üyelerinin de bulunduğu birlik Ankara’ya doğru yola çıkacak.
Birliğin Talep ve Uyarıları Neler?
6306 Sayılı Afet Yasası Nasıl Uygulanmalı?
Kamuoyunda Afet Yasası olarak bilinen 6306 sayılı kanunun uygulama süreçleri ve “Rant Lobilerinin” söz konusu kanuna dair değişiklik istekleri, emeğiyle geçinen ve yalnızca yaşadığı konuta sahip olan bizlerin aleyhine işletiliyor.
6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi” hakkındaki kanun, yürürlüğe girdiği 2012 yılından itibaren amacı dışında uygulanıyor. Nitekim bilimsel çalışmalarda deprem riskinin düşük olduğu kanıtlanan mahallelerimizin, “riskli alan” ilan edilmelerini başka türlü açıklayamıyoruz.
Bugüne kadar gerçekleşen uygulama süreçleri ve yaratılan mağduriyetler dikkate alınarak gerekli denetimlerin ve düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz!
1- Riskli Alan İlanı:
– Bilimsel ve teknik analizlere dayanmalıdır
- Deprem riski haritalarında güvenli görünen alanlar yasa kapsamına alınmamalıdır
- Gerekli teknik gerekçelere sahip olmadan yapılan teklifler yetkili kurumlar tarafından geri çevrilmelidir
- Bu usullere uymadan teklif sunanlar hakkında idari soruşturma başlatılmalıdır.
2.Yaşayanlar Kararların Neresinde?
- 6306 sayılı kanunun uygulama alanlarında yaşayanların isteklerine kulak verecek demokratik mekanizmalar kurulmalıdır.
- “Riskli Alan” ve “Rezerv Alan” ilan edilecek alanlarda tüm süreç, yerleşimcilerle paylaşılmalıdır. Tüm aşamalar aleni olmalıdır.
3- Kamu Kararların Neresinde?
– “Riskli Alan” ilan edilen yerlerde uygulama projelerinde kamu idareleri tarafsız kalmalıdır.
– Uygulama projeleri yasal belgelerle, gerekli teminatlarla sürdürülmelidir.
– Kamu idareleri tüm sürecin açık ve adil sürdürülmesinin tarafsız teminatı olmalıdır.
- Kanunun belirlediği 3/2 çoğunluk esasından vazgeçilmemelidir.
- Riskli alanda kalan ancak riskli olmayan yapıların korunması desteklenmelidir.
2981, seçim dönemlerinde siyasi partilerin “Tapularınız bagajda” söyleminin de dayanağıydı. Kanun Mayıs ayında, tapularımız bagajdan çıkamadan, sessiz sedasız kaldırılıyor.
2012 yılında çıkartılan ve kamuoyunda “Afet Yasası” olarak bilinen 6306 sayılı kanun, 2981 sayılı “İmar ve Gecekondu Affı”nı 15 Mayıs 2015 tarihinde yürürlükten kaldıracaktır.
Haklarımız Temin Edilmeden 2981 Sayılı Kanun Kaldırılmamalıdır!
Yıllardır emeklerimizle merkezi ve yerel idarecilerin bilgisi dahilinde yerleşim alanlarımızı kurduk. 35 yıldır ülkemizde her seçim döneminde “Tapu ve Islah Planı” sözleriyle yerleşimlerimizin hukuki güvenceye kavuşturulması yeminlerini dinledik.
Siyasetçilerin bu sözleri vermesine neden olan kanuni dayanaklardan biri 2981 sayılı kanun. Şimdi İstanbul’un dört bir yanı kentsel dönüşüm uygulamalarıyla muhatap. Yaşadığımız mahalleler daha dün kentsel hizmetlerin ulaşamadığı yerler iken bugün rantçıların dört bir koldan bizleri tasfiye etmek için türlü bahanelerle saldırıya geçtiği yerler haline geldi.
Hükumet ve TBMM’de grubu bulunan siyasi partilere yerleşimlerimize dönük bu açık tehlike karşısında; 2981 sayılı kanunun ve bu kanundan doğan haklarımızı savunmak için kendi kanun teklifimizi götürüyoruz.
– 6306 sayılı kanunun 2981 kanunu kaldıran 23. maddesi kaldırılmalıdır.
– Şayet bu madde kaldırılmayacaksa uygulama süresi 5 yıl daha ertelenmelidir.
– 2981 sayılı kanundan doğan haklarımız garanti altına alınmalıdır.
Fikirtepe Derneği’nin Dosyasında Neler Var?
Fikirtepe’de yaşanan kentsel dönüşüm sürecinde halkın yanında ve yaşanan sorunları siyasi iktidar ve müteahhit firmaların kıskacında kalmadan dile getiren derneğin dosyasında aşağıdaki sorular bulunuyor. Bu sorular ulaşılabilen tüm siyasi parti liderleri ve konu ile ilgili önemli bürokratlarla paylaşılacak ve çözüm aranacaktır.
İşte Dosyadaki Bazı Maddeler
1.Kentsel Dönüşüm alanı ilan edilmesine rağmen Devlet tarafından yapılan Kira Yardımlarının dışında bırakılan Fikirtepe’ye Kira Yardımı ödemelerinin yapılması gerektiği, bununla ilgili ne gibi çalışmaların yapıldığı,
2.Süreçte Halkın yalnız bırakılarak Müteahhitlerle başbaşa bırakıldığı ve durumun halkın alehine ve büyük şirketlerin lehine işlediği, bunun giderilmesi için bağımsız bir kurum ya da tarafsız bir gözlemci tarafından yaşanan anlaşmazlıkların dinlenmesi ve halka yasal destek sağlanması gerektiği,
3.Sözleşmelerden kaynaklı büyük mağduriyet ve haksızlıkların yaşandığı gözönüne alınırsa, bu bölgede temel ilkeler bazında tip sözleşme uygulanması gerektiği ve adil her sözleşmede olması gereken ve halkın mağduriyetini koruyacak asgari maddelerin, tip sözleşme olarak esas alınması gerektiği,
4.Çantacı firmaların bölgedeki varlığının sürece büyük zarar verdiği açıktır. Bu durumun giderilebilmesi için kamu ihale kanunlarında olduğu gibi burada imza toplayan her firmanın bakanlığın belirleyeceği ekonomik yeterlilik kriterlerine göre yetkilendirilmesi ve ancak bu yetkiyi alan firmaların bölgede çalışabilmesinin sağlanması.
5.Sürecin sadece imza atılması ve inşaatın başlaması aşamalarında değil, daha sonra oluşabilecek mağduriyetleri giderebilmek adına bölgede tüm projeler tamamlanana kadar devam etmesi ve oluşturulacak gözlemciler tarafından takip edilmesi, gerektiğinde kamu yararına yasal müdahalelerde bulunabilmesi.
Fikirtepe Derneği