Gayrimenkul satışlarının yasal düzenlemelerinde eksiklik var!

'Emlak 2015 Fuarı' 4-8 Kasım 2015'te CNR Expo'da düzenlendi. Katılan firmalardan yatırımlarını İstanbul eksenli projelere ayıran, Uçar Grup ve Harşit Yapı inşaat ortaklarından ishak Koçoğlu'yla Türkiye'nin yerel ve uluslararası pazarda inşaat sektöründeki konumu, hedefleri, iç ve dış sorunları konuşuldu.

İnşaat sektöründeki konumunuz nedir? 

İshak Koçoğlu: Uçar Grup arsa alıp geliştirmektedir. Bu arsaların bir kısmını kat karşılığı konut ve işyeri üretimine, bir kısmını da Uçar Grup ve Harşit Yapı olarak konut ve iş yeri üreterek satış ofislerimiz aracılığıyla, kendi bünyesinde müşterisine iç ve dış pazarda satışa sunmaktadır. Grubumuz, projelerinin büyük çoğunluğunu İstanbul'un gelişmekte olan Esenyurt ilçesinde yapmaktadır. 

Neden yatırımlarınız için Esenyurt'u seçtiniz? 

İshak Koçoğlu: Esenyurt ilçemizin gelişmesinde yerel ve merkezi yönetimin önemli katkı ve teşvikleri oldu. İstanbul'un Avrupa yakasındaki stratejik konumu, Yeşilköy havaalanı ve üçüncü havalimanına yakınlığı,TEM Otoyolu ve E-5 Karayolu ana arterlere ulaşım kolaylığı, yakın gelecekte Esenyurt ilçesinde metronun hizmete girecek olması gnıp olarak bölge tercihimizin en önemli sebepleri arasındadır. 

Yatırımlarınızda öncelikli hedefleriniz ve grubunuzun tercih edilen yönleri nelerdir? 

İshak Koçoğlu: Uçar Grup ve onun markası Harşit Yapı olarak. Esenyurt ilçesinde geliştirdiğimiz. üretmekte olduğumuz konut ve işyeri bağımsız bölüm adedi, 5 bine ulaştı. Hedefimiz daha özgün, engelliler için engelsiz ve yaşamın her alanına dokunabilen. sürekli kendini yenileyen, çevre dostu projeler üretmektir. Örneğin. Gümüş Panorama projemiz de unuttuğumuz komşuluk ilişkilerini geri getiriyoruz. Hatta tarihimizde önemli yeri olan bedestenleri tekrar yaşatarak, özgün alışveriş merkezlerinde insanları buluşturup, yakınlaşmayı sağlıyoruz. Ayrıca, çocuklarımızın yoksun kaldığı arkadaşlık, paylaşım, birliktelik duygularını canlandırmak için konutları, çocukların iletişim kurabilecekleri, birlikte oyun oynayabilecekleri şekilde tasarladık. Hiç şüphesiz, çocuklarımızın kurmuş olduğu dostlukların ebeveynlere de yansıyacağını düşünerek, onların birlikte vakit geçirebilecekleri sosyal alanlar tasarlamayı da ihmal etmedik. 

Ulusal ve uluslararası düzeyde inşaat sektörünün içinden geçtiği bu dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz? 

İshak Koçoğlu: Bildiğiniz üzere, inşaat sektörü tüm sektörlerle etkileşim halindedir. Dolayısıyla, önümüzdeki, on yıl içinde inşaat sektörünün ekonomide Türkiye'nin en önemli lokomotiflerinden biri olmaya devam edeceğini düşünüyorum. Özellikle, Avrupa ülkeleriyle kıyasladığımızda ülkemizde gayrimenkulün hâlihazırda cazip olduğu görülmektedir. Yurtdışı gayrimenkul satışları için önemli yasal düzenlemeler yapılmasına rağmen hâlâ eksiklerimiz var. İstikrarlı bir iktidarın olması bu eksiklerimizi gidereceği gibi bunun yanında, şüphesiz yabancı yatırımcıya da güven verecektir. Kanımca, Türkiye'nin komşu ülkelerinin kendi iç sorunları, demokratikleşme ve özgürleşmede yaşadıkları problemler ülkemize yansımakta olup, işbirliği içerisinde yapacağımız yatırımları olumsuz etkilemesi sebebiyle bir fırsatlar ülkesi olan ülkemiz bu nedenlerle Dünya ölçeğinde gayrimenkul sektöründe hak ettiği payı alamamaktadır. 

İnşaat sektörünün geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? 

İshak Koçoğlu: Türkiye, 7 Haziran da ortaya çıkan seçim sonuçlarıyla hükümetin kurulamaması nedeniyle. Cumhuriyet tarihimizde ilk kez yenilenen bir seçim yaşadı ve tek başına iktidar iradesi ortaya koydu. Bu durum, mevcut olan gerek iç ve gerekse dış olumsuzluklara rağmen kısa süre geçmesinin ardından yatırımcıyı hissedilir derecede rahatlattı. Ancak, komşu ülkelerimizden Suriye, İran. Irak'tan yatırım talepleri gelmesine rağmen bu komşu ülkelerimizin kendi içlerinde bulundukları olumsuz koşullardan dolayı grubumuz adına yatırım karan alamadık. Umuyoruz ki inanç ve değer birliği olan komşularımız bu sorunlarını demokratik yollarla çözer ve yatırım yapılabilir güvenli ülkeler haline gelirler. Uçar Grup ortaklarından Candan Ülker, iktidarın vaatte bulunduğu sosyal ve ekonomik politikaların yansımplarının beklentisi içinde olduklarını vurgulayarak, 'önümüzdeki 100 gün içerisinde ekonomik politikalarının gerek ülke ekonomisine ve gerekse sektörümüze olumlu yansımalarını heyecanla beklemekteyiz' dedi. 

Sevim Dabağ/Yenigün