Sektörel

Gayrimenkul, hanehalklarının önemli bir yatırım aracı: Yüksek birikimde en çok gayrimenkul tercih ediliyor!

Dünya Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Ali Hepşen, bugünkü köşesinde gayrimenkulün hanehalkı açısından önemi ve değerleme konusunu kaleme aldı. Yapılan bir araştırmaya göre, gayrimenkul, hanehalklarının önemli bir yatırım aracı. İşte ayrıntılar...

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi (CBFO) tarafından hazırlanan Türkiye Hanehalkı Finansal Algı ve Tutum Araştırması; hanelerde yatırım konularında karar verenler ya da karara ortak olanlar arasında, mevcut finansal sistem hakkında algıları, yatırım tercihleri ve bunları yönlendiren etmenleri, sistem haricinde  tasarruf yapma eğilimleri, yeni finansal ürünlere yönelik algı ve beklentileri saptayan önemli bir çalışma şeklinde karşımıza çıkıyor. 

Söz konusu araştırmada elde edilen bulgular gayrimenkul sektörünün barınma ihtiyacını karşılamasının çok ötesinde, hanehalkının önemli bir yatırım aracı olduğu gerçeğini de gözler önüne seriyor. 

Dünya Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Ali Hepşen, bugünkü köşesinde gayrimenkulün hanehalkı açısından önemi ve değerleme konusunu kaleme aldı. Hepşen, Türkiye Hanehalkı Finansal Algı ve Tutum Araştırması'nın yıllardır kendilerinin de söylediği gayrimenkulün hanehalkları açısından bir yatırım aracı olarak değerlendirildiği şeklindeki söylemi somutlaştırdığının altını çizdi. 

Türkiye Hanehalkı Finansal Algı ve Tutum Araştırması kapsamında, katılımcılara farklı miktarlardaki birikimlerini nerelerde değerlendirebilecekleri sorulduğunda; hanehalkının düşük birikim düzeyinde daha çok nakit şekilde veya bankada vadesiz TL hesabında tutmayı tercih edecekleri gördüldü. 

Ali Hepşen, söz konusu yazısında "Birikim miktarı en yüksek düzeyi gördüğünde ise katılımcıların yüzde 56’sının gayrimenkule yatırımı tercih edecekleri gözlemleniyor. Yüksek birikim söz konusuysa dövize, altına, hisse senedine, mevduata yatırım ikinci plana atılmış görünüyor" ifadelerine yer verdi. 

Hepşen, raporda gayrimenkule yatırım sebeplerinin başında  ilgili varlığın diğer finansal araçlara kıyasla daha güvenilir olarak algılanmasının yer aldığını belirtti ve "Diğer bir deyişle gayrimenkul hane halkları açısından “sağlamcı” bir yatırım aracı olarak değerlendirimiş halde" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Ali Hepşen, durun gerçekten tam olarak böyle olup olmadığından emin olmadığını dile getirdi. Hepşen, konuya ilişkin "Bu mutlak değerlendirme eldeki tapu senedinin varlığının yarattığı bir cazibenin neticesi olabilir. Kaçımız kat irtifak tapusu ile kat mülkiyet tapusu arasındaki farkı biliyoruz, kaçımız arsa payının ne anlama geldiğini açıklayabiliriz, kaçımız satın aldığımız gayrimenkulün gerçekten projesine uygun inşa edildiğine eminiz, kaçımız şerhler ve beyanlar hanesini tam anlatabiliriz, çok uzatmak istemiyorum ama kaçımız trampa nedir sorusunu cevaplayabiliriz..." diye konuştu.

Aslında, gayrimenkulün hanehalkı açısından önemini değerlendirebilmenin ve fiyat gelişmelerinin daha somut ve şeffaf bir şekilde gözlenebilmesinin önemli unsurlarından bir tanesinin de değerleme raporu olduğunu aktaran Hepşen, "Hazırlanan değerleme raporları, ilgili gayrimenkule ilişkin takdir edilen değer piyasa değerini gösteriyor. Bu değer, uluslararası değerleme standartları kapsamında Sermaye Piyasası Kurumu’nun yetkilendirdiği değerleme şirketleri ve bu şirketlerde çalışan veya sözleşmeyle dışarından hizmet sunan lisanslı değerleme uzmanlarınca belirleniyor" ifadelerini kullandı. 

Ali Hepşen, değerleme raporunun tapu harçlarının ve emlak vergilerinin gerçek değerler üzerinden alınabilmesi anlamında oldukça önemli olduğunu vurguladı. 

Ayrıca, değerleme raporunun fiyat verisinden çok öte hem alıcıya hem de satıcıya hukuksal risklerin yanı sıra, ekonomik gelişmelerden, gayrimenkul piyasasından, gayrimenkulün bulunduğu bölgeden ve gayrimenkulün kendisinden kaynaklı olası bütün riskleri belirtmesi açısından da kıymetli olduğunu söyledi. 

Hepşen, konuya ilişkin yazısını "Aslında neden her alım-satım işlemine bir değerleme raporu zorunluluğu olması gerekir ifadesi bu soruları sordukça, gayrimenkule ilişkin riskleri sorguladıkça daha çok anlam ifade ediyor; orada da 2020 yılında treni kaçırmıştık, bir daha da yakalayamadık zaten… Yıl artık 2024, riskler hala belirgin şekilde duruyor ve sanırım işlem bazında değerleme zorunluluğunu yeniden gündeme getirmek gerekiyor…" diyerek tamamladı. 

Asmalımescit'in efsane mekanı eski Babylon binası 75 milyon TL'ye satışa çıkarıldı!

Çimento fiyatları resmen fırladı! Müteahhitler yandı! 50 kg çimento fiyatı ne kadar? Beton fiyatları ne kadar oldu?

Türkiye'de nüfus artışı durdu: Gayrimenkul sektörünü güzel günler beklemiyor!