Fikirtepeliler kentsel dönüşüm mücadelesinin sonucunu bekliyor! Vatandaş hikayeyi baştan sona anlattı...

İstanbul'da kentsel dönüşüm denilince akla ilk gelen yer olan Fikirtepe'de binlerce mağdur hak kaybına uğradıklarını ve mücadelelerinin sonucunu beklediklerini belirtti.

Çoğunlukla gecekondu yerleşiminin olduğu Fikirtepe'de tapular 1984 yılında yasallaştı. 2005 yılında özel proje alanı ilan edilen Fikirtepe, 2007 yılında kentsel dönüşüm alanı olarak belirlendi.  Yaklaşık 17 yıldır devam eden kentsel dönüşüm projeleriyle Fikirtepe’nin sureti değişti. Sondasında yüksek aidatlar vatandaşın gücünü geçerken, konuyla ilgili dava süreçleri başladı.

FİKİRTEPE'DE AİDATLARI ÖDEYEMEYEN TAŞINDI

Gazeteduvar'da yer alan habere göre; Kentsel dönüşüm sonrası hak sahiplerinin bir kısmı yüksek aidat tutarları nedeniyle mülkiyet bağının bulunduğu bölgeden ayrılmak zorunda kaldı. Kimileri ise kentsel dönüşüme itiraz etti, dava açtı.

Fikirtepe’de kentsel dönüşümden evini alan pek çok komşusunun mülkünde oturamadığını belirten Karakoçoğlu. Bunun nedenin ise yüksek aidat tutarları olduğunu ifade etti.

VATANDAŞ'TAN FİKİRTEPE HİKAYESİ!

Sabır Karakoçoğlu isimli Vatandaş, Fikirtepe'de Babasının emekli ikramiyesi ile 1984 yılında dört katlı bina yaptırdığını söyledi. 

(2012) Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun (6306) yürürlüğe girdi. Mayıs 2013 yılında üçte iki çoğunluk uygulaması ile yüzleştiklerini anlatan Sabır Karakoçoğlu, ''“Herhangi bir fizibilite yapılmadan, Bakanlar Kurulu kararıyla bu karar çıkarıldı.

Şirket elemanları imza atmadığımız yerlerde dahi çoğunluğu sağladıkları gerekçesiyle mülklerimizi satmak istediler. Parayı da adımıza açtıkları hesaba yatırdılar. Biz ilk önce tapu iptal ve tescil davasıyla, satış iptal davaları açtık. İdare mahkemeleri duruşma bile yapmadan ret verdi. Biz de bütün yollar tükenince Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurduk. AYM de bizim mağduriyetimizi gördü ve tapuları bize verdi.” dedi.

Karakoçoğlu, Fikirtepe’de niyetin kentsel dönüşüm olmadığını ileri sürdü.  Karakoçoğlu: '' “İTÜ’den binamızın bulunduğu bölgenin depremle ilgili olan risklerini gösteren rapor istedik.

İTÜ’den de bize güçlendirme yapılarak kullanılabileceği söylendi. Bu raporları AYM’ye de sunduk. AYM de yasada güçlendirme ilkesinin olmasına rağmen satışın yapılmasının mağduriyet olarak değerlendirdi. İdare Mahkemesi’ndeki dava hala devam ediyor. 

Fikirtepe’de mülksüzleştirme gerçekleşmiştir. Herkes dairelerinin verileceğine yönelik beklenti içerisinde. Önceki rezerv alanlara dava açınca, 7471 sayılı yasayı çıkardılar. Çünkü biz yerleşim yerlerinin rezerv alan olamayacağını söyledik.