Francis Ford Coppolla'nın en yeni oteli Palazzo Margherita!
Palazzo Margherita, Güney İtalya’daki 12 bin nüfuslu Bernalda kasabasında 19’uncu yüzyıldan kalma bir konak... The Godfather / Baba filminin yönetmeni Francis Ford Coppola’nın en yeni eseri...
Coppola, otelcilikte yeni değil. Belize, Guatemala, ABD ve Arjantin’de toplam beş oteli daha var. Ancak bu seferki biraz daha duygusal zira Bernalda ünlü yönetmenin memleketi. Coppola’nm büyük babası Agostino, Amerika’ya 1905’te Bernalda’dan göç etmiş. Bina 1892’de inşa edilmiş. Coppola da yeni otel yatırımım burada yapmaya karar vererek 2004’te yapıyı satın alarak restore etmeye başlamış. Otelde yalnızca dokuz suit oda var. Odaların fiyatları 360 euro’dan başlıyor. Coppola restorasyonda Yves Saint Laurent gibi isimlere de hizmet veren ünlü Fransız tasarımcı Jacques Grange’la çalışmış. Aynı zamanda Coppola ailesinin diğer üyelerinden de yatak odası tasarımlarına katkıda bulunmalarını rica etmiş ve ortaya Belle Epouqe dönemine ait bir otelle, sıcak bir aile evi karışımı bir konak çıkmış. (Belle Epoque: Güzel Dönem olarak da bilinir. Fransa’da 1897 ile 1914 arasındaki özellikle orta sınıfın yaşadığı sefahat yıllarına denk gelir) Duvarlar yer yer 1920’li yılların ipeği ile kaplı ancak asıl etki, tozlanmış mermerle yapılmış özel dış cephe sıvasıyla yaratılmış. Konaktaki detaylar öylesine gerçek ki 19’uncu yüzyıldan kalmış gibiler. Ancak bu gerçekliği yeniden yaratmak çok da kolay olmamış.
Hikaye enteresan... Coppolla’nın efsane filmi “The Godfather”dan sonra. Bernalda halkı, yönetmeni fahri vatandaş ilan etmiş. Onun adına özel bir festival bile düzenlemişler. Coppola bir ev almak istemiş o zamanlar ama asla bir konak hele de bir otel geçmiyormuş aklından. Ta ki konağın sahibi bu mülkle ilgilenip ilgilenmediğini sorana kadar... Niyeti nazikçe reddetmekmiş ama ne zaman ki filminde oynattığı Bernaldalı figüran bölgede vapılacak turizm yatırımlarına özel teşvik verileceğini söylemiş işte o zaman yönetmenin aklına yatmış bu yatırım. Ancak İtalyan Hükümeti’nin tarihi mimariye olan saygısı, işini çok da kolaylaştırmamış. Örneğin orijinal planda havuz olmadığı için bahçeye havuz yapamamış Coppola ve bunun için yeni bir arazi satın almış. Tüm duvarlar, antre ve tavanlar orijinaline yüzde 100 sadık kalınarak renove edilmiş. Binlerce yer çinisi tek tek tamir edilip, cilalanıp, numaralandırılıp tekrar yerden ısıtma sisteminin üzerine yerleştirilmiş. Ortaya lüks kavramının tevazu, asalet ve kaliteyle buluşunca ne kadar büyüleyici olduğunu kanıtlayan bir yapı çıkmış.
Palazzo Margherita’nın bir tabelası bile yok. Sadece üzerinde 64 yazan bir kapı numarası, bir zil ve gayet mütevazı bir girişe açılan ahşap kapıları var. Kapıdan içeri adım attığınızda göz alıcı bir avlu karşılıyor sizi. Biraz ilerleyince bir kemerin altından egzotik bir bahçenin içinde buluyorsunuz kendinizi. Taştan kıvrılan yolların arasında çam, zeytin, turunç ve palmiye ağaçları nefes kesici...
Palazzo Margherita’da alışageldik anlamda bir otel restoranı, dünyaca ünlü şefler, füzyon mutfaklar yok. Bunların yerine tuğla kubbeli bir mutfak, 12 kişilik dev bir tahta masa, iki yerel kadın aşçının yaptığı yöresel yemekler var. Bir de dileyenlere yemek dersleri... Mahremiyet isteyenler ise bahçenin derinliklerinde özel olarak hazırlanmış masalarda, büyük salonda, teraslarında ya da dilerlerse yatak odalarında da yiyebiliyor yemeklerini. Otelde etkileyici bir de kav var. Şaraplar Coppola'nun Kaliforniya’daki ve yönetmenin kızı Sophia Coppola’nın kayınpederinin İtalya’daki bağlarına ait. Bu otelde spa ya da gym de yok. Ve fakat daha güzeli var; Adriyatik Denizi ve beyaz kumsallar 20 dakika mesafede.
“Ben otelde illa rekreasyonel aktivite isterim” diyorsanız o zaman sizi filmlere yönlendirelim çünkü Oscar ödüllü yönetmenin kendisi tarafından seçilmiş 300 filmin olduğu özel bir film kütüphanesi var.
Otelin kurulduğu Bernalda kasabası “turistik” değil. 15’inci yüzyıldan kalma Aragon Kalesi, birkaç güzel kilise, Godfather filminde set olarak kullanılan sokaklar, tarihi evler bu tepe kasabasını kitle turizminin içine çekecek kadar cazip gelmemiş kimseye. İyi ki de gelmemiş... Coppola otelde yaratmak istediği ambiyansı ve Bernalda’yı gerçek İtalya olarak tanımlıyor: “Otantik İtalya, gerçek İtalya, bir zamanlar olduğu gibi...” Gerçek İtalya’yı iki kişi - dört gece yaşamanın faturasıysa yaklaşık 6 bin euro.
Serda Etyemez / FORBES
